Erkan AKÇAY
Manisa Milletvekili
Milliyetçi Hareket Partisi
Grup Başkanvekili
16 Nisan Anayasa referandumuna yönelik iddialar yalan ve kara propaganda üzerinden şekillenmeye çalışmaktadır. Anayasa değişikliğe “hayır” diyenlerin iddialarındaki yanlışları görmek Anayasa değişikliğinin neyi getirdiğini, neyi getirmediğini gözler önüne serecektir. Bu çerçevede Anayasa değişikliğine ilişkin iddia edilen yalan ve yanlışlar karşısında bilinmesi gereken gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
YALAN 1
Tek adam rejimi kurulacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet hem meclis hem de mahkeme olacak.
GERÇEK
- Rejim değişmiyor, hükümet sistemi değişiyor.
- Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geliyor. Hükümet reformu yapılıyor.
- Cumhuriyet rejimi daha da güçleniyor.
- Anayasanın ilk 4 maddesi değiştirilmeyecek.
- Yeni sistemde gücün tek kişide toplanması, tek adamlık mümkün değil.
- Her kuvvet (yasama-yürütme-yargı) kendi içinde kuvvetleniyor, birbirlerinden bağımsız hale geliyor. Gücün tek kişide, tek adam olması mümkün değildir.
- Halk, aynı günde cumhurbaşkanını ve TBMM üyeleri iki ayrı sandıkla seçecek.
- Yargı bağımsız ve tarafsız bir erk olarak ayrı olacak.
- Tek kişinin hem hükümet, hem meclis, hem de yargı olması mümkün değil.
- Doğrudan halka hesap veren ve halk karşısında pratik üretmeye çalışan bir sistemde tek adam ve diktatörlük olmaz.
- Mevcut sistem çift başlı. Davul başkasında tokmak başkasında.
- Mevcut sistemde cumhurbaşkanının geniş yetkileri var fakat hiçbir sorumluluğu yok.
- Yeni sistemde yetkiyle birlikte sorumluluk da getiriliyor.
- İstikrarlı ve güçlü hükümetler kurulacak.
- Cumhurbaşkanı (hükümet) en fazla iki dönem görev yapabilecek. Siyasette dönüşüm zorunlu olacak.
- Meclisin asıl görevi kanun yapmak ve Cumhurbaşkanlığı hükümetini denetlemek olacak.
- Hâkimler Savcılar Kurulu ve Anayasa Mahkemesi üyelerini halkın seçtiği TBMM ile yine halkın seçtiği cumhurbaşkanı seçecek.
- Türkiye’de rejim değil yönetim sistemi değişiyor. Türkiye 1923’den beri Cumhuriyetle yönetiliyor bundan sonra da cumhuriyetle yönetilecektir.
- Halk Meclisi ayrı seçecek, başkanı ayrı seçecek ve yargı bağımsız ve tarafsız bir güç şeklinde ayrı oluşacak.
- Doğrudan halka hesap veren ve halk karşısında pratik üretmeye çalışan bir sistemden otoriterlik, tek adam rejimi, diktatörlük çıkmaz.
YALAN 2
Başkan olan kişi aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacak. O parti belki de senin hiç oy vermediğin bir parti olacak.
GERÇEK:
- Cumhurbaşkanlığına aday olan kişinin parti genel başkanı olma mecburiyeti yok, sadece partisinden ilişiğini kesmek zorunda kalmayacak.
- Yürütmenin başı cumhurbaşkanı ile TBMM üyeleri millet tarafından doğrudan seçilecek.
- İki ayrı sandık konacak ve iki seçim ayrı sandıklarda aynı gün yapılacak.
- Millet, seçtiği cumhurbaşkanının partisine oy vermeyebilir. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği için farklı parti adaylarını seçebilir.
- Türkiye, partili cumhurbaşkanına yabancı değil, bundan önce Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Abdullah Gül ve bugün Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olduktan sonra partileriyle ilişkilerini hiç kesmediler.
YALAN 3
O partinin genel başkanı hakimleri atayacak. Kararname adı altında kanun yapabilecek. Seçtiğin Millet Meclisini feshedebilecek. Başkan hak hukuk tanımayacak. Zorba biriyse seni koruyacak hiç kimse olmayacak.
