MHP Adana’da “17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Haftası” etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiği toplantıda AKP hükümetine yüklendi.
Tanrıkulu:
–Korkunun ecele faydası olmayacak. Rüşveti ve yolsuzluğu, vurgunu talanı iltiması dünyanın her yerinde anlatmaya devam edeceğiz.
–4 bakan, İranlı kendisine işadamı sıfatı kazandırılmaya çalışılan ‘ne idüğü belirsiz adamdan bakın neler almışlar. Dönemin Ekonomi Bakanı 32 milyon Euro, 6,9 milyon dolar, 3.5 milyon TL almış. Hepsinden ayrı ayrı çalışmış arkadaş, bir sepet yapmış. Mantıklı adamın yaptığı; dolar, euro, TL. Dönemin AB Bakanı 1,5 milyon dolar rüşvet almakla suçlanmış. Dönemin İçişleri Bakanı, hani şu ‘birinin önüne yatan’ kişi, 10 milyon dolar rüşvet almış.”
— MYK Üyesi İlahiyat Profesörü Mustafa Erdem:
— ‘Kriptolu telefonlarımı dinlemişler, çocuklarımla konuşmalarımı dinlemişler’ diyeceksiniz ama bu telefon konuşmalarının içeriğini bu millete, medyayı veya Diyanet’i ikna ederek duyurmayacaksınız? Yazıklar olsun böyle Müslümanlara! Yazıklar olsun İslam’ı ayaklar altına almış Müslüman geçinenlere!
ADANA – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Başkanlığı’nca düzenlenen “17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Haftası” etkinlikleri kapsamındaki toplantıda, AKP’nin unutturmaya çalıştığı yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama suçları bir kez daha gündeme getirildi.
İZGİOĞLU’NUN EV SAHİPLİĞİNDE…
MHP Adana İl Başkanı Mustafa İzgioğlu’nun sahipliğinde ve organizasyonunda “17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Haftası” etkinlikleri kapsamında Adana Büyükşehir Belediyesi’ tiyatro salonunda düzenlenen toplantıda MHP Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, MYK Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdem, MYK Üyesi Av. Halil Öztürk birer konuşma yaptılar. Tanrıkulu, AKP’nin tarihe geçen yolsuzluk ve rüşvet ile kara para aklama suçlarını siyasi ve sosyal açıdan açıdan, ilahiyatçı Erdem ise bu suçları Kur’an penceresinden, Öztürk de hukuki açıdan irdelediler.
AHMET KENAN TANRIKULU
Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, siyasetin belli bir noktaya gelip tıkandığını söyledi. Siyasetin kısırlaşmasında en büyük sebebin AKP’nin uyguladığı siyaset olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, bunun sonucunda milletin tedirginliğinin arttığını anlattı. AKP’nin Türkiye’de ne zaman ekonomide, siyasette dar bir alana düşse sorumluluğu bir başka siyasi hareket veya topluluğun üzerine atarak kurtulmaya çalıştığına vurgu yapan Tanrukulu, “En son örneğini 14 Aralık’ta gördük, Bakanlar Kurulu üyelerinin bilmediği bir operasyon gerçekleştirildi. Saltanat merkezli operasyon sonucu Türkiye’nin gündemi saptırılmaya çalışıldı. Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftasının kamuoyu tarafından unutulmasıydı amaç. Korkunun ecele faydası olmayacak. Rüşveti ve yolsuzluğu, vurgunu talanı iltiması dünyanın her yerinde anlatmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
4 BAKAN KİMDEN NELER ALMIŞLAR?
Tanrıkulu, 17 Aralık Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili şunları anlattı:
“4 bakan, İranlı kendisine işadamı sıfatı kazandırılmaya çalışılan ‘ne idüğü belirsiz adamdan bakın neler almışlar. Dönemin Ekonomi Bakanı 32 milyon Euro, 6,9 milyon dolar, 3.5 milyon TL almış. Hepsinden ayrı ayrı çalışmış arkadaş, bir sepet yapmış. Mantıklı adamın yaptığı; dolar, euro, TL. Dönemin AB Bakanı 1,5 milyon dolar rüşvet almakla suçlanmış. Dönemin İçişleri Bakanı, hani şu ‘birinin önüne yatan’ kişi, 10 milyon dolar rüşvet almış.”
