MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekilimiz Prof.Dr. E. Semih YALÇIN: Böylesi politikacıların ortak hususiyeti; kaypak, nadan, anlayışı kıt, ağzı cıvık, fikri ve ruhu gevşek kimseler olmalarıdır.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

Meral Akşener’in “Rahşan affının kopyala yapıştır şekli olarak görülüyor…büyük ortak talep ediyor küçük ortak yerine getiriyor…Sayın Bahçelinin çıkışlarının kime yaradığına baktığınızda o zaman sahibinin sesi olunuyor” şeklindeki akla ziyan açıklamaları bu duruma önemli bir örnektir.

Böylesi politikacıların ortak hususiyeti; kaypak, nadan, anlayışı kıt, ağzı cıvık, fikri ve ruhu gevşek kimseler olmalarıdır. Çoğunlukla her kaba girer, onun şeklini alırlar ama bir önce girdikleri kaba çamur atmaktan da geri durmazlar.

Aziz milletimiz bilir ki MHP; parlak isimlerin ve sözde keramet sahiplerinin omuzunda ilerleyen bir cemaat, egoların taştığı bir mahfil değil, bir büyük ülkünün ortak akıl ve bilinçle sırtlandığı dava partisidir.

MHP’de aidiyetler; isimler, soyadları ve mevkiler ve şahsi başarılar üzerinden değil; sadakat, merbutiyet, vefa, saygı, fitne ve tefrikaya tevessül etmeme gibi Ülkücülüğü resmeden yüksek hususiyetler üzerinden belirlenip perçinlenir.

Bu hususiyetlere malik olmayanları camiamız kendi güçlü dinamikleriyle ayıklamış ve temizlemiştir.



MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SAYIN PROF. DR. E. SEMİH YALÇIN’IN, MHP MUARIZLARI KAYPAK POLİTİKACILAR HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

28.09.2018

Siyaseti meslek edinenler arasında bazı örnekler vardır ki bunlar parti parti gezer, kendilerine daha rahat hareket etme, daha kolay politik atraksiyon yapma imkânı ararlar.

Meral Akşener’in “Rahşan affının kopyala yapıştır şekli olarak görülüyor…büyük ortak talep ediyor küçük ortak yerine getiriyor…Sayın Bahçelinin çıkışlarının kime yaradığına baktığınızda o zaman sahibinin sesi olunuyor” şeklindeki akla ziyan açıklamaları bu duruma önemli bir örnektir.

Böylesi politikacıların ortak hususiyeti; kaypak, nadan, anlayışı kıt, ağzı cıvık, fikri ve ruhu gevşek kimseler olmalarıdır.

Çoğunlukla her kaba girer, onun şeklini alırlar ama bir önce girdikleri kaba çamur atmaktan da geri durmazlar.

Bunların herhangi bir siyasi kararda durmaları, herhangi bir ülkü, siyasi görüş ve fikre iman edip onu büyük bir sabır ve ahlak izharıyla savunmaları mümkün değildir.

Onlardan asla bir dava ve fikir insanı çıkmaz.

Umumiyetle ne mesleki bir başarıya, ne sevilen bir politikacı portresine, ne de takdire değer beşeri münasebetler kurma kabiliyetine sahiptirler.

Bunlar; bir kararda durmayı, bir fikri ve davayı müdafaa etmeyi eksiklik, hatta zaaf olarak görür, ayıplarlar.

Bunlar; kendi zaaflarında kemal, kendi eksikliklerinde marifet vehmederler.

Kaypaklık ve gevşeklik toplum nezdinde kınansa da onlar için mükemmel siyasi manevra becerisi demektir.

İlkesizlik, kemiksizlik ve omurgasızlık; bu gibilerin politik konumlanma stratejisidir.

Söz konusu siyasi tipler, kullanılmaya müsaittir.

Ancak tatmin olmadıkları menfaatler karşısında daha verimli ve yararlı çıkarlara kendilerini satmaktan çekinmezler. Hatta bu, onlar tarafından büyük bir politik hamle addedilir.

Bunlar, içine girdikleri bütün kapları kirletmekle kalmazlar; huy, seciye ve meşreplerini de kabın çeperine sirayet ettirirler. Hakikatte en tehlikeli, en zararlı politikacı tipleri bunlardır.

Bahse konu politikacı örneklerinden vaktiyle MHP çok çekmiş ve bunlardan kurtulmak için uzun mücadeleler vermiştir.

Bugün çeşitli parti ve mahfillerde kendilerine yer bulan söz konusu tiplerin hâlâ MHP’yle uğraştıkları, hatta kendilerini hâlâ camiamızın bir parçasıymış gibi göstermeye çalıştıkları görülmektedir.

Oysa bu bahtsızların MHP’yle ve milliyetçi-Ülkücü camiayla uzaktan yakından alakaları kalmamıştır.

Aziz milletimiz bilir ki MHP; parlak isimlerin ve sözde keramet sahiplerinin omuzunda ilerleyen bir cemaat, egoların taştığı bir mahfil değil, bir büyük ülkünün ortak akıl ve bilinçle sırtlandığı dava partisidir.

MHP’de aidiyetler; isimler, soyadları ve mevkiler ve şahsi başarılar üzerinden değil; sadakat, merbutiyet, vefa, saygı, fitne ve tefrikaya tevessül etmeme gibi Ülkücülüğü resmeden yüksek hususiyetler üzerinden belirlenip perçinlenir.

Bu hususiyetlere malik olmayanları camiamız kendi güçlü dinamikleriyle ayıklamış ve temizlemiştir.

Liyakatsizlik ve ehliyetsizliklerini gittikleri mahfillerde de belli edenlerin; MHP’ye ve hele de onun saygıdeğer liderine gayriahlaki, edepsiz ve seviyesiz ifadelerle hücum etmeleri, gelecekte de sonunculara aynı saygısızlığı sergileme potansiyellerini ele vermektedir.

Şüphe yok ki kurtla hırtı birbirinden ayırt etmekte pek mahir olan aziz milletimiz, medyanın gerisinden gelen pis kokulara ve politik cıvıklıklara aldırmayacaktır.

Türk milleti, ilkeli siyasetin ve tutarlılığın adresi MHP’yi 31 Mart 2019’da yüksek ferasetiyle en güçlü şekilde yerel yönetimlere taşıyacaktır.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*