GERÇEK:
- Mevcut sistemde halkın seçtiği milletvekilleri HSYK üyelerini seçemiyor. Yeni hükümet modelinde ise HSK’nın 7 üyesini milletvekilleri seçecek.
- Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı HSYK’nın 4 üyesini seçiyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yine 4 üye seçecek.
- Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı AYM’nin 14 üyesini belirliyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise 12 üyeyi belirleyecek.
- Yeni sistemde fesih yada karşılıklı fesih diye bir uygulama yok, seçimlerin yenilenmesi var.
- Cumhurbaşkanı Meclis seçimlerini yenilemek isterse, kendi Cumhurbaşkanlığı da düşecek. Cumhurbaşkanı ya da meclis erken seçim kararı alırsa her ikisi için de seçim yapılacak.
- Cumhurbaşkanı kanun değil kararname çıkarabilecek. Meclis isterse Kanun çıkararak bu kararnameleri ortadan kaldırabilecek.
YALAN 4
Seçtiğin milletvekillerinin hiçbir hükmü kalmayacak. Sözünü kimse dinlemeyecek.
GERÇEK:
- Bugün parlamentonun yasama ve denetimi etkin şekilde yaptığı söylenemez. Mevcut sistemde meclis araştırması, genel görüşme veya diğer denetim yollarının işletilmesi için çoğunluğun kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Hâlihazırda yürütmeye rağmen denetim mekanizmasını harekete geçirip, sonuç alma imkanı söz konusu değildir. 1961 Anayasası’nın yürürlüğe girdiği günden bu yana bu denetim mekanizmalarından gensoru yolunun kullanımı 261 kez gerçekleşmiş, 261 gensorunun sadece 2’si kabul edilmiştir.
- Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde seçtiğin Meclis yürütmeyi denetleyecek ve kanun yapma vazifesiyle yüklenecek.
- TBMM’nin Meclis Araştırması, Meclis Soruşturması ve yazılı soru yetkileri korunacak.
- Kanunları sadece milletvekilleri teklif edecek. Cumhurbaşkanı (Hükümet) kanun tasarısı veya teklifi veremeyecek.
- Meclis’e şu anda sahip olmadığı haklar gelecek. Milletvekilleri, tarihinde ilk defa HSK için üye seçme hakkına sahip olacak.
YALAN 5
Almanya, Fransa, İngiltere, ABD, Japonya gibi değil, Suriye, Libya, Mısır, İran, Kuzey Kore, Uganda gibi bir ülkede yaşayacaksın.
GERÇEK :
- ABD Başkanı, cumhurbaşkanlığı sistemindekinden daha fazla yetkiye sahip. İngiltere’de Kraliçe hukukun tamamen üstünde bulunuyor ve hiçbir şekilde yargılanamıyor.
- Cumhurbaşkanlığı sisteminde halk cumhurbaşkanını da milletvekillerini de doğrudan halk seçiyor.
- Cumhurbaşkanı da milletvekilleri de gerek seçimle gerekse hukuki denetim yollarıyla denetleniyor.
- Cumhurbaşkanlığı sistemi tamamen çağdaş bir hükümet sistemi olarak dizayn edilmiştir.
- Yeni yönetim modeliyle, Türkiye kendine özgü bir sisteme kavuşacak. Bu sayede Türkiye hızla gelişmiş ülkeler sınıfına taşınacak.
- Türkiye’nin uzun demokrasi tecrübesi ve geleneği açısından Suriye, İran veya Kuzey Kore’ye benzer hiçbir yönü bulunmuyor. Türkiye tercihini demokrasiden yana yapmıştır ve bu böyle devam edecektir.
YALAN 6
Rejim değişecek. Sadece adı “Cumhuriyet” olacak. Gerçekte krallık gibi her şey bir kişinin elinde olacak. Demokrasi kalmayacak.
GERÇEK:
- Türkiye devleti 1923’den beri cumhuriyet ve demokrasiyle yönetilmektedir.
- Rejim değil, yönetim sistemi değişecek ve netleşecektir.
- Rejim Anayasanın ilk 4 maddesinde hüküm altına alınmıştır. Anayasanın ilk 4 maddesinde hiçbir değişiklik yapılmıyor.
- Cumhurbaşkanı halk oyuyla seçildiği için güvenoyu da doğrudan halktan aldığı için Cumhuriyet daha da güçlenecektir.
