Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin cumhuriyet savcılıklarında ifadelerinin alınmasına ilişkin TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin meydan okuyarak ifade vermeye gitmeyi reddetmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. Dokunulmazlık teröre yardım ve yataklığın zırhı olamaz.” dedi.
TBMM Genel Kurulunda dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin cumhuriyet savcılıklarında ifadelerinin alınması tartışması yaşandı. Grup önerisiyle meclis gündemine gelen konu hakkında Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına söz alan grup başkanvekili Erkan Akçay dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğiyle Milliyetçi Hareket Partisinden 10 milletvekili hakkında 23 fezleke, Adalet ve Kalkınma Partisinden 29 milletvekili hakkında 50 fezleke, Cumhuriyet Halk Partisinden 59 milletvekili hakkında 215 fezleke, Halkların Demokratik Partisinden 55 milletvekili hakkında 518 fezleke ve bağımsız bir milletvekili hakkında 5 fezleke olmak üzere, toplam 154 milletvekili hakkında 810 fezleke için yargı yolu açıldığını söyledi.
“Dokunulmazlığın Kaldırılmasında Kamu Yararı”
Dokunulmazlıkların kamu yararı maksadıyla kaldırıldığına dikkat çeken MHP’li Akçay “Dokunulmazlıkların kaldırılmasında, cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından hiçbir parti ayrımı gözetilmeksizin öncelikle milletvekillerine davetiye gönderilmiş ve bu davetlere Milliyetçi Hareket Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri icabet ederek soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin olarak gerekli savunmalarını yapmış, ifadelerini vermişlerdir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli de 13 Temmuz 2016 tarihinde Ankara Adliyesine giderek hakkındaki fezlekeye ilişkin savunmasını yapmıştır. Ben de bir milletvekili olarak, hakkımda düzenlenen bir fezleke üzerine mahkemeye savunmamı yaparak ifademi vermiş bulunmaktayım.” dedi.
“TBMM Faaliyetlerine Dair Fezleke Yok”
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin TBMM faaliyetleri nedeniyle fezleke düzenlenmediğine dikkat çeken MHP’li Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Gözaltına alınan milletvekilleri hakkında isnat edilen suçlara baktığımızda, terör örgütü propagandası yapmak, örgüte bilerek, isteyerek yardım etmek, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, terör örgütüne üye olmak, suç işlemeye tahrik, suç işlemeye azmettirme, terör örgütü kurmak veya yönetmek, silahlı terör örgütüne silah sağlamak. İsnat edilen bu iddialar karşısında hukukun, adalet mekanizmasının harekete geçmemesi beklenemez. İddia edilen suçların doğruluğunun veya yanlışlığının olup olmadığını elbette mahkemeler karar verecektir. Fezlekesi bulunan bir kısım milletvekilleri ifade verirken, diğer bir kısmının ifade vermeye gitmemesi, hatta bu konuda meydan okuma yoluna giderek gitmeyi reddetmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. Dokunulmazlığın teröre yardım ve yataklık yapılmasının zırhı olması düşünülemez.”
“Demokrasinin Esası Anayasal Düzendir”
“Devlet vergi toplarken, trafik cezası keserken nasıl devletse, ülkenin bekası ve milletimizin birliğini korurken de, terörle mücadele ederken de devlettir ve bir devletin en önemli görevi güvenliği ve adaleti sağlamaktır. Devlet adaleti tesis ederken bu amacın önünde hiç kimse duramaz, ister belediye başkanı olsun ister milletvekili olsun isterse de bakan veya Başbakan olsun. Adalet arayışına önce bu çatı altında bulunan milletvekillerinin katkı yapması beklenir. Ülkemiz kamuoyunu meşgul eden gündem maddelerinden birisi bazı milletvekillerinin ifadeye çağrılmasına rağmen meydan okurcasına ifade vermeye gitmemeleri ve mahkemede ifade vermemeleridir.
Bütün milletvekillerinin Anayasa’ya ve kanunlara uymak zorunda olduklarını, suç işleme imtiyazlarının olmadığını bir an olsun unutmamaları gerekir. Seçimle gelmiş olmak hiç kimseye herhangi bir konuda imtiyaz sağlamaz, sağlamamalıdır.
Seçimle gelip seçimle gitmek elbette demokrasinin bir temel ilkesidir ancak demokratik rejimlerim esası da anayasal düzendir. Bu düzeni yıkmaya çalışanlar demokrasiye ve hukuka aykırı davranış içerisindedir ve bunlar demokratik rejimin arkasına saklanamaz”
Bir yanıt bırakın