Kılıçdaroğlu, katıldığı TV programında bir saat konuşsa da yine bir tane mantıklı cümle kuramamıştır. Demokratik vasıtaları kullanarak siyaset yaptığından bihaber olan Kılıçdaroğlu, kendisine ezberletilen “ülkede demokrasi olmadığı” safsatasından başka bir şey söylememektedir.
Masanın HDP ayağına cevap veremeyip “Masanın 1 değil 4 ayağı olsa ne olur, 14 ayağı olsa ne olur.” diyen CHP Genel Başkanı için bu ülkede 5 dil olsa ne olur, 10 millet olsa ne olur, ülke 3’e bölünse olsa ne olur, ay yıldızlı şanlı bayrağın yanında paçavralar sallansa ne olur!
Toplantının ardından yayınlanan bildiriye dair bir eleştiri getirilemediğini söyleyen CHP Genel Başkanı, boş tenekeden çıkan gürültüyü müzik zannetmekle kalmıyor, bir de bu gürültünün sanat çevrelerince dikkate alınmadığından yakınıyor.
Bu vesile ile 28 Şubat’ın en büyük mağduru olduğunu öğrendiğimiz Kılıçdaroğlu, oturdukları masada MGK kararlarını uygulama noktasında kararlılığını ifade eden Akşener’den hakkını almış mıdır, hanımefendi ile helalleşmiş midir? Öncelikle bunu açıklamasında büyük fayda vardır.
Akılları teraziye çıkarmaya kalkan bu zatın, değil sadece kendi ve yancılarının aklını, ağababalarının aklını da alarak teraziye çıkmasının bir faydası olmayacak, “Benim aklım hep Türkiye’dir.” diyen Sayın Genel Başkanımız karşısında kaybetmeye mahkûm olacaktır.
Bir yanıt bırakın