- Demokraside siyasi denetim yetkisi halkın seçtiği temsilcilerin elindedir. Bu açıdan cumhurbaşkanlığı hükümet modeli tamamen demokratiktir.
- Cumhurbaşkanını ve Meclisi 5 yıllığına doğrudan halk seçecektir.
- Cumhurbaşkanı tamamen kanunların çizdiği çerçevede görev yapacaktır.
- Meclis cumhurbaşkanı için bir denetim mekanizması olacaktır.
- Cumhurbaşkanı geçmiş sistemde yalnızca vatana ihanetten suçlanabiliyor ancak Hıyanet-i Vataniye Kanunu 1991’de yürürlükte kaldırıldığı için yargılanamıyordu. Şimdi ceza gerektiren her türlü eylem ve işleminden dolayı yargılanabilecektir.
YALAN 7
Başkan sokakta bir kişiyi öldürse, 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak.
GERÇEK:
- Cumhurbaşkanı mevcut düzenlemede yalnızca vatana ihanet ile suçlanabiliyor ancak yargılanamıyor. Çünkü Türkiye’de 29 Nisan 1920’de Hıyanet-i Vataniye Kanunu 12 Nisan 1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu düzenlemesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
- Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanı tüm suçlarla yargılanabilecek.
- Cumhurbaşkanı bütün iş ve eylemlerinden sorumlu olacak.
- Cumhurbaşkanının yargılanmasına ilişkin karar halkın doğrudan seçtiği TBMM tarafından verilecek.
YALAN 8
Cumhurbaşkanı ve yardımcıları ile bakanları yolsuzluk yapsa, yetim hakkı yese dahi 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak.
GERÇEK:
- Mevcut sistemde cumhurbaşkanı yargılanamaz konumdadır.
- Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar attığı her adımdan sorumlu olacak ve işlediği her suçtan yargılanabilecektir.
- Cumhurbaşkanı hiçbir şekilde Anayasanın ve hukukun dışına çıkamayacaktır. Yeni fiili durumlara geçit verilmeyecektir.
YALAN 9
Cumhurbaşkanı kendini ve bakanlarını mahkemeye çıkarma girişiminde bulunan meclisi feshedebilecek.
GERÇEK:
- Cumhurbaşkanlığı sisteminde fesih diye bir uygulama yok.
- Meclis seçimlerinin yenilenmesine karar veren cumhurbaşkanının kendisi de seçime gidecektir.
- Hakkında soruşturma açılan cumhurbaşkanı seçimleri yenileme kararı alamayacaktır.
YALAN 10
Hakimler ve savcılar cumhurbaşkanının sözünden çıkamayacak. Cumhurbaşkanı hak hukuk tanımaz, zorba biriyse seni koruyacak hiç kimse olmayacak. Can ve mal güvenliğin kalmayacak.
GERÇEK :
- Yüksek yargı organlarını, halkın seçtiği meclis ve yine halkın doğrudan seçtiği cumhurbaşkanı belirleyecek olmakla birlikte bu denklemde meclisin ağırlığı artmaktadır.
- Hâkim ve Savcılar Kurulunun tabi üyeleri dışındaki 13 üyenin 7’sini meclis seçecektir.
- Böylece yüksek yargı organları herhangi bir kişi ya da partiye minnet duymaksızın faaliyet gösterebilecektir.
- Ayrıca her cumhurbaşkanı ve TBMM döneminde kendinden önceki dönemlerde seçilen Hâkimler Savcılar Kurulu ve Anayasa Mahkemesi üyeleri görev yapacaktır. Böylelikle yargıda siyasi veya şahsi bir hakimiyetin önüne geçilmektedir.
- Öte yandan Anayasa’ya yargının bağımsızlığının yanında “tarafsızlığı” ilkesi de eklenmektedir. Böylelikle yargının tarafsızlığı bahanesiyle yürütülen tartışmaların önüne geçilebilecektir.
YALAN 11
Tek adam karar verdiğinden belirsizlik hâkim olacak. Kimse yatırım yapmaya cesaret edemeyecek. Ekonomi tek adamın keyfine göre vereceği kararlara kurban edilecek. Kriz, iflaslar, işsizlik ve yoksullukla birlikte çöküş gelecek.
GERÇEK:
- Kalkınma Planları, Orta Vadeli Programlar ve Stratejik Planlar istikrarlı, sürekli ve delinmeden uygulanabilecektir.
- Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi istikrar getirecek, hükümet kesintisiz 5 yıl görev yapacak.
- Devlet yönetimindeki çift başlılığın ortadan kalkmasıyla ekonomideki belirsizlik de son bulacak.
- Siyasi olarak halkın denetimine tabi olan cumhurbaşkanı ekonomi yönetiminde halkın ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak ve ekonomik sistemin gereklerini yerine getirmekle mükellef olacak. Böylece ekonomide öngörülebilirlik ve istikrar hakim olacak.
- Ekonomide kararların hızlı bir şekilde alınıp uygulanmasıyla ekonomik sorunlarla daha etkin bir şekilde mücadele edilebilecektir.
YALAN 12
Asgari ücreti, fiyatları, maaşları, işçi memur alımlarını, dernek sendika kurulması ve kapatılmasını, her şeyi tek adam belirleyecek.
GERÇEK:
- Asgari ücret, ürün fiyatları, işçi-memur alımları, dernek ve sendika kurulması… bunların hepsinin nasıl şekilleneceği ilgili kanunlarda hüküm altına alınmıştır.
- Cumhurbaşkanının kanunların üstünde bir yetki ve hakkı yoktur.
YALAN 13
Tek adam kimsenin aklına ihtiyaç duymayacağından, devlet ve toplum hayatında danışma, ortak akıl, uzlaşma gibi yöntemler olmayacak. Çatışma, kutuplaşma ve terör için en uygun zemin oluşacak. Çatışma ve terör artacak.
GERÇEK:
- Cumhurbaşkanı toplumun çoğunluğunun (yüzde 50’den fazlasının) oyuyla seçilebilecek. Sadece cumhurbaşkanının seçilme yöntemi dahi uzlaşma kültürünü pekiştirecektir.
- Cumhurbaşkanı siyasi ve hukuki denetime tabi olacağı için siyasi olarak halkın ihtiyaç ve beklentileri, hukuki olarak Anayasa ve kanunlarla kendisine ve hükümete verilen yetki ve sınırlar içerisinde hareket etmek zorunda olacaktır. Böylece öngörülebilir bir yönetim ortaya çıkacak, kriz ve çatışmalar daha başlamadan bertaraf edilecektir.
- TBMM’ye kanun teklifi verme yetkisi dahi olmayan bir cumhurbaşkanının istediği gibi hareket etme şansı yoktur. Cumhurbaşkanının attığı her adımın hukuki denetimi olacaktır.
- Kişilere bağlı bir yönetim anlayışından ziyade sistemin işlediği bir anlayış hakim kılınmaktadır. Yönetim şahsi ve keyfi olmaktan çıktığında ise devlet ve millet esaslı, hukuk ve töre temelli bir yönetim iş başında olacaktır.
YALAN 14/15
Beş yılda bir sandığa gidip bir başkan bir de onun partisinin çoğunlukta olduğu Meclis’i seçeceksin. Bir dahaki seçime kadar sana kimse bir şey sormayacak. Seçtiğin milletvekili de başkanı kontrol edemeyecek, senin hakkını koruyamayacak.
GERÇEK:
- Seçimler 5 yılda bir yapılacak.
- Halk hem yürütmeyi hem de meclisi ayrı ayrı belirleyecek.
- Yürütme, meclisin çıkardığı kanunlar çerçevesinde görev yapacak ve meclisin hukuki denetimine tabi olacak. Cumhurbaşkanı ve bakanlar meclisin kendilerine verdiği bütçe içerisinde halka hizmet edecek.
- Yürütme organı olan cumhurbaşkanı seçildiği an kabinesini belirleyip vakit kaybetmeden icraatlara başlayacak.
- Kısa süreli herhangi bir partiye dahil olsa bile seçmenin oy verdiği parti ile oy verdiği cumhurbaşkanının partisi aynı olmak zorunda değil.
- Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara denetim ve cezai sorumluluk getirilecek. Onlar da tıpkı cumhurbaşkanı gibi, soruşturulup gerek görülürse yargılanabilecek.
- Kanun yapma tekeline sahip olan TBMM hem çıkaracağı kanunlarla hem de araştırma, inceleme, yazılı soru ve soruşturma mekanizmalarıyla denetim yetkisini daha etkin kullanacak.
