Yasama, yürütme ve yargıyı tekeline alan ve kendinden başkasına tahammül edemeyen Başbakan Erdoğan, mesajı artık çok net veriyor: YA BEN YA HİÇ…
Duruma göre vaziyet alıyor
Savcıydı savunma avukatı oldu Yeniden yargılanma MGK’ya taşındı ORTALIĞA saçılan yolsuzluk ve rüşvet iddialarından sonra büyük bîr telaşa kapılan Başbakan RECEP TAYYİP ERDOĞAN, çareyi gerginliği arttırıp, kendinden başka herkesi düşman ilan etmekte buldu. Erdoğan, konuşmalarında, daha önce söylediklerini inkar edip duruma göre vaziyet alarak, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün temel şartı olan kuvvetler ayrılığını tanımadığını, yasamanın da, yürütmenin de, yargının da kendisi olduğu mesajı veriyor ve böylece kurduğu korku düzenim sürdürmeye çalışıyor.
Savcıydı, savunma avukatı oldu.
KOMUTANLAR, gazeteciler tutuklanırken “Ben bu davanın savcısıyım” diyen ve akıl almaz hukuksuzlukları savunan Başbakan Erdoğan, asrın yolsuzluk olayı AKP’nin kalbine ve çevresine dayanınca şimdi de ”savunma avukatı” oldu. Erdoğan, “Bizim iki özelliğimiz var, hem yasamayız hem yürütmeyiz” diyerek, kendini nasıl gördüğünü ibret veren bir biçimde ortaya koyarken, yargıya yönelttiği ağır eleştirilerle bu kurumu itibarsızlaştırıp, tek ve değişmez adresin kendisi olduğunu ortaya koymaya çabaladı.
ERDOĞAN’ın darbe dönemlerinde bile görülmemiş bu tavrı, toplumsal gerginliği arttırıp ekonomiyi temellerinden sarstığı gibi, başta yargı olmak üzere bugüne kadar alınmış bütün kararları da tartışmalı hale getiriyor. Erdoğan ve yakın çalışma arkadaşlarının açıklamalarından sonra özellikle yargı kararlarında ortaya çıkan büyük tartışmanın MGK toplantısına da taşıdığı öne sürüldü. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özer’in, “Balyoz” ve “Ergenekon” davalarında tutuklu askerler için yemden yargılanma istediği iddia edildi.
Bir yanıt bırakın