MHP Genel Başkan Yardımcımız ve Ankara Milletvekilimiz Prof. Dr. Mevlüt KARAKAYA: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu ülkenin sigortası ve bekasının garantisidir
Bugün TBMM’de PKK’nın kolu, uzantısı olan bir siyasi partinin temsilcileri çıkıp ekonomi konuşabiliyor. ‘Millet işsiz, millet aç, çiftçinin durumu kötü.’ diyebiliyor ama bir Allah’ın kulu da demiyor ki ‘Be şerefsizler, 40 yıldır siz bu teröre destek veriyorsunuz. Bu millet dişinden, tırnağından artırıyor, canını veriyor, bir de sizinle, PKK ile mücadele etmek için trilyon dolarlar harcıyor. Hükümetin yetkili ağızları, 40 yılda PKK terör örgütüyle mücadelede ve onların ekonomiye verdiği zararlar toplandığında 2 trilyon dolardan bahsediyorlar.
Bu pazar seçime gidilse PKK’nın yandaşları, HDP’liler, Cumhur İttifakı mı, Millet İttifakı mı denildiğinde kimin yanında yer alır? Millet İttifakı diyenler Allah rızası için el kaldırsın. Bunu sokakta kime sorsak, açık ve net. Kılıçdaroğlu, ‘yeniden açılım yapacağım’ diyor. FETÖ’cüler kimin yanında yer alır? Bizim ekonomik olarak sıkıntımız ne? Terör belalarından kurtulmak. Ekonomi için de huzur için de bu gerekli.
Türkiye üretime gidiyor, Türkiye’nin önü açık ama bir aks değiştiriyor. Dünya aks değiştiriyor. Şuradan başka yola geçerken bir araba ister istemez sallanır, biraz yavaşlarsın, dikkatli geçersin. Sonra da otobana çıkacaksın. Bunun için de zamana ihtiyaç var. Dolayısıyla şuan ki süreç Türkiye’yi üretime sevk eden bir yapı. Her şey güllük gülistanlık demiyoruz, olması da mümkün değil ama iyiye gidiyor. Dünya düzeni içinde Türkiye söz sahibi olma derdinde. Onun mücadelesini veriyor.
2023, gerçekten ülkenin geleceği. 2023’te eğer farklı bir şey olursa, bugüne kadar elde edilen kazanımlar tamamen gidecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu ülkenin sigortası ve bekasının garantisidir. Bu kadar net söylüyorum. O gün, 15 Temmuz’da Türkiye’nin içine düştüğü sıkıntıda, Sayın Genel Başkan’ımız ‘Evet biz bu arabayı buradan çıkarırız ama bu araba bu motorla yol almaz, önce bunun motorunu değiştireceğiz.’ dedi. İşte Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu gerekçe ile değiştirilmiş bir sistemdir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmasaydı 2018’den beri Türkiye’de en az 3 defa hükümet gider gelirdi. Gelir miydi onu da bilemiyorum. Hükümetler kurulamıyordu.
Altı koalisyonlu, artı birileri var. İçişleri politikasında, güvenlik politikasında Meral Akşener, acaba CHP ile bir anlaşman var mı? CHP’nin HDP ile söylediklerini kabul ediyor musun, etmiyor musun? Etmiyorsan böyle bir şeye geldiğinde bu ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Biriniz diyecek ki ‘Suriye’de asker kalsın.’, öbürü diyecek ki ‘Çıksın.’ Biri diyecek ki ‘PKK ile mücadeleye devam.’, öbürü diyecek ki ‘Biraz ara verelim ya da yapmayalım.’ Özellikle aday belirlemiyorlar ki kamuoyu aday tartışıyor. Aday belirlenince ne olacak? CHP’nin söylediği ortada. HDP bunların yanında. HDP olmasa nasıl kazanacaksınız? Terörün, PKK’nın kökünü kazıyacağız diyebilirler mi, derlerse kazanabilirler mi? Kendi partilerinin içlerinde dahi fikir konusunda birbirlerine yakın değiller.
Bir yanıt bırakın