6 Şubat günü yaşadığımız deprem felaketinin ilk anından itibaren devletimizin tüm yetkili organları felaketin yaşandığı bölgelere intikal etmiş ve vatandaşlarımızın yardımına koşmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla ilk günden itibaren tüm teşkilatlarını seferber etmiş ve devletimizin yetkili kurumları ile koordineli bir şekilde tüm gücüyle sahada çalışmaya başlamıştır.
Aziz milletimiz ve devletimiz elele vererek muazzam bir dayanışma ve yardımlaşma örneği göstermiş; arama kurtarma çalışmaları başta olmak üzere vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçlarını ivedi bir şekilde karşılamak için mücadele etmiştir.
Devlet ve millet bu mücadeleyi verirken; Kılıçdaroğlu ilk demecinde “dayanışma içinde olacağız” demesine rağmen çok geçmeden “devlet yok” diyerek çark etmiş ve diğer zillet ortakları gibi deprem bölgelerinde kirli bir siyaset yapmaya başlamıştır.
Henüz milletimiz depremin şokunu atlatamamışken CHP himayesindeki bazı basın yayın organları ve sosyal medya soytarıları devreye sokulmuş ve adeta “yalan haber bombardımanı” başlatılmıştır.
Milletimiz yaralarını sarmaya çalışırken, Kılıçdaroğlu “beni de tutuklayın” diyerek yalan haber yapan yayın organlarına sahip çıkmış ve aşağılık bir provokasyona imza atmıştır.
Milletimizin canı üzerinden oy hesabı yapan CHP’nin Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, partisinin enkazlar üzerinde siyasi menfaat devşirme çabasını gizleme telaşıyla Sayın Genel Başkanımıza, partimize ve devletimizin kurumlarına saldırmıştır.
Devlet ve millet düşmanlarına sahip çıkmasıyla ünlü olan Özgür Özel’in devletimizin kurumlarını ve partimizi hedef alması şaşırtıcı değildir.Bir kez daha CHP’nin fitneden yalandan beslendiğini, insanlarımızın acıları üzerinden siyasi rant elde etmeye çalıştığı açığa çıkmıştır.
Böyle büyük acıların yaşandığı zamanlar da bile birlik olmayı beceremeyip deprem bölgelerine siyasi rant sağlamak amacıyla yaklaşan ve “buradan nasıl oy devşiririm” diye düşünen CHP’nin cevabını milletimiz mutlaka verecektir.
Bir yanıt bırakın