MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya: Altılı masa aday çıkaramadığı ve ortak bir adayda anlaşamadığı için seçim tarihini bahane etmektedir

Cumhur İttifakı Millet Aklı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Milliyetçi Hareket Partisi olarak seçim anketi yaptırmadıklarını, her şeyden önce bu anketlere güvenmediklerini belirterek, anketlerin yapılması, yayımlanması, kamuoyuna duyurulması ile ilgili uluslararası standartları esas alan bir yasa tasarısını da Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduklarını söyledi.

Karakaya; “mevcut anket şirketlerinin yapmış olduğu araştırmaların doğruluğundan emin değiliz. Araştırma şirketlerinin sahipleri de çok açık bir şekilde bunu ifade ediyorlar. Anket yapmadan veya yapılan anketleri bilimsel verilere dayandırmadan ya da çıkan sonuçları farklılaştırarak farklı amaç ve gayelerle, parayı verenin durumuna göre yön belirlenerek adeta PR şirketi şeklinde davranıldığını söylüyorlar. Bu da millet iradesini manipüle etmektir.

Bundan iki ay önce yapmış olduğumuz ziyaretlerde özellik mazot ve gübre fiyatlarının artmasından dolayı vatandaşta ciddi anlamda rahatsızlık vardı. Bende onlara pandemi sonrası tüm dünyada fiyat artışlarının olduğunu, girdi maliyetlerinin yükseldiğini, maliyetler doğrultusunda hasat zamanında oluşan piyasa da bunun ürünlerin fiyatına yansıyacağını söylemiştim. Gerçekten de hasat dönemi geldiğinde oluşan piyasada çiftçi, maliyetlerini karşıladı istediğini aldı. Özellikle hububat açısından söylüyorum. Şayet çiftçi istediğini alamamış olsaydı bu muhalefet traktörden aşağıya inmez, sürekli köylerde olurdu.

Muhalefet Türkiye’nin ekonomik sıkıntılarından bahsediyor, işsizlikten bahsediyor, tarımın sıkıntıda olduğundan bahsediyor, dar gelirlilerden bahsediyor. Birçok şey söylüyor, elbette muhalefet olarak söyleyecek. Bunları anlayışla karşılamak lazım, her şey güllük gülistanlık diyen yok. Ben burada bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Bugün Türkiye özellikle son beş yıldır ağırlıklı olarak ciddi bir şekilde terörle mücadele yürütüyor. Bu mücadeleyi hem kendi iç topraklarında hem de sınır ötesinde ciddi operasyonlar yapmak suretiyle sürdürüyor. Biz kırk yıldır PKK terör örgütü ile mücadele ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Bu mücadeleye baktığımızda her gün uçakların kalkması inmesi, güvenlikle ilgili yapılan mühimmatından diğer birçok konuya ciddi harcamalar yapılmış ve yapılmaya devam ediliyor. Yıllarca biz canlarımızı verdik, hiç kimse terör örgütünün bertarafı için yapılan harcamalardan bahsetmedi ve şikâyet etmedi.

PKK terör örgütünün kırk yıldır bizim ekonomimize vurduğu darbe, verdiği zarar akıl almaz miktarlarda ve ölçülerde. Resmi ağızlardan telaffuz edilen rakam iki yıl önce 2 trilyon dolardı. Şunu çok rahat bir şekilde söylüyorum, bunun yarısını alsak 1 trilyon dolar eder, hadi bunun da yarısını alalım 500 milyar dolar eder. Biz bu 500 milyar doları PKK ile mücadele için harcamamış olsaydık, bu para bizim ekonomimizde kalmış olsaydı bugün Türkiye’nin 1 sent dış borcu olmayacak, işsizlik rakamları 3-4 puan daha aşağılarda olacaktı, birçok şey daha farklı olacaktı. Biz MHP olarak terörün kökü kazınması gerekiyor derken birileri kalkıyor, bunlarda hep terörü düşünüyor, ekonomik sıkıntılar, işsizlik vb. bunlarla ilgili hiç konuşmuyor deniliyor. Oysa ki terörle mücadele bittiğinde ekonomimize vurmuş olduğu darbe de sonlanmış olacak ve Türkiye ekonomik anlamda çok daha iyi yerlerde olacak.

Sürekli olarak PKK terör örgütüne destek verip ondan sonrada dönüp ekonomik anlamda hükümeti eleştirmeye kalktıklarında aklımızla alay ettiklerini ifade etmek için bunları söylüyorum. Madem ekonomi düşünüyorsunuz teröre PKK’ya destek vermeyin, kökleri kazınsın, PKK ile yapılan mücadele için harcanan paralar çocuklarımızın istihdamı için, tarımın geliştirilmesi için kullanılsın, buralara daha fazla kaynak ayrılsın. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin, terörün kökü kazınmalı derken bahsetmek istediği şey geleceğimizin, bekamızın, güvenliğimizin ve ekonomimizin garanti altına alınmasıdır.

