▶️ Mikrofonu gördüğünde üfürmeye bayılan Özgür Özel’in iddiasına göre Sayın Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifiyle atanan Bakanlar, kurumlarında alım yapmaya korkmakta imişler. Özel’in iddiasına göre Bakanlar “MHP bütün kadroları istiyor, tehdit ediyor ve biz de Cumhur İttifakı bozulur diye ses çıkaramıyoruz.” demekte imişler.
▶️ Şimdi bu Sayın Bakanların kimler olduğunu açıklamayı CHP’li Özgür Özel’in şerefine emanet ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi hangi Bakanlıktaki hangi kadroları istemiştir? Özel’in güya sözlerini alıntıladığı Bakan yahut Bakanlar kimdir?
▶️ Bu Bakanlar gelip Özgür Özel’e dert yakındılarsa bilelim. Yok, malum operasyoncularla birlikte bir dinleme şebekesiyle işbirlikleri varsa ona da razıyız. Boş konuşma üstadı Özel, sözlerinin altını doldursun da görelim.
▶️ Dün, Milliyetçi Hareket Partisinin hiçbir şey almadan iktidarı desteklemesini akıllarının almadığını söyleyenler, bugün bütün makamların Milliyetçi Hareket Partisi tarafından istendiğini iddia edecek kadar tutarsız ve müfteridir.
▶️ Sayın Genel Başkanımızın sözlerini gözü olmayanlara göz, sözü olmayanlara söz olması adına yeniden hatırlatmak fayda görüyoruz: “Cumhur İttifakı hususunda fitne çıkarmak için tahkimat yapanlara da diyorum ki rahat olun, huysuzluğu bırakın, hırçınlıktan dönün, samanlıkta olmayan iğneyi aramaktan vazgeçin. Net olarak açıklıyorum, neye mal olursa olsun Cumhur İttifakı sonuna kadar yaşayacaktır. Cumhur İttifakı, aziz milletimizin ve henüz doğmamış Türk çocuklarının huzur meşalesi, umut nişanesi, birlik ve kardeşlik kaynağıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızla ittifakımız çıkara değil, tertemiz milli hedeflere bağlı ve millete hizmet aşkına dayalıdır.”
…
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri – Bursa Milletvekili Sayın İsmet Büyükataman’ın “CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in sözlerine yönelik” yaptığı yazılı basın açıklaması
Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde ilkesizliğin, kimliksizliğin, kendini inkâr etmenin merkezi hâline gelmiş bulunan Cumhuriyet Halk Partisi; Kılıçdaroğlu meşrepli yöneticileriyle de siyaset tarihimizde kara bir leke olarak yerini alacaktır.
Gazi Meclis’imizde basın açıklaması adı altında saçmalayan Özgür Özel isimli ağzı kirli sözcünün açıklamaları ile eğlence olsun diye mikrofon uzatılan meczupların konuşmalarını mukayese ettiğinizde meczupların daha makul olduğunu görürsünüz.
Siyasi hayatlarının önündeki engeller 2010 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’a düzenlenen kaset komplosuyla kaldırılan isimlerin ne kendi partilerine ne de Türkiye’ye verebilecekleri bir şey söz konusu değildir.
CHP Genel Başkanlığına aday olmayacağını, Sayın Baykal’ın yeniden görevinin başına dönmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine rağmen aday olacağını açıklamasını ne ile izah ettiğine dair bugüne kadar herhangi bir CHP’li yöneticiden ses duymadık.
Bugün Biden’den aldığı pas ile Türkiye’nin kalesine gol atmaya kalkan kötü oyuncu Kılıçdaroğlu da 16 Mayıs 2010 günü ile 17 Mayıs 2010 günü arasında CHP’nin kalesine attığı golün pasını kimden aldığını henüz açıklamamıştır.
Bu muammalı dönemin ürünlerinden olan CHP’li Özel’in bugün Milliyetçi Hareket Partisinin geçmişi üzerinde çeşitli komplo senaryoları uydurması akıl ile izah edilebilecek bir durum değildir.
Mikrofonu gördüğünde üfürmeye bayılan Özgür Özel’in iddiasına göre Sayın Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifiyle atanan Bakanlar, kurumlarında alım yapmaya korkmakta imişler. Özel’in iddiasına göre Bakanlar “MHP bütün kadroları istiyor, tehdit ediyor ve biz de Cumhur İttifakı bozulur diye ses çıkaramıyoruz.” demekte imişler.
Şimdi bu Sayın Bakanların kimler olduğunu açıklamayı CHP’li Özgür Özel’in şerefine emanet ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi hangi Bakanlıktaki hangi kadroları istemiştir? Özel’in güya sözlerini alıntıladığı Bakan yahut Bakanlar kimdir?
Bu Bakanlar gelip Özgür Özel’e dert yakındılarsa bilelim. Yok, malum operasyoncularla birlikte bir dinleme şebekesiyle işbirlikleri varsa ona da razıyız. Boş konuşma üstadı Özel, sözlerinin altını doldursun da görelim.
CHP’li Özel’in burada karıştırdığı muhakkak ki partiler ve isimlerdir. Belediyelerde koltuk kavgasının sokağa taştığı pek çok örnek ortada durmaktadır. Bir örnek olması adına CHP Gençlik kollarının Ankara’daki isyanı ile İP’lilerin Akhisar’da CHP’li belediye önüne koydukları siyah çelengi hatırlamakta fayda vardır.
2010’da kendi genel başkanına dirsek atan Kılıçdaroğlu aynı dirseği bugün İP’in cambazına atmış, bir anda Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmiştir. Yediği dirsekle İP’ten düşen cambazın son günlerdeki agrasif tavırları da Kılıçdaroğlu’nun özgüven patlamasıyla saçmalaması da İP-CHP gerginliğinin bir yansımasıdır. Ganimet paylaşımı konusunda oldukça kötü bir performans sergileyen acemi ortakların kesişim noktaları ise Milliyetçi Hareket Partisine ve Cumhur İttifakı’na olan düşmanlıklarıdır.
Dün, Milliyetçi Hareket Partisinin hiçbir şey almadan iktidarı desteklemesini akıllarının almadığını söyleyenler, bugün bütün makamların Milliyetçi Hareket Partisi tarafından istendiğini iddia edecek kadar tutarsız ve müfteridir.
Sayın Genel Başkanımızın sözlerini gözü olmayanlara göz, sözü olmayanlara söz olması adına yeniden hatırlatmak fayda görüyoruz: “Cumhur İttifakı hususunda fitne çıkarmak için tahkimat yapanlara da diyorum ki rahat olun, huysuzluğu bırakın, hırçınlıktan dönün, samanlıkta olmayan iğneyi aramaktan vazgeçin. Net olarak açıklıyorum, neye mal olursa olsun Cumhur İttifakı sonuna kadar yaşayacaktır.
Cumhur İttifakı, aziz milletimizin ve henüz doğmamış Türk çocuklarının huzur meşalesi, umut nişanesi, birlik ve kardeşlik kaynağıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızla ittifakımız çıkara değil, tertemiz milli hedeflere bağlı ve millete hizmet aşkına dayalıdır.”
Bir yanıt bırakın