16 Nisan Anayasa referandumuna ilişkin TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “Çok başlılık artık bitmiştir. Davul başkasında, tokmak başkasında devri sona ermiştir. Fiilî durum bitmiştir. Yetki başkasında, sorumluluk başkasında devri de bitmiştir. Hükûmet sistemi değişmiştir, maksat hasıl olmuştur. Böylece mesele çözümlenmiş, düğüm çözülmüştür. Güçlü ve büyük Türkiye’nin önü açılmıştır.” dedi.
Konuşmasında 16 Nisan günü gerçekleştirilen Anayasa değişikliği referandumunda yüzde 85,5 katılım oranıyla yüzde 51,4 oran ile EVET kararının çıktığını vurgulayan Erkan Akçay bu denli yüksek bir katılım oranıyla demokratik teamüller içerisinde kabul edilen Anayasa değişikliği paketinin hukuki ve meşru olduğunu belirtti. Yapay kriz gayretleriyle veya meşruiyet tartışmalarıyla millet iradesinin yok sayılmaması gerektiğini ifade eden Akçay “Milletimiz millet ve devlet bekası için hassasiyetini pazar gününde sandıkta göstermiştir; ya “Evet” demiştir ya da “Hayır” tercihini kullanmıştır. Halkoylaması sonunda milletimiz hür iradesiyle ve tartışmasız bir şekilde “Evet” demiş, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçişi onaylamıştır. Milletimiz bu kararıyla demokrasimize, cumhuriyetimize, devletimizin istikbaline, milletimizin istiklaline sahip çıkmıştır.” dedi.
“Fiili durum bitmiş, maksat hasıl olmuştur”
Türkiye’nin demokrasi yolculuğunun doğal bir sonucu olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçtiğine dikkat çeken MHP’li Akçay “Çok başlılık artık bitmiştir. Davul başkasında, tokmak başkasında devri sona ermiştir. Fiilî durum bitmiştir. Yetki başkasında, sorumluluk başkasında devri de bitmiştir. Hükûmet sistemi değişmiştir, maksat hâsıl olmuştur. Böylece mesele çözümlenmiş, düğüm çözülmüştür. Güçlü ve büyük Türkiye’nin önü açılmıştır. Bundan böyle kriz mühendislerine, vesayet odaklarına, millet iradesine çelme takmak isteyenlere kapılar kapatılmıştır. Aziz milletimizin kararıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü yıkmaya yönelik oyunlar bozulmuştur. Türkiye’nin ayağındaki prangalar sökülmüştür. Birlik ve bekamıza sahip çıkılmış, birlik ve dayanışma ruhu öne çıkarılmıştır. Demokrasimize dışarıdan müdahalelere kapı kapatılmıştır. Cumhuriyetimiz daha da güçlenecektir ve ilelebet teminat altına alınmıştır. Millî devlet tahkim edilecek, ülkemizin üzerindeki kara bulutlar dağıtılacaktır. Güçler ayrılığı kesinleşecek, her erk kendi içinde güçlenecektir ama güçlerin birbirine hâkim olmasının yolu anayasal olarak kapatılmıştır. Hükûmet sistemindeki denge, denetleme mekanizmaları kesinleşmiş, yetkisi olana sorumluluk da getirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Parlamento seçimlerinin aynı gün yenilenmesi kuralıyla sistemin sigortası inşa edilmiştir, istikrarlı ve güçlü hükûmetlerin önü açılmıştır.” dedi.
“Milletimizin iradesini hiçe sayma gayretleri beyhudedir”
Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Referandumun sosyolojik, siyasi veya diğer bakımlardan analizleri yapılacaktır, yapılmalıdır da ancak öncelikle her seçimin ve oylamanın kendi kategorisi içinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Milletvekili genel seçimlerinin kendine özgü şartları ve özellikleri vardır. Siyasi partilerin kendi programları, taahhüt ettikleri beyannameleri, adayları ve tüzel kişilikleri olarak bu milletvekili genel seçimleri gerçekleştirilmektedir. Yerel seçimlerin kendi içinde ayrı özel şartları ve özellikleri vardır. Referandumların da kendine özgü özellikleri ve şartları vardır. Referandumların da kendine özgü bu özel şartlar içerisinde değerlendirilip daha evvelki referandumlarla mukayese edilmesi gerekir. Referandum sonucuyla birlikte siyasetin falcıları tekrar ortaya çıkmıştır. Kazanan kim, kaybeden kim, adeta ellerinde papatya, kazandı mı, kaybetti mi falı bakılmaktadır. Bu referandumun kazananı sadece ve sadece milletimizdir, demokrasimizdir. Kazanan Türkiye’dir, kazanan bayraktır, Türkiye Cumhuriyeti’dir, vatandır. Bunun dışında kazanan-kaybeden diye bir ayrım yapmak son derece hatalıdır. Ancak, daha ilk günden bu hataya düşerek haksız itham ve iddialarla ve yanlışlıklarla kamuoyu algısı oluşturma gayretlerine girenler de görülmektedir. Milletimizin iradesini hiçe sayma gayretleri beyhude bir gayrettir. Bunlar demokrasiye inanmayanların, vesayet arayışıyla gündemi meşgul etmek isteyenlerin ve millete güvenmeyenlerin değerlendirmeleridir.
“Hiç Kimse Sokaklara Oynamasın”
Hiç kimse toplumu kışkırtma girişiminde bulunmasın. Hiç kimse yeni kutuplaştırma ve kamplaştırma hayallerine dalmasın. Hiç kimse sakın sokaklara oynamaya kalkmasın. CHP referandum sonucunu protesto etmek bahanesiyle vatandaşlarımızı sokaklara, meydanlara dökme gayretindedir. Provokasyonlarla, sokak eylemleriyle vatandaşlarımızı kutuplaştırıcı bu yaklaşımı reddediyoruz.
Hiç kimse yeni anayasa çağrılarıyla 16 Nisandaki yüzde 51,4’lük kararı yok sayarak meşruiyet tartışmaları açmasın. Referandumun kendi mantığı gereği yüzde 50+1’e ulaşan bir tercih bağlayıcıdır ve meşrudur. Sandığa yansıyan millî iradedir. İster “evet” deyin ister “hayır” deyin milletin iradesine inanmak ve güvenmek zorundayız, demokrasinin gereği budur. Bütün siyasetçileri, bütün vatandaşlarımızı sakın, soğukkanlı olmaya ve demokrasiye inanmaya, milletimize güvenmeye davet ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi bu anayasa değişikliği sürecinde bir mutabakat ve uzlaşma içerisinde bir sorumluluk ve inisiyatif almıştır ve “evet” demiştir. Bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde ilkeli, tutarlı ve kararlı tutumuzu devam ettirerek bu sürecin nihayete erişine kadar ve sonuna kadar bu tutumuzu devam ettireceğimizi buradan beyan etmek ister, hepinize saygılar sunarım.”
Bir yanıt bırakın