Herkes sahanın nabzı diyor, sahadan bilgi diyor. Ben de Çorum’un bir ilçesinde açık alanda toplanan vatandaşlara sordum. Dedim ki ben de bir şeyi merak ediyorum, bu Pazar seçim olsa sizin düşüncenize göre PKK ve FETÖ, bunları destekleyenler kime oy verir dediğimde vatandaşlarımız Millet İttifakı dedi. Bu algı Anadolu da ki vatandaşımızın kafasında net bir şekilde oluşmuş ve benim gibi düşünüyor.

İyi Partinin mensupları, yöneticileri zaman zaman kamu oyun önünde açıklamaları olmuştur. Bu açıklamalara baktığınızda kimilerinin açıklamaları katıksız bir milliyetçi tavırda, yine aynı partinin aynı seviyede ki önemli kişilerin konuşmalarına baktığınızda CHP’nin HDP’ye yakın kanadından farklı değil. Birisi Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun normal olmadığını, serbest bırakılması gerektiğini söylerken, bir başkasının da Selahattin Demirtaş’ın terörist olduğuna varacak şekilde izahta bulunduğunu görüyoruz, böyle milliyetçilik olmaz. Biz bir partiden bahsediyoruz, biz bir organizasyondan bahsediyoruz. Bizim siyasi geleneğimizde lider, teşkilat, doktrin dediğimiz kavramlar vardır. Yani işin bir doktrini vardır. İnsanları bir ideal peşine götüren, bir çadır altında, bir şemsiye altında toplayan bir doktrin, bir ilke vardır. Bu da lider ve teşkilatla tamamlanır. Şayet sizin bir idealiniz yoksa, gerek güvenlik gerekse diğer alanlarda sizin bir görüşünüz yoksa, bir fikir birliği yoksa, bir doktrin yoksa, popüler bir gelişimin sonucu olarak insanların menfaat birlikteliği kapsamında orada yer alabilirler ve en kısa sürede menfaatler başka yere gittiğinde dağılabilirler. Bura da Türkiye’nin en temel güvenlik konusunu ilgilendiren bir hususta bile siz anlaşamıyorsanız, farklı farklı görüşlere sahipseniz, aynı konularda uç görüşlere sahipseniz böyle bir partinin milliyetçi mi değil mi şeklinde konuşmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bunun izahını İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşener’e sordular; sayın Akşener melez bir siyaset anlayışları olduğunu söyledi.

Altılı masanın gidecek bir hali kalmadı, bu masanın dağılacağı belli. Bakın altılı masa bir aday belirleyemedi ve belirleyemiyor da. Herkes bir şekilde kendi zaviyesinden birbirine el ense çekmeye çalışıyor. CHP’liler şunu söylüyor; altılı masanın oluşmasında, bu seviyeye gelmesinde CHP’nin çok ciddi emeğinin olduğunu, İyi Partiye on beş milletvekili vermek suretiyle İyi Partinin oluşmasını CHP’nin sağladığını ve dolayısıyla hakkın CHP Genel Başkanına ait olduğunu söylüyor. Aynı zamanda Mansur Yavaş’ın ismi İyi Parti İstanbul İl Başkanı tarafından sürekli olarak gündeme getiriliyor. Sayın Kılıçdaroğlu’da bir TV programında ki konuşmasında siz aday olmazsanız İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının adaylığına ilişkin şöyle bir şey söyledi: ”Devlet yönetmek öyle boş bir şey değil” dedi. Yani şunu söyledi aslında Sayın Kılıçdaroğlu; belediye yönetmek devlet yönetmeye benzemez mesajını net bir şekilde verdi. Dolayısıyla altılı masa aday çıkaramadığı için, ortak bir adayda anlaşamadığı için seçim tarihini bahane etmektedir.

Toplumun belirli kesimlerini hedef alan, aşağılayıcı, hakaret edici kelimelerde bulunulması, bunu da toplumun ve basının önünde yapılmasını kabul edilebilir bulmuyorum. Toplumda ayrışmaların, kamplaşmaların olduğu, hele hele bazı dönemlerde daha hassas bir hal aldığı dönemlerde sanatçı kişiliği taşıdığını söyleyenlerin veya toplumda tanınan, bilinen insanların bu şekilde toplumun belirli bir kesimini aşağılayıcı ifadelerde bulunması son derece yanlıştır. Biz hep şunu karıştıyoruz aslında. Popüler olmakla, sanatçı olmak, siyasetçi olmak, adının hızlı bir şekilde ön plana çıkıyor olması farklı bir şey aslında. Sanatçı dediğimizde sadece bir şarkı söylemek, bir şeyi çok güzel icra etmenin yanında içinden çıktığı toplumun değerlerine saygılı, toplumun daha ileriye gitmesinde örnek olacak, önderlik yapabilecek o yapıya, o değerlere sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın, sadece bir şarkı söylemek, bir şeyi çok güzel icra etmekle sanatçı olmanın farklı olduğunu düşünüyorum. Bazı ifadeleri kullanırken biraz daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*