MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Şayet ‘Memleket Masası’ diye tutturan partiler samimi ve sahici bir duruş sergiliyorlarsa derhal teröristbaşı Gülen’in ABD tarafından iadesini müşterek bir açıklamayla istemek mecburiyetindedir.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şayet ‘Memleket Masası’ diye tutturan partiler samimi ve sahici bir duruş sergiliyorlarsa derhal ve gecikmesizin teröristbaşı Fetullah Gülen’in ABD tarafından iadesini müşterek bir açıklamayla istemek mecburiyetindedir.” ifadesini kullandı.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin bir yanda Kovid-19 salgınıyla boğuştuğunu, diğer yanda siyasi ayak oyunlarıyla, ayıplı ve ağır kusurlu tekliflerle meşgul ve muhatap olduğunu belirtti.
“Milli ve ahlaki değerlerden mahrum siyasi güruhun ülkemize istikamet çizme gayretkeşliği çiğ bir tezgahın, çirkin bir tuzağın varlığına açıkça delil teşkil etmektedir.” ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Millete ve vatana özden mensubiyet duymayan lekeli ve sicili karanlık yüzlerin Türkiye’yi hedefine alan ihanet planları devamlı surette güncellenip gün ışığına çıkmaktadır. Gerçekleri örtbas etme çabası, kötü emelleri maskeleyip saklama amacı artık mümkün olmayan bir çırpınma halidir. Son günlerde ısmarlama ve icazetli görüşlerin siyasi gündemde yer tutması oldukça kaygı ve kuşku verici bir durumdur.
İP’in ‘Memleket Masası’ önerisi, buna CHP’nin sıcak ve sempatik yaklaşımının, marjinal ve marazi partilerin Mecliste grup kurabilmeleri maksadıyla milletvekili transfer sezonun tekraren açılması Türk siyasetinin esef verici talihsizliğidir. Ayakları kırık ve küflü bir masa marifetiyle Türkiye’nin içine hapsedilmek istendiği tehlikeli süreç, basiret ve şuur sahibi hiçbir vatan evladının gözünden kaçmamaktadır.”
CHP ile İYİ Parti’nin, gizli ortak değerlendirilen HDP’yle çoktan masaya oturduğunu ifade eden Bahçeli, “Siyasi kundakçılık görevini üstlendikleri ayan beyan ortadadır. İP’in HDP’yle ilgili samimiyetsiz açıklamaları, bu çerçevede eleştiri seviyesini kumandalı şekilde yükseltmesi aleni bir rol paylaşımının tezahüründen başka bir şey değildir.” değerlendirmesinde bulundu
Bahçeli, İYİ Parti’ye “HDP kamburunu sözde hafifletmek, CHP’nin manevra alanını genişletip toplumsal mizanda zilletin imajını tahkim etmek” şeklinde “kurnaz ve kurmaca” bir görev biçildiğini ifade ederek, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Siyasi figüranlar masa başında ısmarlama senaryoların tedavül ve teminine eşgüdüm ve eşzamanlı şekilde odaklanmışlardır. Zillet ittifakı bilinçli olarak ve bilirkişi takviyesiyle mutasyona uğrayıp HDP’yle mesafeyi danışıklı dövüş halinde arttırmayı hedeflemektedir. Karşımızdaki tablo ancak şeytan tarafından hazırlanabilecek, ince işçilikle ve kuyumcu titizliğiyle servis edilebilecek bayağı bir projedir. Bu projenin müellifi teröristbaşı Fetullah Gülen, müstahdemi ise zillet ittifakını teşkil eden siyasi husumet cephesidir.”
Kılıçdaroğlu’na “milletvekili verme” eleştirisi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Gelecek ve Deva partilerine grup kurabilmeleri amacıyla milletvekili verebileceği” açıklamalarına da tepki gösteren Bahçeli, “2018’deki rezalet ve melanetin yenilenmesi, bir kez daha yeşertilmesidir. Demokrasi ve millet iradesine vahim bir suikast niteliği taşıyan bu ahlaksız teklifin siyasetin saygınlığıyla birlikte Gazi Meclisimizin güvenirliğine kesif bir saldırı olduğu da tartışmasızdır.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, 15 Temmuz 2020’ye kadar CHP’den bahsi geçen partilere milletvekili naklini çok güçlü bir ihtimal olarak olarak nitelendirerek, “Fetullah Gülen’i aklama ve kurtarma operasyonu memleket masasında ısıtılıp ardından da kamuoyuna takdim ve paylaşımı yapılacaktır. Hain Gülen’i masanın altına konuşlandırıp meşrulaştırma arayışı zalimce bir oyundur. Türkiye bu oyuna düşmeyecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
MHP’nin bu oyunu fark ettiği için “Memleket Masası” teklifine bütün kapılarını kilitlediğine ve sırtını döndüğüne dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
“15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar geçen süre 1401 gündür. Bununla birlikte, 15 Temmuz 2016’dan 15 Temmuz 2020’ye kadar geçen süre de 1461 gün olacaktır. Şayet ‘Memleket Masası’ diye tutturan partiler samimi ve sahici bir duruş sergiliyorlarsa derhal ve gecikmesizin teröristbaşı Fetullah Gülen’in ABD tarafından iadesini müşterek bir açıklamayla istemek mecburiyetindedir. Bu olmadığı sürece ‘Memleket Masası’ bir FETÖ masası olarak kalacak, imalat merkezi de Pensilvanya olarak anılacaktır.”
