Semih YALÇIN: MHP’yi güçten düşürmeye hiçbir odağın gücü yetmeyecektir.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

Geçtiğimiz günlerde Ortadoğu gazetesinde manşetten verilen bir haberde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Köşk’e çıkarken ilk icraat olarak MİT Başkanı Hakan Fidan’a “MHP’yi karıştırın!” talimatı verdiği duyurulmuştur. Ancak şu ana kadar muhatapları tarafından bu haberle ilgili hiçbir açıklama yapılmadığı gibi, herhangi bir yalanlama da gelmemiştir.

Malum yandaş medya ise MHP hakkındaki bu önemli haberi her zaman olduğu gibi görmezden gelmiş, zülfiyare dokunmamak için üç maymunu oynamıştır.

Bu konu, böylesi durumlar karşısında söylenen bir sözü akla getirmektedir: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. İster iddia olarak kalsın, ister hakikat olsun, bu husus gündemimizden kesinlikle düşmeyecektir.

Hatırlanacağı üzere, MİT’i Türkiye’nin güvenliği ve selameti için haber toplama, devlet birimlerini bilgilendirme görevinin sınırları dışına çıkaran yeni yasanın mahzurları konusunda gerek iktidar partisi gerekse kamuoyu partimiz tarafından bugüne kadar defalarca uyarılmıştır. Türkiye’nin güzide kurumlarından olan MİT’in “Tayyip’in İstihbarat Teşkilatı (TİT)” hâline getirilerek gestapolaştırılmasının sadece siyasi partiler için değil, topyekûn Türk demokrasisi ve milletimiz için tehdit unsuru olduğu ısrarla anlatılmıştır. Ancak “imam” bildiğini okumaya devam etmiştir.

MHP olarak devlet kurumları ve imkânları istismar edilerek üzerimizde oynanmaya kalkılan kirli oyunlara hem teşkilat disiplinimiz hem de geleneksel mücadeleci ve direnişçi kimliğimizle cevap vermeyi, bu konuda halkı doğrudan bilgilendirmeyi sürdüreceğiz.

MİT’in, Anayasa ile fertlere tanınmış hakları çiğneyerek kendi insanımızı ötekileştiren, düşmanlık ve fitne tohumları eken bir merkeze dönüşmemesi için müteyakkız olacak, hukukun üstünlüğü konusunda halkın ferasetini uyandıracağız.

MHP, öteden beri AKP’nin camiamıza ve tabanımıza dönük politikalarıyla birtakım aklı evvelleri kışkırtarak sahneye koyduğu densiz oyunlarını savuşturmuştur.

Parti olarak bu meselenin üzerine gidecek, provokatörlere karşı uyanık ve zinde olacağız. Meseleyi hassasiyetle takip edecek, MHP’nin birlik ve insicamına kast etmeye niyetlenenlerin heveslerini kursaklarında bırakacağız.

Durumdan vazife çıkarmaya çalışanlara, fırsatçılara, ince hesap peşindeki müzmin muhaliflere ve onları tahrik eden maksatlılara göz açtırmayacağız.

MHP, AKP gibi çıkar ortaklığının insanları bir araya getirdiği bir parti değildir.

MHP’yi sarsıp güçten düşürmeye ne iktidarın ne de onu destekleyen iç ve dış odakların mecali yetecektir.

Ancak Tayyip Erdoğan ve AKP, MHP’ye zarar verme planından vazgeçmemiştir. Zira bir yandan MHP’nin kamuoyundaki prestijine darbe vurulmaya çabalanırken diğer yandan da partimizin muhafazakâr ve vefakâr tabanından 2015 genel seçimlerinde oy devşirme hesapları yapılmaktadır.