“BU TAPELER İNCELENDİ, HEPSİ GERÇEK”
Tanrıkulu devamla şunları söyledi:
“ Çevre Bakanı ondan almamış, başkasından almış. Bundan daha vahimi var. Baba-oğul arasında geçen bir telefon konuşması var. Hani fısıldayarak konuşma. Hepiniz biliyorsunuzdur. Bu tapelerin hepsi doğru. Bu tapeler İngiltere’ye gönderildi incelendi, mahkeme bilirkişi heyetine de sunulmuş durumda. Bu tapelerin hepsi gerçek. Hani diyorlardı ya montaj, sabotaj, kabotaj…Böyle bir şey yok. Bunlar milyarlarca kul hakkını cebine indirdi.”
Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) bakanların mal varlıklarında orantısız bir artış belirlediğini ifade eden Tanrıkulu, “Yüce divan oylaması 5 Ocak’a ertelendi. Niye ertelendi. Çünkü AKP’li milletvekilleri kendi aralarında bile karar vermiş değiller. ‘Toptan gönderelim veya bir kısmını gönderelim, hava parçalı bulutlu olsun’ diyenler var. Ama vicdanlar yerlerde sürünüyor. 75 bin liralık faiz o İranlı adam tarafından bavulla götürülüyor. Hepsine haram zıkkım olsun. Hepsinin ta kursağında kalsın. Tek bir kuruşun bile hesabını soracağız.”
MYK ÜYESİ MUSTAFA ERDEM
MYK Üyesi İlahiyat Profesörü Mustafa Erdem de, Kur’an ayetleriyle konuştu.
Erdem, “Yüce Kur’an’da Nisa Suresi 135 ayette, mealen ‘sizin aleyhinize de olsa, analarınızın, babalarınızın aleyhine de olsa, en çok sevdiğiniz, en yakınlarınızın aleyhine de olsa adalete Allah’ın şahitleri olarak sahip çıkınız’ buyruluyor. Nerede kaldı Müslümanlık? Nerede kaldı Kur’an’a saygı? Nerede kaldı Allah korkusu? Siz, ‘Benim mahremimi dinlemişsiniz’ diyeceksiniz. ‘Kriptolu telefonlarımı dinlemişler, çocuklarımla konuşmalarımı dinlemişler’ diyeceksiniz ama bu telefon konuşmalarının içeriğini bu millete, medyayı veya Diyanet’i ikna ederek duyurmayacaksınız? Yazıklar olsun böyle Müslümanlara! Yazıklar olsun İslam’ı ayaklar altına almış Müslüman geçinenlere!” dedi.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NA ve HAYRETTİN KARAMAN’A GÖNDERME
Mustafa Erdem konuşmasında Diyanet İşleri Başkanı’na ve ayrıca AKP’nin siciline yapışan hırsızlık ve yolsuzluğu aklamaya çalışmakla suçlanan İlahiyatçı Profesör-Yazar Hayrettin Karaman’a da göndermede bulundu.
Erdem şunları söyledi:
“Devlet dairelerinde bürokratik hassasiyet nedeniyle amirlere saygıda kusur etmemek lazım gelir. Ama hırsızlığın ne anlama geldiğini, yolsuzluğun ne anlama geldiğini, kul hakkı yemenin ne anlama geldiğini, devlet malının zimmete geçirmenin ne anlama geldiğini bu millete öğretmesi gereken Diyanet İşleri Başkanıdır. Teşkilat Yasasının 1. Maddesi de zaten buna amirdir. Ama gelin görün ki, hırsızlık ve haram konusunda susmayı tercih edenlerin, hırsız veya devlet malını zimmete geçirmekle itham olunanları aklamaya çalışıyor olanların
din adamı, Diyanet mensubu olmaları utanca vesile olmayacak mı? Paralı fetva vermekle itham edilen birisinin sahip olduğu İlahiyatçı müktesebatını ama gönül vermiş olduğu siyasi rezalete kurban etme pahasına yolsuzlukla hırsızlık arasında ayırım yapmayı ve hırsızlık ve yolsuzluk yapanları itham edenleri suçlayarak kul hakkı yiyebileceklerini söylemesi dinimizle, diyanetimiz adına ayıp değil midir?”
MHP’nin Adana’da düzenlediği toplantı sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü Kenan Tanrıkulu’na, MHP Adana İl Başkanı Mustafa İzgioğlu Mustafa Erdem’e, MHP MYK Üyesi Metanet Çulhaoğlu da Halil Öztürk’e birer plaket verdiler.
Bir yanıt bırakın