MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Fransa ve Yunanistan’ın Türkiye’nin Libya’da ön alıcı ve sorun çözücü girişimlerinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, TBMM NATOPA üyesi sıfatı ile katıldığı ve video konferans yöntemi ile yapılan NATO Parlamenterler Asamblesi “Libya Özel” görüşmesine ilişkin bilgi verdi.
Libya görüşmesinden NATO üyesi Fransa ve Yunanistan’ın Türkiye’nin Libya’da ön alıcı ve sorun çözücü girişimlerinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığı izlenimini edindiğini vurgulayan Aydın, “Bu iki ülke, olayı savunma bağlamından kopararak siyasi bir alana yansıtmaya gayret ederek Avrupa değerleri ile İslami değerlerin çatışması noktasına taşımışlardır.” dedi.
NATO müttefiki iki ülkenin, bölgede BM’nin tanımadığı istilacı ve soykırımcı Hafter’in yanında yer aldığını ve sağladıkları her türlü desteği de gözlerden kaçırdığını belirten Aydın, şöyle konuştu:
“Bir de Türkiye’yi suçlamaları kabul edilemez ve aynı zamanda NATO’nun temel ilkelerine de ayrıdır. Bu bağlamda, ‘NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir’ diyerek Avrupa’yı ittifaktan kopararak ayrı bir savunma birliği kurma niyetini taşıyan Fransa’ya ve mavi vatanımızın vazgeçilmez parçası Kıbrıs ve Akdeniz’deki Türkiye karşıtı zaman zaman haddini aşan söylem ve eylemlerde bulunan Yunanistan’a muhalefetin sessiz kalması da dikkatleri çekmektedir.”
CHP ve muhalif türevlerinin Türkiye’nin bölgede meşru anlaşma ve ilkelere duyarlı varlığını sorguladığını belirten Aydın, “Bunlar Hafter ve müttefikleri için ‘cambaza bak’ taktiğiyle hiç bir şey söyleyememektedirler. Çünkü Genel Başkanımızın ifadeleriyle ‘Libya’da Hafter’e destek vermeleri fıtratlarının gereğidir.’ Dolayısıyla, milli meselelere Fransız kalanların haktan, hukuktan, demokrasiden bahsetmesi yalnızca kandırmacadır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Mavi vatanda egemenlik haklarımız gasp edilmedi”
Aydın, Türkiye’nin her türlü bölgesel jeopolitik güçlüğe rağmen 21.yüzyılın savunma ve güvenlik gerçeklerine uygun milli bir refleksle hareket ettiğine dikkati çekerek, “İçeride ve dışarıda terörle mücadele noktasında kat edilen mesafelere ilaveten tutarlı ve kararlı bir duruşun yansıması sonucu başarılı diplomasi kazanımlarına bir halka daha ilave edilerek genelde Doğu Akdeniz ve özelde Libya’da yerinde karar ve hamlelerle ülkemizin mavi vatanda da egemenlik haklarının gasp edilme girişimleri boşa çıkartılmıştır.” ifadesini kullandı.
Yunanistan’ın, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’de egemenlik haklarına ve Kıbrıs’taki garantörlüğüne rağmen Kıbrıs’ta ve mavi vatanda yok sayma girişimlerinde bulunduğunu anımsatan Aydın, şöyle devam etti:
“Yunanistan’ın son zamanlarda mültecilere yönelik insanlık dışı muamelelerde bulunması özellikle Avrupa Birliği tarafından görmezlikten gelinmektedir. Dahası, uluslararası hukuk ve eşitlik ilkelerinden yoksun doğrudan Yunanistan lehine tavır alınarak Türkiye’ye yönelik yaptırımlar önerilmektedir. Öte yandan Birleşmiş Milletlerin yasal muhatap kabul etmesine rağmen benzer çifte standardın Libya meselesinde de gösterildiğine tanıklık etmekteyiz.”
Türkiye’nin Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı Güvenlik ve Askeri İşbirliği Muhtırası çerçevesinde hareket ettiğinin altını çizen Aydın, bazı AB-NATO üyelerinin bölgede illegal varlığıyla yönetimi ele geçirmeye çalışan General Hafter’e yakın bir tavır takınmasını “uluslararası hukuk ve siyaset açısından diğer izaha muhtaç bir husus” olarak nitelendirdi.
Fransa’ya tepki
Fransa ve Türkiye’nin Libya açıklarında yaşadıkları krizin bardağı taşıran son damla niteliğinde olduğunu vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kriz, NATO adına bölgede koruma-kollama görevi gerçekleştirdiğini iddia eden Fransa kruvazörü ile yardım malzemeleri taşıyan gemilere eşlik eden Türk firkateynleri arasında yaşanan gerilimden kaynaklanmıştır. Her iki ülke de elindeki bilgi, belge ve görüntüleri NATO yetkililerine sunmuş ve ilk açıklamalara göre Fransa’nın yanlış bilgi beyanında bulunduğu ima edilmiş ve nihai kararın detaylı incelemeler sonucu verileceği açıklanmıştır.”
Kamil Aydın, Fransa’nın bölgede büyük katliamların sorumlusu Hafter’in yanında olmanın yanı sıra Libya’ya her türlü paralı asker, mühimmat, silah yardımları yapan BAE, Suudi Arabistan, Mısır, İsrail hatta Rusya’nın varlığından zerre kadar rahatsızlık duymadığını anımsatarak, “NATO müttefiki Türkiye ile boş yere dalaşmaya çalışmış ve büyük bir prestij kaybına uğramıştır.” ifadesini kullandı.
Bir yanıt bırakın