Sayın Genel Başkanımızın Türkgün gazetesine verdiği tarihî mülakatta düzensiz Afgan göçü ve Suriyeli geçici sığınmacılara yönelik söylediği sözler ortada iken Sayın Genel Başkanımızı sessiz kalmakla suçlayıp camiamızın değerli mensuplarına seslenmeye yeltenen bu zatın yalana olan aşkı vatan aşkının çok ama çok ötesindedir.
Kutlu(!) seslenişinde MHP’ye gönül veren insanların vatanseverliğini teslim eden yüce gönüllü(!) Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz, kendisini muhatap kabul etmeyen MHP’ye gönül veren vatansever insanlarımıza seslenmek yerine kendi partililerinin eleştirilerine kulak vermesidir.
Büyük Türk milletinin ise kendisinden zaten bir beklentisi yoktur. Gölge etmesin başka ihsan istemez.
…
MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekilimiz Sayın İsmet Büyükataman’ın “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanımız Sayın Devlet BAHÇELİ’ye yönelik sözlerine dair” yaptığı yazılı basın açıklaması
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun tutarsız, seviyesiz ve suistimal odaklı siyaset anlayışı ülkenin iç huzurunu baltalamaya yönelik bir tezgâhtan başka bir şey değildir. Birliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemlerde birliğimize kastetmeyi maharet zanneden Kılıçdaroğlu ve kendi kafasından olan tayfasının söylemleri, çözülmesi imkânsız bir çelişkiler yumağıdır.
Kılıçdaroğlu ülkemizin maruz kaldığı her dış baskıda yahut afette milletten, memleketten yana olması gerektiği hâlde, mal bulmuş Mağribi gibi fırsatçılık peşine düşmektedir. Bunu yaparken de ağzına geleni söylemekte, sözlerinde bir tutarlılık aramamaktadır. Bu sebepledir ki Kılıçdaroğlu’nun sözleri aziz milletimiz nezdinde muteber kabul edilmemektedir.
6 Mart 2021 tarihli TV konuşmasında “Bahçeli, Erdoğan’ı bir anlamda teslim almış durumda. Erdoğan kendi koltuğundan korkuyor. Koltuğunu korumak için de dayandığı tek kişi Sayın Bahçeli.” diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu,dün attığı talihsiz twitlerde “Bahçeli, Erdoğan’ın her söylediğini emir komuta zinciri içinde yerine getiriyor.” diyebilmektedir.
Gerçekte ise savrulan ve tutsak alınan zaman zaman bu çelişkiyi dönme dolap gibi çeviren Kılıçdaroğlu’nun bizatihi kendisidir. Sayın Genel Başkanımızın kendisine uzattığı yardım elini bu vesileyle yeniden hatırlatmakta fayda vardır: “Bu Kılıçdaroğlu nereye koşmakta, kimlere hizmet etmektedir? PKK’ya diyet borcu varsa söylesin, kurtaralım, kendisine omuz verelim. FETÖ’nün boyunduruğu altındaysa imdat desin, yardım edelim, elinden tutalım, düştüğü çukurdan çekip çıkaralım.”
Dostlarını karanlık mahfillerden seçerek Türk milletiyle arasına mesafe koymuş bulunan CHP Genel Başkanı’nın durup durup “MHP’li kardeşlerime sesleniyorum, Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum.” tarzındaki ucube çıkışlarının bir yenisine daha dün şahit olduk.
Sayın Genel Başkanımızın Türkgün gazetesine verdiği tarihî mülakatta düzensiz Afgan göçü ve Suriyeli geçici sığınmacılara yönelik söylediği sözler ortada iken Sayın Genel Başkanımızı sessiz kalmakla suçlayıp camiamızın değerli mensuplarına seslenmeye yeltenen bu zatın yalana olan aşkı vatan aşkının çok ama çok ötesindedir.
Kutlu(!) seslenişinde MHP’ye gönül veren insanların vatanseverliğini teslim eden yüce gönüllü(!) Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz, kendisini muhatap kabul etmeyen MHP’ye gönül veren vatansever insanlarımıza seslenmek yerine kendi partililerinin eleştirilerine kulak vermesidir.
Büyük Türk milletinin ise kendisinden zaten bir beklentisi yoktur. Gölge etmesin başka ihsan istemez.
Bir yanıt bırakın