TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay ve Kamu Denetçiliği Kurumu’nun 2015 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sırasında söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç.Dr.Mehmet GÜNAL, torba kanun görüşmeleri sırasında da görüldüğü gibi Meclis İçtüzüğüne uyulmadığını ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in AKP’ye yaptırım uygulayamadığını söyledi. Sayıştay’ın TBMM adına denetim yaptığını belirten Günal, Çiçek’in bu raporların gelmesini de sağlayamadığını ve Sayıştay Başkanlığının da denetim raporlarını kuşa çevirerek Meclise gönderdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuk tanımadığını ve Cumhurbaşkanlığı yeni hizmet binasının Başbakanlıktan alınması olayında da bunun son örneği olarak yaşandığını ve balık baştan kokar misali “hukukun baştan koktuğunu” söyledi.
Günal’ın konuşmasının özeti şöyle:
Meclis Başkanı İçtüzüğü AKP’ye Uygulayamıyor!
TBMM bütçesini görüşmemize rağmen, daha önce soru önergesi verdiğim halde gelen cevap tatmin edici olmadığı için, artık yeni yapılan binanın parasına puluna karışmıyoruz, “ne kadara mal oldu, itfaiye meydanından alınmış gibi eşyalar nereden alındı, hesabını kim, nasıl verdi?” diye sormayacağım. Meclisin tüzel kişiliğinin korumasını ve Anayasa’da yer alan bir Komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonunun ihtisas alanındaki işlerle uğraşmasını istiyorum. Aylarca torba kanunla uğraşmak yerine bütçe maratonu başlamadan kendi bünyemizde bir alt komisyon kursaydık bütçe kesin hesaplarına bakmış ve daha sağlıklı bir bütçe süreci yaşıyor olurduk. İç Tüzük’e uygun olmamasına rağmen süren torba kanun ile gereksiz üç beş tane “Filancadan intikam alma operasyonu.” için Komisyonda otuz sekiz gün, toplamda doksan dokuz gün bizi esir ettiniz. Hatta Cemil Çiçek Komisyon Başkanlığına 40’a yakın maddenin İç Tüzük’e aykırı olduğuna ve bu Komisyonda görüşülmemesi gerektiğine dair bir yazı yazdı. Ama “Yazı yazdım.” diye iş bitmiyor, sorumluluğun gereğini yerine getirmek gerekiyor.. Meclis Başkanın İç Tüzük’e hâkim olması ve ne diyorsa onu uygulaması lazım. Fakat bu uygulamalarla Plan Bütçe komisyonunun ihtisas komisyonu olma özelliğini yitirdi, bütün komisyonları yerine de çalışmaya başladı. Alakasız birçok madde maalesef torbaya dolduruldu ve haram ile helal karıştırılarak millete yutturuldu.
Sayıştay Raporları Yine Göstermelik! Denetim Raporları Meclisten Saklanıyor!