MHP aleyhinde algı oluşturma çabalarını beşer ötesi boyutlara taşıyan AKP iktidarı; uzunca bir süredir gelecekten haber getiren yalancılara başvurmakta, partimize dair astrolojik öngörüler almaktadır. Vaktiyle TV ekranlarında birbirini yiyen çapsız müneccimlere yandaş gazetelerde köşe yazarlığı verilmiştir. Kamuoyunu MHP’nin kan kaybedeceği konusunda şartlandırmak için bir süre önce yandaş TV haber kanallarından birine çıkarılan siyaset psikiyatristi(!) Prof. Dr. Medaim Yanık ise “Gaybı ancak Allah bilir.” ve “Bütün müneccimler ateştedir.” meallerinde vazedilen ilahî düstura rağmen gaipten haberler vermiştir. Yanık, Davutoğlu’yla birlikte MHP’nin eriyeceği kehanetinde bulunmuştur. Bu profesörün payesini hangi astroloji akademisinden aldığını ve tıp diplomasını kimlere onaylattığını bilmiyoruz. Ama bildiğimiz odur ki Tayyip Erdoğan ile AKP, MHP’den kurtulmak ve 2015’te partimizin tabanında kaymalara yol açmak üzere ilmi, aklı ve dinî vecibeleri bir kenara bırakmış, safsataya sarılmıştır.

Ancak bu tür demode metotlara tevessül etmek beyhudedir. Meşhur tarihçi ve devlet adamı Cevdet Paşa, “Mücerrebi tecrübe eden nadim olur.” demiştir. Bu veciz sözün anlamı, “Denenmişi deneyen pişman olur.” demektir. AKP de eski yöntemleri tecrübe etmeye şimdiden başlamıştır ancak sonuçta pişman olacağı bellidir. Çünkü yıllardır MHP üzerinden yapılan karalama siyasetiyle ne partimiz zayıflatılabilmiş, ne de halk nezdindeki itibarımız zedelenebilmiştir.

2015 genel seçimleriyle ilgili süreçte AKP’nin kapalı kapılar ardında yürüttüğü bu algı yönetimi çalışmalarına dair birçok karanlık ve muğlak husus aydınlatılacak, akıllardaki sayısız soru da cevabını bulacaktır.

Bu arada MHP’de şimdiden 2015 genel seçimlerinin strateji ve konseptini belirlemek üzere çalışmalara başlanmış bulunmaktadır. Parti yönetimi ve mensuplarımızla 2015 genel seçimleri sürecine odaklanarak kendi gündemimizi oluşturacağız. Kendi gündemimiz doğrultusunda hareket edecek, halkla iç içe olacağız.

Bu süreçte Türkiye’yi karış karış dolaşacak, bizi görmezden gelen güdümlü basının MHP’yle ilgili haberleri kamuoyuna yansıtmasını beklemeden kendi işimizi kendimiz göreceğiz.

Havuz medyası gündemi ne kadar saptırmaya çalışsa da MHP’nin siyasi faaliyetlerini, Türkiye’nin meselelerine dair çözüm önerileri ve projelerini yok farz etse de biz bunları halka bire bir anlatacağız.

MHP aleyhindeki kampanyalara savaş açarak iktidar partisinin bizim üzerimizden oy devşirmesine fırsat vermeyeceğiz.

Erdoğan ve emrindeki Davutoğlu hükûmetinin bütün kurum ve yasalarıyla dönüşmüş bir “Yeni Türkiye”ye geçiş gayretlerinin arka planını halka anlatacağız.

Türkiye’yi tamamen rayından çıkarma, istikametinden saptırma çabalarını milletimizin desteğiyle boşa çıkaracağız.

Bugüne kadar iktidarın hırsızlık ve yolsuzluklara verdiği prim, proje ve program bazında da sürdürülmüştür. Ancak iktidarın en büyük hırsızlık planı ise milletimizin egemenlik haklarını çalarak bölücülere taksim etmesi olmuştur.

Bununla birlikte MHP; Erdoğan’ın sevk ve idaresindeki iktidarın Türkiye’yi Türksüzleştirme ve milletimizin egemenliğini etnik azınlıklara paylaştırma planının başarılı olmasını engellemek için meşru yolların henüz tükenmediğine inanmaktadır.

Meşru yollar kalmayıncaya kadar hukuk ve yasalar dairesinde kalarak mücadelemizi millet adına sürdüreceğiz.

Hiç kimsenin şüphesi olmasın; meşru çareler tükendiğinde ise millet kendi haklarını, egemenliğini geri almasını bilecektir. Tarihimiz, bu gerçeği belgeleyen sayısız örnekler ve ibret levhalarıyla doludur.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Cumhur İttifakı Millet Aklı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*