MHP Genel Sekreteri İSMET BÜYÜKATAMAN, ‘çözüm süreci’ni ‘ihanet yolculuğu’ olarak niteleyerek, “Gerçekten AKP tasfiye olmazsa Türkiye tasfiye olacaktır. Mesele bu kadar ehemmiyet arz etmektedir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin halka hitap ettiği ‘Milli Değerleri Koru ve Yaşat’ mitinglerinin 6’ncısı 14 Eylül Cumartesi günü Elazığ’da düzenlenecek. Miting öncesi dün Elazığ’a gelen 13 kişilik MHP heyeti, bugün hazırlık çalışmalarına başladı. Akgün Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan MHP Genel Sekreteri İSMET BÜYÜKATAMAN, ‘çözüm süreci’ni ve AK Parti’nin dış politikasını eleştirerek, Suriye ve Mısır’da yaşananları değerlendirdi. MHP’li Büyükataman, ‘çözüm süreci’ ile bir soru üzerine şu değerlendirmeleri yaptı: “Bu konuda en net duruşu ortaya koyan, başından bu yana bu ihanet süreciyle alakalı gidişatın, ülkemiz ve milletimizin felaketine, bin yıllık kardeşliğin bozulmasına vesile olacağına dair ikazlarını yapan herhalde Milliyetçi Hareket Partisi’nden başkası olmadı.
1 Ağustos 2009 tarihinde, ‘Kürt Açılımı’ diye başlattıkları, daha sonra toplumdan gelen tepki üzerine, ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ diye takdime çaba sarf ettikleri, ardından da, ‘çözüm’ ve ‘barış’ diye millete yutturmaya çaba sarf ettikleri bu ihanet yolculuğunun geldiği noktaya en güzel örnek ne yazık ki. Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihin hiçbir döneminde bu ölçüde itibar kaybına uğradığı, uğratıldığı bir döneme şahit olmanız mümkün değil.
Koskoca devletin bir avuç çapulcu karşısında, bu ölçüde aciziyet içerisindeymiş gibi gösterilmesinin mimarı sayın Başbakan ve ekibidir. Milletimiz bu ihanet yolculuğunun yakinen farkındadır. Umuyor ve temenni ediyoruz ki, 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimlerinde de devleti. milleti, itibarımızı ayaklar altına alan bu kadrolara, demokratik tepkisini ortaya koymak suretiyle en güzel cevabi sandıkta verecektir.”
‘TÜRKİYE’NİN SURİYE TAVRINI DOĞRU BULMUYORUZ’
Suriye’de yaşananları değerlendirerek, hükümetin yürüttüğü dış politikayı eleştiren Büyükataman, şöyle konuştu: “Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konu gündeme geldiğinde hatırlanacaktır. Geçtiğimiz hafta sayın Genel Başkanımız’ın bir açıklaması olmuştu. Suriye’de yaşanan insanlık dramından üzüntü duymamak mümkün değil. Bölgemizde yaşanan bu felaketlerin en ağır faturasını ödeyen ne yazık ki yalnızca biziz. Devletin son vermiş olduğu rakamlar doğruysa, Türkiye’ye göç eden Suriyeli vatandaşların sayısı 500 bini buldu. Suriye’de gelinen son noktada bir kimyasal silah hadisesi biliyorsunuz gündemde. Ancak şu ana kadar kimyasal silahın kimin tarafından kullanıldığına dair net bir bilgi söz konusu değil. Bu hususta BM’nin yapmış olduğu araştırma ve çalışmalar, halen devam ediyor. Suriye ile alakalı yapılabilecek bir müdahale söz konusu ise mutlaka BM’nin yapmış olduğu bu çalışmaların neticesinin beklenmesi lazım. Hükümetin bu konuda çok aceleci davrandığını, BM’nin kararının beklenmesine neredeyse gerek olmadığını, oradan bir karar çıkmasa bile farklı bir organizasyonla apar topar Suriye’ye artık müdahale ederek Esat’ı alaşağı etmek icap ettiğine dair o aceleci, anlaşılmaz ve Türkiye’yi bir maceraya sürükleyebilecek tavrını doğru bulmuyoruz. Başlangıçta bu müdahaleyle alakalı olumlu değerlendirme yapan Avrupa ülkelerinin de meseleye daha ihtiyatlı yaklaşmakta olduğunu zannediyorum. ABD Başkanı da, senatodan bu konuyla alakalı çıkacak karara göre hareket edeceklerini ifade ettiler. Dün başlayan G20 zirvesinde de bu konuyla alakalı henüz atılmış müşahhas bir adım, alınmış kamuoyuyla paylaşılan net bir beyan, tavır söz konusu olmadı. Bekleyip göreceğiz.
AKP TASFİYE OLMAZSA, TÜRKİYE TASFİYE OLACAKTIR’
Türkiye’nin etrafının ateş çemberine alındığını savunan MHP Genel Sekreteri İSMET BÜYÜKATAMAN, Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığının Başbakan Erdoğan’a emanet edildiğini iddia ederek, şöyle dedi: “Bölgemizde, Büyük Ortadoğu Projesi diye ifade edilen ve takdim edilen, eşbaşkanlığının da ne yazık ki sayın Başbakana emanet edildiği ifade edilen, Başbakanımız tarafından da bu görevin gereğinin yerine getirileceği, zaman zaman dillendirilen bir projeye, uygun adımlar aslında atılıyor ülkemizde ve bölgemizde. İradesini başka yere ipotek eden anlayışın, kadroların, Türkiye’yi bir maceraya sürüklemesi kaçınılmazdır. Endişemiz budur. Milletimizi başından bu yana, bu gerçekler istikametinde ikaz gayretimiz de hiç eksilmeden devam etmektedir. Gerçekten Türkiye çok tehlikeli bir noktadadır. Etrafımız bir husumet halkasıyla çevrilmiştir. Adeta Türkiye’nin etrafı ateş çemberine alınmıştır. Süratle Türkiye’nin normalleşmesi lazım. Türkiye’nin güvenliğinin, huzurunun, geleceğinin dikkate alınacağı ve bu anlamda kendi iradesiyle kararını ortaya koyabileceği bir anlayışın ve yaklaşımın, hayata geçirilmesi zaruret haline gelmiştir. Gelinen noktada Milliyetçi Hareket Partisi olarak iğin vehametini, aciliyetini ve ehemmiyetini anlatmak bakımından milletimize, ifadeyi, gayret sarf ettiğimiz meselemiz şudur. Gerçekten AKP tasfiye olmazsa, Türkiye tasfiye olacaktır. Mesele bu kadar ehemmiyet arz etmektedir. O itibarla biz 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimlerinin milletimiz için, ülkemiz için bir kader seçimi ölçüsünde önemsiyor ve böyle bir anlam yüklüyoruz.”
Bir yanıt bırakın