- Meclis işlevsel olan bütün denetim yetkileriyle cumhurbaşkanı ve bakanları denetlemeye devam edecek. Meclis gerektiğinde cumhurbaşkanı ve bakanları Yüce Divana gönderebilecek.
- Milletvekilleri iş takibi yapmayacak.
YALAN 16
Seçtiğin milletvekilleri bakanlardan ve bürokratlardan hizmet yapmasını isteyemeyecek, hesap soramayacak. Sana hizmet getiremeyecek.
GERÇEK:
- Yeni sistemde bakanlar milletvekili olmak zorunda değil. Milletvekillerinden bakan seçilirse kişinin vekilliği düşmüş olacak.
- Bakanlar seçimle gelmeyecekleri ve yeniden seçilmek gibi siyasi kaygıları olmayacağı için bölgeler arasında yatırım dengesizlikleri olmayacak.
- Milletvekilleri kanun yapma ve hükümeti denetlemeyle ilgilenecek; güçler ayrılığı kesin bir şekilde tesis edilecek.
- Hem milletvekillerinin hem de cumhurbaşkanı ve bakanların görev ve yetkileri Anayasa’da kesin bir şekilde belirleniyor.
YALAN 17/18
Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset girecek. Buraların hepsi “Başkanın Partisine” göre düzenlenecek. Devlet parti devleti olacak. Başkan senin partinden değilse devlet kapısında yerin olmayacak.
GERÇEK:
- Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişiğinin kesilmemesi o partiye yasama ve yürütme uygulamalarında diğer partilerden farklı kılan bir ayrıcalık tanımayacak.
- Sistem kuvvetler ayrılığı ilkesinde tam bir denge-denetleme mekanizmasıyla kurulmaktadır.
- Yürütme erki üzerinde vatandaşlarımız siyasi olarak, TBMM ve yargı organları da hukuki olarak denetim hakkı ve yetkisine sahip olacaktır.
- Yeni sistemde yasama ve yürütme ayrı seçimlerle doğrudan halk tarafından seçilecektir. Vatandaşlarımız bir partiyi iki seçimin de galibi yapabileceği gibi, cumhurbaşkanı seçilen kişinin (varsa) partisini TBMM’de azınlıkta da bırakabilecektir.
- Yasama ve yürütmenin aynı partilerden olma zorunluluğu kalkmakta, yasama üzerindeki yürütme vesayeti sona ermektedir.
- Ayrıca 100 bin imza ile hiçbir parti ile ilişiği olmayan birisine de Cumhurbaşkanı adayı olma imkânı verilmektedir. Böylece partisiz bir cumhurbaşkanının da seçilebileceği bir sistem inşa edilmektedir.
YALAN 19
Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek.
GERÇEK:
- İddianın dayanağı cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmesidir.
- Cumhurbaşkanı kararnameleri sadece yürütme erkinin faaliyetlerine ilişkin olacaktır.
- Kanunla açıkça düzenlenmiş veya Anayasanın kanunla düzenlenmesini hüküm altına aldığı hususlarda cumhurbaşkanı kararname çıkaramayacaktır; çıkarsa dahi hükümsüz kalacaktır.
- İl ve ilçeler kurulması İl İdaresi Kanunda düzenlenmiştir. Kanunun açıkça düzenlediği bir konuda cumhurbaşkanı kararname çıkaramayacağına göre ülkenin bölüneceği yalanı ortaya çıkmaktadır.
- Ayrıca yerel yönetimlere ilişkin Anayasa hükmü olan 127 nci maddede bu referandumda hiçbir değişiklik yapılmamaktadır.
YALAN 20
Başkan, padişahlarda dahi olmayan, Atatürk’e bile verilmeyen yetkilere sahip olacak.
GERÇEK:
- Yeni sistemle beraber cumhurbaşkanı siyasi ve hukuki olarak hesap sorulabilir hale gelecek.
- Fiili, şahsi ve keyfi durumun sona ermesiyle cumhurbaşkanı sınırları net şekilde belirlenmiş yetkilere sahip olacak. Cumhurbaşkanının yetkileri Anayasa’da sınırlanmaktadır.
- Fiili, şahsi ve keyfi olarak görev yapan halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı Anayasada verilmeyen sınırsız, şahsi ve keyfi hareket ederken hiçbir faaliyetinden ve imzasından sorumlu tutulamıyor. Yeni sistemde cumhurbaşkanı sadece Anayasada belirtilen yetkileri kullanabilecek ve her türlü faaliyeti denetlenir ve hesap sorulabilir hale gelecektir.
