İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası münasebetiyle TBMM’de konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “2014 yılında Soma Maden Kazasını Araştırma Komisyonu kuruldu ve bu komisyon büyük bir rapor ortaya koydu. Bu raporda muhalefet şerhleriyle birlikte iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çok önemli tespitler ve öneriler yer alıyordu” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay 4-10 Mayıs tarihleri arasındaki İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası münasebetiyle TBMM’de bir konuşma yaptı. Akçay konuşmasında iş sağlığı ve güvenliği meselesinin hukuki ve toplumsal bilinç boyutu ile Soma maden kazası araştırma komisyonu raporuna vurgu yaptı.
Konuşmasında alışanların çalışma ortam ve koşullarının sağlık ve güvenlik açısından sürekli bir iyileştirme alanı olması gerektiğini belirten Akçay “İş sağlığı ve güvenliği tavizsiz önem verilmesi gereken bir konudur. Bu alanı sadece teknik boyutuyla görmemek gerekir. Meselenin hukuki ve toplumsal bilinç düzeyini ilgilendiren tarafları da vardır” dedi.
13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 madencimizin hayatını kaybettiği kazadan sonra bir komisyon kurulduğuna dikkat çeken Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Bu komisyonun adı, “Manisa’nın Soma İlçesinde Başta 13 Mayıs 2014 Tarihinde Olmak Üzere Meydana Gelen Maden Kazalarının Araştırılarak Bu Sektörde Alınması Gereken İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tedbirlerinin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”ydu. Bu Komisyonda çok önemli çalışmalar yaptık ve neticede 2 ciltlik büyük bir rapor ortaya çıktı. Bu raporda muhalefet şerhleriyle birlikte iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin çok önemli tespitler ve öneriler yer aldı. Ancak bu rapor Meclis Genel Kurulumuzda görüşülmedi.”
“Soma Komisyonu Raporu TBMM’de Görüşülmelidir”
“İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nı idrak ettiğimiz bugün itibarıyla Soma Maden Kazası Komisyonu raporunun Genel Kurul gündemine getirilerek görüşülmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Böylece, iş sağlığı ve güvenliğinin hukuki ve toplumsal bilinç boyutu Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu yönde göstereceği iradeyle şekillenecektir. Bu görev iş kazalarında, maden kazalarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve yüz binlerce çalışanımıza karşı bir görevdir. Bu vesileyle bir kez daha belirtmek isterim ki iş sağlığı ve güvenliği mevzuatlarının, gelişmiş ülke mevzuatları da dikkate alınmak suretiyle, ülkemizin ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak yeniden ele alınma mecburiyeti vardır.”
Bir yanıt bırakın