Türkçeye halel getirecek hiçbir uygulamaya izin verilmeyecektir.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

es-yalcinBir dünya ve medeniyet dili olan Türkçe, farklı lehçelerle de olsa bugün Asya’dan Avrupa’ya kadar birçok ülkede konuşulmaktadır. Bugün Türkçe; milletimizin kurduğu son büyük devletin, Türkiye’nin sahibini ve egemen unsurunu temsil eden bir ses bayrağı olarak topraklarımızda dalgalanmaktadır.

Milletimizin yaşadığımız coğrafyada Türkçe üzerinden yürüttüğü hâkimiyet ve bütünlük anlayışı; Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve Osmanlılardan sonra Cumhuriyet’e de intikal etmiştir. Ne var ki bugün bütün tarihî, kültürel ve sosyolojik gerçekleri yok sayan bir iktidar iş başındadır. Cumhuriyet Türkiye’sinde Türkçe; Türk egemenliğinin, birlik ve bütünlüğümüzün sembolü ve anahtarı olarak toplumda kabul görmüş iken, AKP iktidarı Türkçeden başka dillere de anayasal haklar tanınmasını sağlamak üzere ayrılıkçı teşebbüslerde bulunmuştur.

İktidar tarafından terörle mücadelede çözüm süreci adı altında bölücü başı ile yürütülen görüşmelerde verilen sözlerden biri, etnik dil ve kimliklerin tanınması olmuştur. PKK silahlarının gölgesinde yapılan pazarlıklarda AKP iktidarı, Türk hâkimiyetinin simgesi olan Türkçenin etnik dil derekesine indirilmesine razı olmuştur.

AKP iktidarının her etnisiteyi memnun edecek ve ayrışmayı hızlandıracak şekildeki icraatı, Türkçeye yönelmiş bulunmaktadır. Çünkü Türkçe; ortak kültürün, birlikte yaşama iradesinin kelimelere, lisana dökülmüş hâlidir. AKP için, Türk toplumunun yüzyıllar boyunca kaynaşmış çeşitli kesimlerini birbirinden ayırmanın yolu, bu ortak iletişim aracına darbe vurmaktır. AKP iktidarı başımızda kaldığı müddetçe bu bölücü adımları, yenileri takip edecektir.

Önümüzdeki yıl, Türkiye’nin geleceğini yeniden şekillendirecek önemli bir “seçimler süreci” yaşanacaktır. Eli kanlı terör örgütü PKK ise kuzu postuna bürünmüş, iktidar tarafından verilen sözlerin bu süreçte yerine getirilmesini pusuda beklemektedir. Sivil eylemlerini ve devlete başkaldırısını sürdüren PKK, silahlı mücadeleden de vazgeçmiş değildir. Kanlı örgütün son zamanlarda sözde barış süreci şampiyonu, demokrasi ve insan hakları havarisi kesilmesinin arkasında, iktidarın verdiği tavizlerin hayata geçirilmesi beklentisi yatmaktadır. PKK’nın silahlı eylemleri askıya almasının bir başka sebebi de, bölgedeki kaosun tetiklediği sözde Kürdistan rüyasıdır. PKK, kendisini darı ambarında hissettiren AKP hükümetinden seçimler sürecinde istediklerini alamadığı takdirde, saldırılarına kaldığı yerden başlayacaktır.

Bugün, PKK’nın etkin olduğu ve AKP iktidarı marifetiyle devlet otoritesinin fiilen sona erdiği bazı bölgelerde, halkın yüzyıllar boyunca kullandığı yer adları; Cumhuriyet’in il, ilçe ve köylerimize verdiği isimler değiştirilmeye çalışılmaktadır. Aynı bölgelerde Türk alfabesinde bulunmayan harfler kullanılarak bölücü tabela ve pankartlar asılmakta, Türk egemenliğine kafa tutulmaktadır. Mahkemelerde ve öteki devlet dairelerinde bölücüler, Türkçeyi iletişim aracı olarak kullanmamak için direnmektedir. Bölge halkının Türkçe konuşmasına PKK tarafından yasak getirilmiştir. Kardeşlikten söz eden bölücü örgütün, toplumsal kardeşliğin temeli olan Türkçeye karşı açık düşmanlık sergilemekteki asıl niyeti, Türklüğe düşmanlıktır.

O bakımdan, bölgedeki konjonktürel gelişmeleri fırsat bilen PKK’nın hesapları, Türk vatanının bütünlüğü ve ses bayrağımız Türkçe için tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Ancak bilinmelidir ki Türk milleti bu tehdide asla boyun eğmeyecektir. Milletimiz; egemenliğinin göstergesi olan dilini ve kültürünü, hassasiyet ve kıskançlıkla koruyacaktır.

MHP’nin başlattığı “Millî Değerleri Koru ve Yaşat” mitingleri içinde 24 Ağustosta Konya’da gerçekleştirilecek açık hava toplantısına “Türkçe” temasının yüklenmesi, iktidarın ayrılıkçı uygulamalarına karşı özel ve önemli bir mesaj taşımaktadır. Konya’daki Türkçe Mitinginde, Türk egemenliğinin sembolü olan Türkçenin üstünlüğüne halel getirecek hiçbir uygulamaya izin verilmeyeceği, bilhassa AKP iktidarının ve bölücü ortaklarının anlayacağı dilden duyurulacaktır. Türkçenin, Anadolu topraklarında sadece Türk varlığının değil, ebedi kardeşliğin ve beraberliğin de tescili anlamına geldiği hatırlatılacaktır. Türkçe Mitinginde bir araya gelen yüz binler, bu konuda verilecek hiçbir tavize razı olunmayacağını dosta düşmana hep bir ağızdan ilan edecektir. Egemenlik haklarını etnik unsurlara paylaştırmak isteyen AKP iktidarına karşı milletimiz, vicdanından yükselen sağduyunun sesini Türk ve dünya kamuoyuna duyuracaktır.

Bilindiği gibi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu bu hafta çalışmalarına yeniden başlayacaktır. Komisyonun gündeminde, anayasanın ilk üç maddesiyle vatandaşlık tanımı ve ana dilde eğitim hakkı gibi konular bulunmaktadır. Konya’daki Türkçe Mitinginde, MHP’nin anayasa hususundaki kırmızı çizgilerinden geri adım atmayacağına dair mesaj, kuvvetli ve gür bir maşeri lisanla verilecektir. Anayasanın ilk üç maddesinin değişmezliği ve Türkçeden başka dilde eğitime imkân tanınmasının kabul edilmeyeceği bir kez daha tekrarlanacaktır.

Bu vesileyle, Konya’da yapılacak Türkçe Mitingine bütün Türkiye ve Türkçe sevdalılarını davet ediyoruz.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*