Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Meclis Genel Kurulundaki görüşmeleri başladı. Milliyetçi Hareket Partisi adına söz alan grup başkanvekili Erkan Akçay FETÖ’yle mücadelede siyaset kurumunda şu ana kadar bir ayıklanma yapılmamasının ve Yüksek Seçim Kurulundan hiç FETÖ’cü çıkmamasının izahının zor olduğunu belirtti. Akçay “Siyaset kurumu ve Yüksek Seçim Kurulu için istihbarat birimlerinin bilgisi mi yoktur, yoksa Hükûmete bilgi mi verilmemiştir?” diye sordu.
OHAL ilan edilirken de uzatılırken de Milliyetçi Hareket Partisi olarak olağanüstü halden en kısa sürede olağan hale geçişin sağlanması gerektiğini vurguladıklarını belirten MHP’li Akçay, Kanun Hükmünde Kararnamelerin mecliste görüşülmesinin olağan döneme geçişin önemli bir adımı olduğunu vurguladı.
“OHAL Kararnameleri Fiili Durumlara Yol Açmamalıdır”
Olağanüstü Hal’in Anayasal bir süreç ve Anayasa’da belirlenen konu, yetki ve maksat bakımından sınırlarının olduğunu belirten Akçay, “Hükümetin OHAL’deki kanun hükmünde kararname yetkisini bu sınırlar içerisinde kalarak kullanması gerekir. İçerisinden geçtiğimiz bu hassas dönemde kanun hükmünde kararnamelerde bu sınırların dışına çıkan hükümler için gerekli düzenlemelerin süratle yapılması gerekir. Kararnamelerde OHAL kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan düzenlemeler var. Örneğin, rektör atamalarını, sözleşmeli öğretmen atamalarını OHAL düzenlemeleriyle tevil etmek mümkün değil. OHAL kanun hükmünde kararnamelerindeki düzenlemeler bir fiilî duruma yol açmamalıdır. Fiilî durum, Anayasa ve hukuk dışına çıkmaktır. Fiilî durumlar, aynı zamanda, devlet yönetimini de çivisinden çıkarmaktadır.” dedi.
Konuşmasında 15 Temmuz sonrası FETÖ’yle mücadeleye de değinen MHP’li Akçay 15 Temmuz’dan sonraki 115 günde FETÖ’yle mücadele ve FETÖ’nün kamu kurum ve kuruluşlarından ayıklanma süreci çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri, yargı, emniyet, kamu kurum ve kuruluşları, basın yayın organları ve sosyal medya, üniversiteler ve eğitim kurumları ile iş dünyasında operasyonlar gerçekleştirildiğini belirtti. FETÖ yapılanmasını ahtapota benzeten MHP’li Akçay, “Ahtapotun 8’inci ayağı olan siyaset kurumundaysa henüz bir ayıklama süreci başlatılmamıştır. Bununla birlikte dikkat çekici bir diğer husus da Yüksek Seçim Kurulundan ne hikmetse bugüne kadar hiçbir FETÖ’cü çıkmamıştır. Bunun izahı zordur. FETÖ, her kurum ve kuruluşa sızmış, her il ve ilçede yapılanmış fakat siyaset kurumu ve YSK da bu süreçten muaf mı kalmış? Siyaset kurumu ve Yüksek Seçim Kurulu için istihbarat birimlerinin bilgisi mi yoktur, yoksa Hükûmete bilgi mi verilmemiştir?” diye sordu.
“Darbe Sonrası Hükümette Yer Alacak İsimler Üzerindeki Sis Perdesi Hala Aralanmadı”
Akçay konuşmasına şöyle devam etti:
“15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin bir numaralı elebaşının Fetullah Gülen olduğu açıktır. Ancak, 15 Temmuz darbesini Türkiye’de yönetecek ve icra edecek askerî yöneticiler, liderler ve üst düzey yönetici kadroları hâlâ belli değildir. “Yurtta Sulh Konseyi” denilen oluşum adına TRT’de bildiri okunmuştu ancak bu konseyin kimlerden oluştuğu hâlâ bilinmemektedir. Askerî sıkıyönetim komutanları belli ancak bunların emrinde görev yapacağı konsey üyeleri meçhul. Darbe sonrası Hükûmette yer alacak siyasi kadrolar üzerinde kalın sis perdesi hâlâ aralanmamıştır. Düşünebiliyor musunuz TRT genel müdürünün kim olacağı belli de TRT’den sorumlu bakanın kim olacağı belli değil. Bu, akla ve mantığa hiç uygun gelmiyor. Böyle bir askerî veya bir darbe planlamasının olamayacağı aşikârdır, buna ilkokul çocukları bile inanmaz. Teröristbaşı Gülen’in ve darbeyi planlayanların siyasi kadroları belirlemeyi unuttuklarını düşünemeyiz. Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin elde ettiği istihbarat bilgilerinden, soruşturmalardaki şüpheli ifadelerinden ya da aramalarda ele geçirilen belgelerden bu siyasi kadrolar hakkında somut ipuçlarına ulaşılmış olacağını düşünüyoruz. Bunlar gerçekten hâlâ bilinmiyorsa o zaman ortada çok ciddi ve vahim bir durum var demektir.
“Devlet Kurumlarının Gülen Çetesinden Temizlenmesi Zor ve Sancılı Bir Süreçtir”
Türkiye kurum ve kuruluşlarıyla adeta felç edilmiştir. Devlet kurumlarının Gülen çetesinden temizlenmesi süreci zor ve sancılıdır. Yüzeysel tedbirlerle bu sıkıntının içinden çıkmak mümkün değildir. Her geçen zaman ülkemizin aleyhine işlemektedir FETÖ hadisesi nedeniyle bazı mağduriyetlerin olduğu hepimizin malumudur. Bundan sonraki dönemde acilen bu tür hususları ele alıp mağduriyetleri gidermek Hükûmetin birinci derecede görevi olmalıdır.”
Bir yanıt bırakın