YALAN 21
Cumhurbaşkanı bir sabah kalkıp “muhtarlıkları kapattım, muhtarlığı kaldırıyorum” diyebilecek.
GERÇEK:
Muhtarlık anayasayla düzenlenen bir kurum. Anayasanın 127 nci maddesinde “Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.” Denilmektedir. Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. (Madde. 104) Muhtarlıklarla ilgili yasa Köy Kanunu ve Büyükşehir Yasasıyla düzenlenmiştir.
YALAN 22
Cumhurbaşkanına, Atatürk’e bile verilmeyen Meclisi fesih yetkisi veriliyor.
GERÇEK :
TBMM’nin feshi diye bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Söz konusu olan seçimlerin karşılıklı olarak yenilenmesidir. Aynı anda karşılıklı olarak hem cumhurbaşkanı hem de TBMM seçimleri yenileyebiliyor. Cumhurbaşkanı ikinci defa kendisi seçime gidiyorsa aday olamıyor. Mevcut sistemde Seçimden sonra 45 gün içinde hükümet kurulamazsa Cumhurbaşkanın Meclisi yenileme yetkisi var.
YALAN 23
Cumhurbaşkanı yardımcısı atanmış olacak. O öldüğünde, ülkeyi seçilmemiş yardımcısı yönetecek.
GERÇEK:
Cumhurbaşkanlığı makamı sağlık nedenleriyle boşalırsa, yardımcısı ülkeyi 45 gün içinde seçime götürmekle görevli. Seçilmiş Cumhurbaşkanının kalan süresini doldurması söz konusu değil.
YALAN 24
Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olduğunda onu kim temsil edecek? Vali mi temsil edecek, üyesi olduğu partinin il başkanı mı temsil edecek. Diyorlar ya ‘çift başlılık olmaz’, buyurun size çift başlılık.
GERÇEK:
Böyle bir soru tamamen saçmadır. Kafa karışıklığı yaratmaya yöneliktir. Cumhurbaşkanlığı sisteminin mantığı çift başlılığı ortadan kaldırmaktır. Mevcut sistemde yürütmede, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı ve başbakandan oluşan bir çift başlılık söz konusudur. Getirilen Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile yürütme tek başlı hale gelecektir. Valiyi elbette cumhurbaşkanı atayacak, mevcut sistemde de bu böyledir. Parti il başkanının yürütme içinde ve devlet içinde hiçbir görevi ve temsiliyeti yoktur. Şu andaki sistemde de başbakan olan liderler bakanlar kurulu kararıyla valilileri atarken, parti genel başkan olarak da partili başbakan partisinin il başkanlarını atıyor. Cumhurbaşkanı da aynı şekilde partili cumhurbaşkanı olabilecek ve valileri ya da parti genel başkanı ise il başkanlarını atayabilecektir.
YALAN 25
Cumhurbaşkanı vali, müsteşar, genel müdür gibi üst düzey yöneticileri kendisi atayacak.
GERÇEK:
Zaten mevcut sistemde de Anayasa’nın 104’üncü maddesi ve ilgili kanunlar çerçevesinde üst düzey yöneticiler hükümetin teklifi ve Cumhurbaşkanının onayıyla atanmaktadır.
YALAN 26
Cumhurbaşkanlığı sisteminde, ilkokul mezunları ve ehil olmayan isimler Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecek.
GERÇEK:
Mevcut sistemde ilkokul mezunu 21 yaşında bir kişi vali veya müsteşar olarak atanabilir. Çünkü Valilikler ve müsteşarlıklar istisnai memurluklardır. Bunun için bir öğrenim ve yaş şartı getirilmemiştir. Hatırlanacağı üzere CHP Güneş Motel pazarlıklarıyla transfer ettiği ilkokulu bile bitirmeyen birini bakan yapmıştır. Bu kişi imza yerine parmak basmak suretiyle bakanlık yapmıştır. Yine başka partilerden de ilkokul ve ortaokul mezunu bakanlar söz konusu olmuştur. Cumhurbaşkanlığı sisteminde, seçimle gelen Cumhurbaşkanı siyasi olarak millete karşı sorumlu olduğu için başarılı olacak liyakat sahibi başkan yardımcıları ve bakanlarını ehil kişilerden seçmek zorundadır. Oysaki mevcut sistemde, bakanlar kişinin uzmanlığına göre değil bölgesel ve politik dengelere göre seçilebilmektedir.
