Huzur, tarih boyunca en fazla ihtiyaç duyulan, ulaşılması en çok arzu ve amaç edilen insani hal ve hissedişin soyut tezahürüdür. Aklı başında her insan huzur ister, huzurlu bir hayat bekler. Huzur, tıpkı güvenlik gibi, tıpkı hürriyet gibi insanım diyen herkesin hakkıdır.
Uzun süredir insanlık kaygı verici nitelikte bir huzursuzluk dalgasının tesiri altındadır. Huzur yokluğu insanların hayata bağlılığını, yaşama sevincini, işbirliği temelini vahim ve menfi düzeyde etkilemektedir. Kanın damarlardan çekilmesi neyse huzurun eksiliği de odur.
İnsanın huzur arayışını gören, bunu mesele eden birisi olarak konu üzerinde durulmasının önceliğine, bir proje halinde kavranmasının önemine sürekli vurgu yaptım. Huzurun, bir fikir ve düşünce kalıbına dökülmesi; akıl, gönül, maneviyat ve duygu planında ele alınması lazımdı.
Akliselim, kalbiselim ve zevkiselim sacayağında İnsanlığın Huzuru Projesi’nin hazırlığı konusunda samimi ve safiyane bir girişimde bulunduk. Çok şükür bu proje bir yıllık ahlaklı ve azimli bir çalışmanın, saygıdeğer nitelikli bir emeğin mahsulü olarak sonuçlanmıştır.
“İnsanlığın Huzuru” isimli eserimizin yepyeni bir ufuk açacağına, hem toplumsal huzurumuza hem de insanlık huzuruna müstesna bir katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Nitekim huzur için varız, huzuru sağlamak için mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz.
İnsanlığın Huzuru adına yapılan muazzam çalışmanın hazırlık aşamasında hakikaten çok saygın ve alanlarında parmakla gösterilen ilim ve gönül insanlarımız zamanlarından fedakârlıkta bulunarak destek vermişler, eserin ortaya çıkmasını temin etmişlerdir. Memnuniyetim tarifsizdir.
Partimizin AR-GE’sine, İnsanlığın Huzuru Projemizde görev alan tüm öğretim üyelerimize, kültür ve fikir insanlarımıza müteşekkir olduğumu ifade ederek ayrı ayrı teşekkür ederim. 2021 yılı artık huzur yılıdır, kaldı ki her insanımızın huzur bulması içten dileğimdir.
Bir yanıt bırakın