MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, AİHM’in Selahattin Demirtaş kararına ilişkin, AİHM’in sanki Türkiye’nin iç hukukunun üzerinde, bir temyiz mahkemesiymiş gibi karar aldığını ifade etti.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Aydın, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu üyesi sıfatıyla katıldığı toplantılara ilişkin de bilgiler verdi.
Aydın, Avrupa’nın Türkiye’yi bir türlü anlamadığını ve zihinsel olarak mazide yaşadığını belirterek “Türkiye’yi hala 50 yıl önce NATO’ya ilk adım atan ülke zannediyorlar. ‘Terörle mücadele edemezsiniz, bütün destekleri keseriz…’ Tankı vermiyorlardı, F-16’ların yazılımları onların elindeydi ama Türkiye üzerinde yaptırımla sonuca ulaşamazlar, kötü komşu ev sahibi yaptı, bir anda savunma sanayimiz büyük bir atılım yaptı. İHA’lar, SİHA’lar…” ifadelerini kullandı.
ABD ve Avrupa’dan gelen yaptırım kararlarına tepki gösteren Aydın, “Yaptırımlar Türkiye’nin önünü açacak ekonomik, ticari ve askeri hamlelerini daha da geliştirecektir diye düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Aydın, Baykar Savunma Teknik Müdürü ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar’ın bu adımlarda çok emeğinin olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Bir ekip çalışması… Öyle idealist bir ekip ki ‘muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’ söylemine uygun davranan bir gençlik. Çok da güzel orkestra şefi var. Selçuk da bunu çok iyi beceriyor. Türkiye’nin evladı, Anadolu’nun kavruk coğrafyasının yetiştirdiği bir evladımız. Aslında Selçuk Bayraktar’a atfettikleri ama ona bulaşmayan tüm niteliklere kendileri sahip. Hepsi el bebek gül bebek, elit bir ortamda büyümüşler, Türkiye’nin üst düzey yöneticisi seviyesinde bulunan ailelerinden geliyorlar, kaymağını yemişler… Anadolu gerçeğinden uzak, Türkiye’nin batıya muhtaç olmadığı gerçeğinden uzak yapıdan gelenlerin suçlamaları bunlar…”
Selçuk Bayraktar ve onun simgesel olarak temsil ettiği Türk savunma sanayinin güçlü, genç ve dinamik kadroları olduğunu vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunların sayısı binler ve daha da artacak. Türk ekonomisine Türk savunma sanayisine katkı sağlamaya devam edecekler. İsmiyle müsemma bir çocuk bayraktarlığını yapıyor. Bu kirli muhalefet anlayışının, onun ivmesini kıracak bir takım iftiralarına kulak asmasın… 83 milyon onların arkasında dualarıyla, destekleriyle. Her zaman biz her zaman onların başarılarıyla gurur duyuyoruz. Kendi çocuklarımızı da aynı konvoya katıp onlarla Türkiye için çok daha güzel işlere imza atmalarına vesile olmaya çalışacağız.”
Çifte standardın giderilmesi lazım
Kamil Aydın, uluslararası toplantılara katılan bir isim olarak S-300’e sahip Yunanistan’ın hiç eleştirilmediğini ancak Türkiye’nin S-400 aldığı için eleştirilere maruz kaldığını anımsattı. Dünyanın mücadele ettiği kontrolsüz göç konusunda en büyük bedeli Türkiye’nin ödediğine dikkati çeken Aydın, “Bunu gayrı resmi ifade ediyorlar ama resmi toplantılarda bir defa teşekkür etmiyorlar. Verdikleri sözleri bile tutmadılar. Ama Yunanistan’ın göçmen botlarına yaptığı saldırılar üzerine Yunanistan’ın aleyhinde bir rapor dahi gündeme getirilmedi. Çifte standartların giderilmesi lazım.” diye konuştu.
AİHM’in Demirtaş kararına sert tepki
Aydın, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında AİHM’nin verdiği kararı eleştirerek şöyle devam etti:
“Bir defa bu bizim iç hukukumuza aykırı. Bizim muhalefetin de anlamadığı bir şey var. Demirtaş güzellemesi yapmaya çalışıyorlar. Çünkü onlara öyle bir sufle verilmiş, ‘Siz bizim dediğimiz hamleleri yaparsınız biz de sizi iktidara getiririz’. Joe Biden’ın söylemeye çalıştığını aslında AB’nin güçlü dinamikleri de söylüyor. Bunlar da ona inanıyor. Üçlü saç ayağı HDP, CHP ve İP topluca aynı sufleyi alıp, ‘Olur mu hakkında ceza kesilmemiş.’ diye yalan, yanlış bir şey söylüyorlar. Halbuki hakkında 2016’da kesinleşmiş ceza da var 4 yıl küsur ay, hala 5 ilde 12 ayrı davadan da mahkemeleri devam ediyor. Teröre destekten, halkı isyana teşvikten, şiddete teşvikten bir sürü suçlamalar sözkonusu, bunlar da devam ediyor.”
AİHM sanki temyiz mahkemesiymiş gibi karar aldı
AİHM’in sanki Türkiye’nin iç hukukunun üzerinde, bir temyiz mahkemesiymiş gibi karar aldığını ifade eden Aydın, “Buna da inanan partiler var. Halbuki böyle bir bağlayıcılığı yok. Esasla ilgili bizi bağlayıcı bir durumu söz konusu değil.” şeklinde konuştu.
Genel Başkan Yardımcısı Aydın, Avrupa’nın PKK’nın işlediği suçları ve dağa kaçırılan çocukları görmezden geldiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Kızı PKK tarafından kaçırılan Maide annenin Berlin’de yaptığı eylemleri bile görmüyorlar. Ne olur bir defa da o annenin feryadını görün. Her gün Berlin’de parlamentonun önünde elinde evladının resmi ile gösteri yapıyor. Bari bununla ilgili şikayet dilekçelerinde gündeme getirin. Ayasofya ile ilgili alelacele karar almaya çalışırken, Atina’da Müslüman mabedi olmaması ve Yunanistan’da Türk azınlığa yapılan o kötü muamele ile ilgili AİHM’e bir sürü başvurular var. Bu kararları bir an önce alıp göndermiyorsunuz ama Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması ile ilgili ahkam kesiyorsunuz.”
Alman polisinin geçen günlerde başörtülü bir kadını yere yatırarak kelepçelemesi ile ilgili Avrupa Konseyi’nde bir araştırma raporu düzenlemek istediklerini aktaran Aydın, “Buna yok ama Türkiye’de bir FETÖ’cünün mesnetsiz olarak ortaya attığı çıplak aramadan hareketle bir anda bakıyorsunuz araştırma-kovuşturma kararı alıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Bir yanıt bırakın