MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. E. Semih Yalçın, ”Tarihimizin millet vicdanına ve millî hafızaya perçinlediği, ruhlara nakşettiği bazı semboller vardır ki bunlar olağanüstü dönemlerde yeniden hatırlanır ve bütün toplum kesimlerini yeniden birbirine kaynaştırmak üzere öne çıkar.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın açıklamaları şöyle:
Terörle mücadele kapsamında sürdürülen Pençe-Kılıç Harekâtı’yla bir kez daha ortaya çıkmıştır ki ABD, Türkiye ile YPG/PYD/PKK üzerinden adı konmamış bir vekâlet savaşı yürütmektedir.
Bu harekât; Türkiye’nin içinden geçtiği olağanüstü dönemde, milletçe dayanışma ve mutabakat hâlinde olmanın önem ve lüzumunu gözler önüne sermiştir.
Türk milleti; huzur ve güvenliği için terör yuvalarını birer birer dağıtan kahraman Mehmetçik’e maddi ve manevi desteğini esirgememiş, Mehmetçik de kendi ifadesiyle “düğüne gidercesine” yüksek bir maneviyatla yola çıkmıştır.
Böylesi günlerde millî duyguların kabarıp taşması, siyasi retoriğin de bu bağlamda daha bir coşkulu olması tabiidir. Böyle zamanlarda Türkiye’de maşeri vicdan bilhassa tek kaynaktan beslenir, o da Türk milletinin zengin tarihî birikimi ve mirasıdır.
Bütün fikirler, bütün sivil toplum örgütleri, bütün fert ve kurumlar, bütün siyasi partiler bu gümrah kaynaktan istifade eder.
Tarihimizin millet vicdanına ve millî hafızaya perçinlediği, ruhlara nakşettiği bazı semboller vardır ki bunlar olağanüstü dönemlerde yeniden hatırlanır ve bütün toplum kesimlerini yeniden birbirine kaynaştırmak üzere öne çıkar.
Kızılelma ülküsü de bu nevi sembollerdendir. Onu salt milliyetçi retoriğin bir numunesi olarak görmek tarih bilmezliktir, cehalettir, geçmişi inkârdır. Kızılelma; binlerce yıllık devlet ve yönetim anlayışının, günümüzde ayakta duran temel direğidir.
Cihan hâkimiyeti ülküsünün ifadesi olan Kızılelma; İslamiyet sonrasında ila-yı kelimetullah ile şereflenmiş, nizam-ı âlem ülküsüyle donanmıştır. Kızılelma, Osmanlının devlet hayatında devirden devire değişmiştir. Önce Bursa, sonra Edirne, daha sonra İstanbul olmuştur.
Kızılelma; fetih ruhunu aksettirdiği kadar, girdikleri ve gittikleri her yere huzur, sükûn ve adalet götüren ecdadımız sayesinde hukukun üstünlüğü anlamını da kazanmıştır.
Bu sayededir ki ecdadımız ülkeler fethetse de emperyalist olmamış ve egemenliği altına aldığı milletlere her türlü serbestiyi tanımıştır. Kızılelma, İstiklal Savaşı’ndaysa hürriyet ve bağımsızlık gibi yüksek hasletlerle teçhiz edilmiştir.
Kahraman Türk askeri bugün de girdiği yere huzur sükûn ve barış götürmekte, hakkı ve adaleti hâkim kılmaktadır. Bunu görmek için Türk ordusunun yaptığı harekâtlarla terörden temizlediği bölgelerin değişen hayatına bakılması yeterlidir.
Artık fetih ruhunun yerini “kendi egemenliğine titizlendiği kadar, komşularının da toprak bütünlüğüne saygı gösteren devlet” anlayışı almıştır. Kızılelma ise “yurtta, bölgesinde ve dünyada barışı sağlamak için güçlü, müreffeh ve caydırıcı bir ülke olma” hedefine dönüşmüştür.
Kısacası Kızılelma; dünyada başka milletlerin sahip olmadığı bir yönetim anlayışı, devlet felsefesidir. Kızılelma, kutlu bir devlet geleneğidir. Kızılelma’nın ruhu; milyonlarca şehidin aziz kanlarıyla kutsanmış, sayısız gazimizin dualarıyla mebrukiyet kazanmıştır.
Bir yanıt bırakın