Eskişehir İl Başkanı’mız ve yönetimi, ilçe başkanlarımız, bütün yan kuruluşlarımız, Ülkü Ocaklarımız 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde üstlenmiş oldukları sorumlulukların gereğini yerine getirmişlerdir. Hepsine müteşekkiriz.
Bu itibarla Anayasa’da amir hüküm gereğince Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, açık ara farkla seçilmesi için elimizden gelen bütün mücadeleyi yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Eskişehir’de de teşkilatımız, bütün kuruluşlarımız, dava arkadaşlarımız 28 Mayıs’ta bir demokrasi zaferine inanmış durumdalar.
Allah’ın izniyle Türkiye, pazar günü zillete düşmeyecek. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ikinci 5 yıllık dönemine sağ salim bir şekilde geçmiş olacak. Türkiye, yürüyüşünü sürdürecek. Türkiye, yükselişini sürdürecek. Türkiye, Allah’ın izniyle Cumhuriyet’in yeni yüzyılında dünyaya mührünü vuracak. Bizi bekleyen Türk ve Türkiye Yüzyılı, gelen Türk asrı, geleceğin gücü de Türkiye. Biz buna inanıyoruz. Bunu yapacağımıza inanıyoruz. Başaracağımıza inanıyoruz. Cumhur İttifakı olarak tek nefesiz, tek yüreğiz, tek sesiz. Sayın Cumhurbaşkanı adayımız ve Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan Bey’in başarısına, seçilmesine odaklanmış durumdayız.
“Türkiye’nin yıkımını bekleyen odaklar kaybedecek”
Cumhuriyet Halk Partisinin adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndaki dağınıklığı, siyasi ve akli melekelerindeki tıkanıklığı çok yakından görüyoruz.
Eskişehir’de CHP’ye oy vermiş, İYİ Parti’ye oy vermiş vatandaşlarımıza açık açık çağrımızdır. Bu Cumhuriyet Halk Partisi ve bu İYİ Parti bugünkü yönetimleri itibarıyla asla ama asla kendilerine oy veren insanlarımızı temsil etmiyor. ‘Pazar günü hep birlikte Türkiye’mize sahip çıkalım.’ diyoruz. Pazar günü Türk ve Türkiye Yüzyılı’na omuz verelim. Lider ülke Türkiye’ye omuz verelim istiyoruz. Biz biriz, kardeşiz. Kutuplaşmayı tahrik eden, ayrımcılığı kışkırtan ve maalesef fitneyi, nifakı yayan bellidir. Zillet ittifakında temerküz etmiştir. Kim bunlar? Malum partiler. Pazar günü Sayın Cumhurbaşkanı’mız, Türkiye’nin seçilmesiyle Türkiye’nin önünü açacak, küresel medya kaybedecek. Küresel emperyalizm kaybedecek. Türkiye’nin yıkımını bekleyen odaklar kaybedecek. İnşallah Türk milleti kazanacak. Eskişehir kazanacak. Türkiye kazanacak. Biz istikrar sürsün, Türkiye büyüsün arayışındayız. ‘Doğru adamla yola devam.’ diyoruz. Doğru zaman, doğru adam Recep Tayyip Erdoğan. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Son anına kadar çalışmalarımızı devam ettireceğiz.
Bizim bu konudaki görüşümüz çok açıktır. MHP, geçici koruma statüsü altında bulunan Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde geri gönderilmesinden yanadır. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kılıçdaroğlu 10 milyon mültecinin bulunduğunu söylüyor. Bu yönetim kalırsa 10 milyon daha gelecek iddiasında. Sayın Kılıçdaroğlu, DEVA, Gelecek, Saadet Partisine hediye etmiş olduğu milletvekillerinden dolayı aklı karışmış vaziyette. İzana davet ediyorum. Daha mülteci nedir, sığınmacı nedir, düzensiz göç nedir, bunu bilmeyen bir şahıs, Türkiye’de cumhurbaşkanı adayı. Hakikaten bu utanç verici bir şey.
Bunun da yine yaklaşık 3,5 milyonu Suriyeli sığınmacı. Mülteci değil bunlar. Geçici koruma statüsü altında. Milliyetçi Hareket Partisi düzensiz göçe karşı, Suriyeli sığınmacıların gönderilmesinden yana ve bu konuda da hiçbir parti çalışma yapmadan evvel biz Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi’nde kurmuş olduğumuz bir komisyon marifetiyle hazırlıklarımızı tamamladık. İki cilt halinde kamuoyuyla paylaştık. Göç komisyonu raporumuz. Sınır Aşan Göç Komisyonu Raporumuz. Biz bu konuda kesin, kati bir duruşa sahibiz. Nüfus istiklalimizi, demografik istikbalimizi hesap ediyoruz. Buna yönelik Anadolu’nun gelecek yüzyılını ya da yüzlerce yılını riske atmama iradesi taşıyoruz. ‘Suriyeli sığınmacıları sabahtan götürüp akşama kadar kapının önüne bırakalım.’ falan demiyoruz. Elbette bunun bir hukuku var. Yapılması gerekenler var. Türkiye, bunu yapacaktır. Biz bir an evvel Suriyeli sığınmacıların ülkelerine iadelerini dönmelerini arzuluyoruz ama bu gönüllü olmalı, güvenli olmalı ve onurlu olmalı.
Bir yanıt bırakın