11 Temmuz 1995’te, Sırp devlet adamları Karaciç ve Miloseviç’in emirleriyle Katil Miladiç komutasındaki sırp askerler yaklaşık 8 bin 500 Boşnağı vahşice katletmiştir.
Sözde uygar Batı, gözleri önünde cereyan eden bu kıyıma sessiz kalmış ve insanlık tarihinin en utanç verici vahşetine sebep olmuştur.
11–16 Temmuz 1995 tarihleri arasında Sirebrenitsa’da ,yaklaşık 2,2 milyon kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı, 100 binin üzerinde Sırp olmayan insanın toplama kamplarında işkenceye maruz kaldığı, 25 binden fazla Boşnak kadının tecavüze uğradığı, Boşnakların kültürel varlığını yansıtan camilerden 985’inin yok edildiği Bosna Savaşı’nın en trajedik günleri yaşanmıştır.
Katil Miladiç “Türklerden intikam almanın vakti geldi” sözüyle, Batı’nın Türk Milleti’ne olan asırlık kinini ortaya koymuştur.
Osmanlı Devleti’nin nizam-ı alem ülküsüyle adaletle yönettiği topraklar, Batı’nın ırkçı, darwinist, sömürgeci, materyalist zihniyetiyle kana bulanmıştır.
Acısı hala yüreklerimizi yakan bu utanç vesikası insanlığın vicdanına yapılmış bir saldırıdır.
Bütün dünya kamuoyunun önünde gerçekleşen katliam 20 inci yüzyılın en büyük insanlık suçlarından birisidir.
Bu vesileyle, Sirebrenitsa’da katledilen binlerce Bosnalıyı ve Aliya İzzetbegoviç’i bir kez daha rahmetle anıyorum, insanlığın bir kez daha böyle acılar yaşamamasını temenni ediyorum.
Bir yanıt bırakın