Danışıklı dövüş olduğu çok açık ortada. 14 Mayıs seçimlerine kaybedince hem Meclis’te hem de Cumhurbaşkanı Seçimi’nde Erdoğan’ın 5 puan gerisinde kalınca söylem değişikliğine gitti. İkiyüzlü bir tutum. Ondan önceki söylediklerini de tekzip etmesi gerekir. ‘Ya ben böyle söylemiştim. Yanlış söylemişim. Vazgeçiyorum bu söylemden. Ben yerel yönetimlere özerklik şartı getirmeyeceğim’ demesi lazım. Ondan sonra PKK terör örgütünü lanetlemesi lazım. Osman Kavala ve Demirtaş’ın çıkarılmasını istemiyorum demesi lazım. Önce bunları diyecek.
Kampanya süreci devam ederken başka bir sürece girmek kendisini bakımından da sıkıntılı bir durum. Şaşırdıkları için ne yapacaklarını bilemediler. Artık bu seçimi de kaybettiklerinde, hüsranını daha şimdiden yaşamaya başladılar. Yani hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Atatürk düşmanlarını milletvekili, parti yöneticisi yaparsan… Parti genel merkezinde kendi danışmanının yaptığı bir basın toplantısında Türk bayrağı kaldırılıyorsa zaten o parti bitmiş demektir. Bayrak kaldırılması çok vahim bir durumdur, ihanettir. Bunu bile izah edemiyorlar.
Devekuşu kafasını ne kadar kuma da gömse gizlemesi mümkün değil. Devekuşu politikası bunların ki. Kafasını kuma gömüyor. Asıl ittifak CHP ile HDP arasında. Diğerleri figüran. Açık ve net bir şekilde terör örgütleri PKK’sı FETÖ’sü Kılıçdaroğlu’na destek açıklamaları yapıyor. Önce bunu reddetmeleri gerekirdi. Fakat CHP ve HDP bu konuda anlaşmış. Ne anlaştıkları da az çok tahmin edilebiliyor. İşte yerel yönetimlere özerklik şartı, Demirtaş ve Kavala’nın serbest bırakılması… Demirtaş-Kavala söyleminin altında yatan ‘Teröristlerin serbest bırakacağız’ diyor. Kılıçdaroğlu’nun söylediği bu. Terör örgütlerine af vadediyor.
Bu kadar ikiyüzlü, samimiyetsiz söylemlere kim inanır. Asla etkilemez. Kendi kendilerine gelin güvey olurlar. Milleti gerçekleri göremez zannediyorlar. Zaten siyasetlerinin temel hatası millete yabancılaşmış olmaları. Onlar için milletin ne düşündüğü önemli değil. Terör örgütlerinin ne istediği, Amerika’nın ve Avrupa’nın ne istediği önemli. Bunlarla meşguller. Taahhütlerini millete vermiyor. Büyük hezimetin ipuçlarını bunların söylemlerinde görmek mümkün.
Bir yanıt bırakın