ERKAN AKÇAY (Manisa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP’nin grup önerisi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, dikkatimizi teksif etmemiz gereken konulardan birisi de maalesef, şu an itibarıyla Şırnak’ın içinde bulunduğu durumdur.
Şırnak, yıllardır terör olaylarından en çok bizar olmuş, zarar görmüş bir ilimizdir. Maalesef son zamanlarda terör olayları, terör saldırıları ve operasyonlardan en çok mağduriyete uğrayan yine Şırnak olmuştur.
Terör olayları nedeniyle binlerce Şırnaklı kent merkezini boşaltmak zorunda kalmıştır. Bunlar ya akrabalarının yanına ya da başka ilçelere göç etmiş ya da çadırlarda yaşamaya mahkûm olmuşlardır. Kış mevsiminin kapıda olduğunu da dikkatlerinize sunarım.
Şu anda Şırnak’ta hüzünlü bir tablo var. Terör örgütü Şırnak merkezde üstlenmiş, masum vatandaşımızı kalkan olarak kullanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet mensupları canları pahasına kahramanca mücadele ederek Şırnak kent merkezini terör örgütünden ayıklamıştır.
Terör unsurlarının tamamen şehir merkezinden dışlanmasına rağmen kent sakinlerine gerekli açıklamalar Hükûmet yetkilileri ve orada görev yapan bürokratlar tarafından yapılmamaktadır.
Terörden mağdur olan Şırnaklılar aylardır şehrin giriş ve çıkışlara kapatılması nedeniyle ayrıca bir mağduriyet yaşamaktadır. Bütün bu süreç boyunca Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti ve bürokratlar Şırnaklılara ve Şırnak’a yeterince sahip çıkmamıştır. Halkı âdeta PKK terör örgütü ve yandaşlarının kucağına itmektedirler. Vatandaşın yaşadığı bu mağduriyetler ve çaresizlik terör örgütü tarafından propaganda malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Şırnak’ta terör olaylarından zarar gören binalar yıkılmaya başlanmıştır. Bu iş hizmet alımı yöntemiyle özel bir firmaya verilmiş, bu firmayla yıkılacak bina başına ücret ve enkazdan çıkacak olan bina demiri karşılığında ihale edilmiş. Bu denli cazip ve ucu açık bir sözleşme karşısında yetkili yıkım firması, tamamen sağlam olan ve hiçbir şekilde zarar görmemiş binaları da kendi marifetiyle ataşe verip sonradan resmini çekmek veya ana kolonlara zarar vermek suretiyle yıkım kararına dâhil edip yıkmış ve bundan da oldukça nemalanmıştır. Maalesef, bunlar bizim tespitlerimiz. Bu firma, TEDAŞ’a ait, maddi değeri hayli yüksek olan yer altı kablolarını da yasa dışı bir şekilde sökmek suretiyle kendi uhdesine almıştır.
Tüm bu ranta dayalı ve yasa dışı işlemler Şırnak Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün bilgisi ve dahli içindedir.
Vatandaş kendisine ait ve hiçbir şekilde zarar görmemiş evlerindeki eşyaları almak istiyor ancak şirket yetkilileri tarafından eşyalarını almalarına izin verilmiyor çünkü şirket binadaki bu eşyaları âdeta ganimet olarak görmektedir. Şırnak Valiliğine bu konuda yapılan başvurulara da ret cevabı verilmektedir. Sadece daha üst makamlara, bazı Hükûmet yetkililerine yani Ankara’ya ulaşabilen birkaç aileye bu izin verilmiştir.
Ezcümle değerli arkadaşlar, birileri otursa, düşünse, “Acaba vatandaşı devletten soğutmak için ne yapayım?” dese Şırnak’ta yapılanları yapar. Birlik ve beraberliğe, devlet-millet bütünleşmesine en çok ihtiyaç duyduğumuz ve terör örgütüne karşı tek vücut olmamız gereken bu süreçte Şırnaklılara karşı yapılan bu haksızlıklarla terör örgütüne âdeta prim verilmektedir.
Devletin bekası, milletin huzur ve güvenliği için süratle Şırnaklı vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilmelidir.
Devletimiz Şırnaklıların yanında olduğunu acilen göstermelidir.
Suçsuz ve devletinin yanında olan vatandaşa zarar veren tüm kesim, makam ve kişilerden hesap sorulmalı, ilgili yıkım firmasına acilen soruşturma açılmalıdır.
Şırnak’ta yaşayan vatandaşlarımız mağdurdur, bu mağduriyetin derhâl giderilmesi gerekiyor; bu konuda Hükûmeti uyarıyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
Bir yanıt bırakın