Bahçeli, “Bunun taşeronluğuna soyunanlar ise 15 Temmuz ihanet ve işgal girişiminden rövanş almayı, siyasi ikbal hesabıyla Türkiye’yi zehirlemeyi amaçlayan mihraklar olarak tarif edileceklerdir.” ifadelerine yer vererek, şöyle devam etti:
“Milletvekili pazarı kurup demokrasi kültürüne hançer sallayanların utanmadan, sıkılmadan demokrasi ittifakından bahsetmeleri küstahça bir yalan ve uydurmadır. Şahsımın talimatla açıklama yaptığını rezilce ve hastalıklı bir ruhla ileri süren müfteri Kılıçdaroğlu’yla siyasi yandaş kafilesinin kimlerden ve hangi hasım merkezlerden emirler aldığı, nasıl yönetilip yönlendirildiği de bu vesileyle açıklık kazanmıştır. Siyasi hayatları ambargolu olan haciz altındaki şahsiyetlerin bize attıkları her iftira un ufak olmaya, aynen geri dönüp yakalarına yapışmaya mahkumdur.”
“Türkiye’nin siyasi etik ve ilkeli duruşa ihtiyacı var”
Bahçeli, Türkiye’nin doğuran partilere, transfer çarşısında müzayedeye çıkan milletvekillerine değil siyasi etik ve ilkeli duruş ve tutumlara ihtiyacı olduğunu belirtti.
“Memleket Masası”na kimlerin oturacağının veya oturmak isteyeceğinin partilerinin meselesi olmadığını bildiren Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Malum ve köhne siyasi partilerin yanı sıra kaleminden nefret damlayan yazar-çizer takımından, mesela Taha Akyol gibilerinin de derhal masa etrafında birikim ve tecrübeleriyle yerlerini almaları isabetli bir tercih olacaktır. Yeni bir siyasi aşı bularak ihaneti tedavi etmek için kuyruğa girenlerin Türk milleti nazarında hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Bunların gayretleri beyhude, hevesleri boşunadır.”
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın kumpası ve kuşatmayı bozguna uğratacağını, bu ittifakın gücüne güç katarak devam etmesi kararlılığında olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Hiçbir odak Türkiye’nin yükseliş ümitlerini, büyüme ve güçlenme emellerini sekteye uğratamayacaktır. Terör örgütlerinin derin gırtlağı, densiz dimağı olanların kaybetmeleri mukadderdir. Milliyetçi Hareket Partisi siyasetteki kirlenmenin bilincindedir. Türkiye sevdasından azade olmuş zillet ittifakının nasıl bir sapma ve savrulma yaşadığını görmekte ve bunun da Türk siyasetinin aleyhine bir durum olduğunu bilmektedir.”
6 maddelik öneri
Türkiye’nin ve siyasi hayatının üzerindeki kabus bulutlarının dağıtılması için önerilerde bulunan Bahçeli, önerilerini 6 başlıkta şöyle sıraladı:
“Siyasi Partiler Kanunu hemen değiştirilmelidir. Seçim Kanunu’nda düzenlemeler yapılmalıdır. TBMM İç Tüzüğü mutlaka yeni baştan gözden geçirilmeli, yeniden yazılmalıdır. Milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili beklentiler karşılanmalıdır. Siyasi Etik Kanunu çıkarılmalıdır. Kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlarla ilgili kanuni düzenlemeler süratle gerçekleştirilmelidir.”
“Türkiye masalarda yemek menüsü olamayacaktır”
MHP’nin Türk milletinin tavizsiz ve yılmaz savunucu olduğunu belirten Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Milliyetçi Hareket Partisinin sevdası Türklük ve Türkiye’dir. Ekseni kaymış siyasi partilerin Türkiye’yi uçuruma çekme hazırlığına müsaade edilmeyecek, CHP-İP-HDP-FETÖ-PKK, bunlara rağbet ve refakat eden diğer güdümlü siyasi defolar Cumhur İttifakı’nın kutlu iradesini ve istiklal mücadelesini kesinlikle aşamayacaklardır. Ne istiyorsak Türk milletinin tarihi çıkarı ve yararı içindir. Neyi diyorsak onu yaparız, neye tavır almışsak sakatlığın ve sancının adresi orasıdır. Türkiye masalarda yemek menüsü olamayacaktır. Buna teşebbüs edenler ise tarih ve millet nezdinde işbirlikçi siyasetlerinin çetin sonuçlarına mutlaka katlanacaklardır.”
Bir yanıt bırakın