MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Türklükle ilgisi olmayan ve “TIBBİ ATIK” haline gelen Tabipler Birliği’nin Covid-9 salgınına karşı mücadele veren sağlık camiasına fitne tohumları serpme gayretlerine tepki gösterdi. Yalçın; sosyal medyada “MHP kapatılsın!” çığlıkları paylaşanlara da sert çıktı.
TÜRKGÜN Gazetesine açıklama yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E.Semih Yalçın şunları kaydetti:
“Türkiye’de bazı meslek odaları; buralarda yuvalanan Marksistler yüzünden meslek sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumaktan çok, CHP’nin siyasetteki yan kuruluşu gibi faaliyet göstermektedir.
Bunlardan biri de Türklükle ilgisi olmadığı gibi, doktorların sorunlarıyla da alakası bulunmayan Türk Tabipler Birliğidir. Kendilerini Marksizm’e ve ona hizmet eden partilere adamış Tabipler Birliğinin yönetici tayfası, doktorluktan ve sağlık sorunlarından çok siyasetle iştigal etmekte ara sıra hekimlik yapmaktadır.
SAĞLIK CAMİASININ ÇABALARINI BALTALAMAYA ÇALIŞIYOR
Siyasete asla alet edilmemesi gereken hususların başında halk sağlığı gelmektedir. Buna rağmen Tabipler Birliği, korona virüse dair hastalık ve kayıp rakamlarıyla oynayarak devletin ve topyekûn sağlık camiasının bu konudaki canhıraş çabalarını baltalamaya çalışmaktadır.
“TIBBİ ATIK” haline gelen Tabipler Birliği’nin Covid-9 salgını hakkında verdiği gündelik rakamlar o kadar şişirilmektedir ki bunlar hastalığın yayılma sürecinde erişilen gün sayısıyla çarpıldığında sadece Ankara’da milyonlarca hasta tablosu varmış gibi görünmektedir.
Oysa Covid-19 ile mücadelede Türkiye’nin bütün dünyada takdir gören başarılarını yok göstermek, sadece hükümete değil; sağlık çalışanlarına bühtandır, ihanettir. Bu uğurda hayatını kaybedenlere saygısızlıktır.
FİTNE TOHUMLARI SERPİYORLAR
Covid-19 ile mücadele yerine devletle savaşmak; sağlık camiasının emeğine saygısızlıktır, edepsizliktir. Onların; aylarca gün yüzü göremeden, ailelerinden ve sevdiklerinden izole bir ortamda, ölümle burun buruna sergiledikleri alkışlanacak fedakârlık ve cesareti görmezden gelmektir.
Tabipler Birliği; sağlık camiasına fitne tohumları serperek başarılı, kahraman ve çalışkan doktorlarımızın halk sağlığı adına sunduğu hizmete zarar vermekte, onları kendi Marksist üyelerinden ibaretmiş gibi göstermektedir.
TABİPLER BİRLİĞİ İHANET İÇİNDE
Sağlık ordusu Tabipler Birliği yöneticilerinden ibaret değildir. Yüzbinlerce sağlık çalışanı, bunların ne mal olduğunun bilincindedir. Hatta üyelerinin çoğunluğunu oluşturan sağduyulu doktorlar, birlik yönetiminin hangi karanlık mahfillere hizmet verdiğini iyi bilmektedir.
Tabipler Birliği hem doktorların mesleki yeminine sadakatsizlik, hem de yüz binlerce sağlık çalışanına ihanet etmektedir. Artık bu Marksist yuvasının dağıtılmasının, en azından mesleki tekelinin kırılmasının zamanı gelmiştir.
Akla en uygun olan şey, sağduyulu doktorlar ordusunun Marksist azınlığı temsil eden Tabipler Birliğinin tekelinden kurtarılarak özgür ortamda hak ve çıkarlarını savunabilecekleri başka bir meslek odası oluşturabilmelerinin önünün açılmasıdır.
ALGI OLUŞTURMA ÇABASI BOŞUNADIR
Bu arada bazı terbiye yoksunu ve izansızların, Genel Başkanımız Sayın Bahçeli’nin Tabipler Birliği hakkındaki açıklamalarını fedakâr sağlık çalışanlarının bütününe yönelik gibi göstermeye çalıştığını görüyoruz.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin korona virüs salgınıyla mücadele dolayısıyla sağlık çalışanları hakkında yaptığı paylaşım ve açıklamalar ortadayken, kendisi ve partimiz aleyhinde algı oluşturma çabası boşunadır.
Sayın Bahçeli; sağlık çalışanlarının genel sorunlarıyla sadece korona virüsle mücadele döneminde değil, her zaman yakından ilgilenen ve onların fedakârca verdikleri hizmeti daima takdirle dillendiren bir siyaset adamıdır.
MHP TÜRKLÜK DAVASININ ÇELİK YUMRUĞUDUR
Sayın Genel Başkanımızın Tabipler Birliğinin kapatılması yönündeki açıklamasına Temel Karamollaoğlu’nun kahkahalarla verdiği tepki ise CHP’nin kollarında SP’nin başının düştüğü zilletin hazin fotoğrafıdır.
Sosyal medyada “MHP kapatılsın!” çığlıkları paylaşan “komsomol” ve “komsomolka” taslaklarına da bir çift sözümüz var: MHP; millet iradesinin siyasetteki iz düşümü, Türklük davasının çelikten yumruğudur. Onu kapatmaya hiçbir beşerî güç teşebbüs dahi edemez.”
Bir yanıt bırakın