YALAN 27
Cumhurbaşkanı, bir partinin genel başkanı olarak Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini doğrudan kendisi atayacak.
GERÇEK:
Mevcut sistemde Anayasa mahkemesinin 17 üyesinin 14 üyesini cumhurbaşkanı seçmektedir. Cumhurbaşkanı, yine eski sistemde olduğu gibi Anayasa Mahkemesi’nin sadece dört üyesini kendisi seçecek. Diğer üyeler, Yargıtay, Danıştay ve YÖK tarafından belirlenen adaylar üzerinden seçilecek.
YALAN 28
“Benim tayin ettiğim (Anayasa Mahkemesine) hâkim beni yargılayacak, böyle bir şey olur mu?”
GERÇEK :
Mevcut sistemde, Cumhurbaşkanı yargılanamıyor ama getirilen yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde her eylem ve işleminden dolayı yargılanma yolu açılmaktadır. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanını sadece vatana ihanet suçundan yargılanabiliyor. Bu da ceza kanunlarında tanımlanmayan bir suç olduğu için, Meclis dörtte üç (413) çoğunluğu sağlayarak Yüce Divana gönderse bile fiilen yargılayamaz. Önerilen Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise her türlü icraat veya suçundan dolayı yargılanabilecek. Ayrıca yargılanmasının kolaylaştırılması için Meclis’te daha az çoğunluk olan üçte iki çoğunlukla 400 vekille Yüce Divana gönderilme yolu açıldı. Dolayısıyla cumhurbaşkanını yüce divana gitmesi kolaylaştırılmıştır.
YALAN 29
Meclis’in gensoru vererek yürütmeyi denetleme imkânı ortadan kaldırılıyor.
GERÇEK:
Gensoru ve güvenoyu mevcut sistemin bir uygulamasıdır. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemini, mevcut sistemin mantığıyla düşünmek yanlıştır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde, güvenoyunu halk doğrudan veriyor. Halkın doğrudan seçtiği bir Cumhurbaşkanını Meclis hangi yetkiyle düşürecek? Cumhurbaşkanına meclisten güvenoyu ve gensoruyla düşürülmesi sistemin mantığına aykırıdır. Bu egemenlik gaspı olur. Zaten, mevcut sistemde iktidara tek başına gelmiş bir partinin gensoru ve güvenoyuyla düşürüldüğü bir tek örnek yoktur. Eski sistemde Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten dolayı TBMM üye tam sayısının en az üçte birinin teklifi ve üye tamsayısının en az dörtte üçünün (413) vereceği kararla suçlanabilirken, yeni sistemde Cumhurbaşkanı bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının üçte ikisinin (400) oyuyla Yüce Divana sevk karar alabilmektedir.
YALAN 30
Vatandaş Meclis’e gelmez. Niye gelsin ki? Millet ile Meclisin arası tamamen kopuyor. Milletvekili etkisiz hale geliyor.
GERÇEK:
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ‘Ankara’da dayım var’ dönemi bitecek. Milletvekili torpil ve iş takibi yerine asli görevini yapacak, kanun çıkaracak. İş takipçiliği milletvekilinin görevi değildir.
YALAN 31
Cumhurbaşkanlığı sisteminde cumhurbaşkanı “asgari ücreti, emekli aylığını kafasına göre belirleyecek”
GERÇEK:
Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Asgari ücret de bunlardan biridir ve kanunla düzenlenir. Anayasa (104. Madde.)
YALAN 32
Cumhurbaşkanı devletin yapısı ve işleyişine ilişkin bütün kararları alacak.
GERÇEK :
Allah akıl izan versin. Bu iddia “hükümet de olmasın” demek kadar saçmadır. 123. Madde bakanlıkları düzenliyor. Elbette yürütmenin işleyişine ilişkin kararlar hükümetin uhdesinde olacaktır, zaten şu anki uygulamada bu şekildedir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde de bakanları cumhurbaşkanı atamakta ve yürütme oluşmaktadır, çünkü yürütme devletin işleyişiyle ilgili kararları almak için görev yapar.
Bir yanıt bırakın