Sayıştay güzel raporlar hazırlıyor ama bize gelmiyor. Özellikle Gelir İdaresi Başkanlığının raporunu istedim çünkü, genel kurulda daha önceki görüşmeler sırasında verilmemesi gereken tarzda olmasına rağmen, Maliye Bakanlığı kendi içinde yapmış olduğu incelemeyi numarasını, tarihini ve sayısını dahi vererek yapılan birtakım usulsüzlüklerden bahsetti. Gelirle ilgili, uzlaşmalarla ilgili kesinleşen vergi denetim kurulunun 2012 raporunda bununla ilgili bir inceleme yok. Vergi uzlaşmalarındaki yolsuzluk soruşturması sizi ilgilendirmiyor mu? Nerede peki? 1 milyarlık cezasıyla ilgili şeyin yüzde 10’u alınıp yüzde 90’ı siliniyor yani anaparasının yüzde 90’a yakını alınırken, cezaların 1 milyar da 100’e yakını alınıp 900’ü siliniyorsa ve bunlarla ilgili de kamuoyunda bir sürü şey oluyorsa biz burada sizden ayrıntılı rapor istiyoruz. böyle rapor olmaz. Ya hiç göndermeyin, bizimle dalga geçmeyin! Basında yazdı, siz de açıklama yaptınız, Nurettin Canikli de “Bu duyulursa mahvoluruz, harap oluruz” demedi mi? Biz bütçeyle ilgili raporları istiyoruz, bize ne olup bittiğini bari gönderin. Rapor Değerlendirme Kurulu var kuşa çevirme kurulu olarak, maalesef biz yaptık oldu! Kimin adına? Meclisin adına. Meclis sadece Hükümetten mi ibaret? O zaman derdi ki “Hükûmet adına denetim yapar.” Anayasa’yı yapanlar o kadar bilmiyor mu? Ne diyor? “Meclis adına denetim yapar.” Kime sunar? “Maliye Bakanına sunar” mı diyor? “Meclise sunar” diyor. Böyle bir garabet olur mu arkadaşlar? Denetçiler incelemesini yapıyor, raporunu yazıyor, Rapor Değerlendirme Kuruluna geliyor, Daire Başkanı görüyor, Rapor Değerlendirme Kurulu görüyor, kuşa çeviriyor, Meclise istediğiniz kadarını gönderiyorsunuz… Ama Sayıştay’da herkesin gördüğü raporun detaylarını biz işin sahibi olarak göremiyoruz.
Erdoğan Hukuk Tanımaz Tavrını Cumhurbaşkanlığında da Sürdürüyor!
Tabi ki devletin başındaki Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarına yakışacak şekilde misafirini en iyi yerde ağırlayacak ama önceki Cumhurbaşkanları itibarsız mıydı? Abdullah Gül’ün misafirleri itibarsızca mı karşılandı? O bina da itibarsız mıydı? Burada ifrat tefrit konusu çok önemlidir. Hâlâ daha Türkiye yeni başladı diyorsunuz, 7 yıldır sizin Cumhurbaşkanınız vardı orada. Yani Abdullah Gül dönemi ayrıydı, Tayyip Erdoğan dönemi ayrı bir Türkiye mi?
Kamuoyunu da bizi de bilgilendirmenizi istiyoruz: Yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı binasının ruhsatı var mı? Nasıl oluyor da Başbakanlık binası diye yapılan yer Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca Cumhurbaşkanlığı binası oluveriyor. Maliyeciler, bunun ödeneğini kime çıkardınız? Nasıl olacak da Cumhurbaşkanlığı bütçesine kaydedilecek? Binanın devri nerede? Bir anda, “Ben geldim, oturdum, Cumhurbaşkanlığı forsunu astım” oldu! Yani Türkiye Cumhuriyeti devleti şahıslara göre mi değişiyor? Başbakanlık ne olacak? Başbakanlık binası ihtiyacı var idiyse niye Cumhurbaşkanına verdiniz? Başbakanlığın yeni binaya ihtiyacı varmış ki para vermişiz. Cumhurbaşkanı kanunlardan, Anayasa’dan münezzeh mi? Kanunda ne diyorsa ona uyacağız. Yani bütçe dışı harcama 9 milyarı bulmuş, bunlar ne olacak? Vatandaşın bir tane yanlışını, bir vergi dairesinin başkasının adına tahsilat yaptığını, kayda girmediğini sayfalarla inceleme yazısı yazıyorsun da kimin adına harcama vardı da kimin adına ödenek çıkmıştı da bu kime gitti? Sormayacak mıyız?
“143 milyon mal, hizmet alımı”, “158 milyon yatırım.” var diyorsunuz. Daha ne yapacaksınız? “Bitti, 2015’te açılıyor, sadece yandaki rezidansla ilgili bir şey var” deniyor peki 158 milyona ne alacaksın? Hangi binaya ihtiyacın var, hangi yan tesise ihtiyacın var, neyin eksik kaldı? Maalesef bu iş çığırından çıktı hukuk tanımazlığın bir örneği oldu. Maalesef “balık baştan kokar” misali “hukuk baştan kokuyor!”
Bir yanıt bırakın