MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, TBMM İçişleri Komisyonu’nda görüşülen Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı hakkında söz alarak hükümeti ve uyguladığı politikayı eleştirdi.
MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz, tasarıya adı verilen toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesinin, sadece kanun tasarısının isminde var olduğunu iddia ederek şöyle konuştu: “Bu tasarıyı getiren hükûmetin 12 yıllık uygulamalarına baktığınızda toplumsal bütünleşmeyi, kardeşliği, millî birliği önemseyen bir yapı zaten hiç olmamıştır. Bu anlayışın yasayı buraya getirmesi, mübarek Ramazan ayında bunu tartışmamız, cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir ay kala gelmesi öyle iyi niyetle falan hazırlanan bir yasa tasarısı olmadığını göstermektedir. Bu tamamen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olmasından kaynaklanan bazı seçmenlerimize verilen bir mesajdır. Sayın Başbakan bir bakıyorsunuz en milliyetçi söylemleri söyleyebiliyor. “Bu ülkede Kürt sorunu değil, PKK sorunu vardır.” diyen bir Başbakan oluyor. Elindeki anketlere göre mesaj veren bir yapıyla karşı karşıya kalıyoruz. 2002 yılında, “Ben iktidar olsaydım Abdullah Öcalan’ı asardım.” diyen bir Başbakan. BDP’nin 2 milletvekilinin dağdan inen teröristlerle kucaklaşması sonrasında söylediği ifadeler var. “BDP milletvekillerinin eline teröristin kanı değmiştir.” diye bas bas bağırıyordu televizyonlarda. ‘Eline terörist kanı değen bu milletvekillerinin bu yüce çatı altında bir gün bile durmaları bu millete züldür.’ diyen bir Başbakan. Yani, bunları ben söylemedim, bunları Sayın Başbakan söyledi. Böyle bir Başbakanın getirdiği kanun tasarısıyla biz neyi sağlayacağız? Toplumsal bütünleşmeyi nasıl sağlayacağız? Burada niyetin ne olduğu ortadadır.”
“HERŞEY CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEK İÇİN”
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Başbakan Erdoğan’ın hesabının cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olduğunu öne sürerek, “Birinci turda olamazsam bile 2’nci turda Kürt kökenli seçmenlerin oyunu alarak ben seçimi kazanırım hesabı yapan bir hükümet başkanının bu dar zamandaki getirdiği yasa tasarısı milletin hayrına olmayacak. Genelkurmay ne düşünüyor? Millî Savunma Bakanlığı ne düşünüyor veya bununla ilgili ilgili birimler ne düşünüyor? Yani, bunların hiçbirisinin görüşü alınmadı, alelacele bir yasa tasarısı getirildi.” ifadelerini kullandı.
“AYRILIKÇI POLİTİKAYLA BÜTÜNLEŞME OLUR MU?”
Hükümet 12 yıldır izlediği politikayla her kademede milleti ayırdığını iddia eden MHP’li Yılmaz, şunları söyledi: “Sendikaları ayırdınız, milleti ayırdınız, dernekleri ayırdınız, odacıya kadar ayrım yaptınız. Milleti ayırdığınız noktayı görmeden hangi toplumsal bütünleşmeden bahsedebilirsiniz? Toplumsal bütünleşmeyi nasıl sağlarsınız. Türkiye’de hukukun üstünlüğüne inanmayan, hukuku kendine göre yontan, kendine göre savcı ve hâkim atayan bu anlayış hangi millî bütünlüğü, beraberliği sağlayacak. Savcıya müdahale etmekten hakkında dava açılan birisi Adalet Bakanlığı yapıyor. Sayın İçişleri Bakanıyla ilgili bilmem kimin kapısını tekmeleyin diye basına düşen iddialar var. Şimdi, böyle bir ortamda millî mutabakat ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik bir çalışmayı yapmaktan bahsediyoruz. Yani, bunlarda samimiyetin olmadığı ortadadır.”
“MHP OLARAK YASAYA ŞİDDETLE KARŞIYIZ”
MHP Milletvekili Seyfettin Yılmaz Milliyetçi Hareket Partisi olarak yasa tasarısına karşı olduklarının belirterek, “ Bize bazı suçlamalar getiriliyor ama bunların hepsi gerçek dışı ve maksatlı. Açık yüreklilikle ifade ediyoruz ki biz bu ülkede bir tane vatandaşımızın dahi burnunun kanamamasını isteyen bir siyasi anlayış ve gelenekten geliyoruz. Ülkemizin bütünlüğünden yanayız, birliğinden yanayız. Biz, Kürt kökenli vatandaşlarımızla en ufak bir sorunu olmayan bir siyasal hareketiz.” diye konuştu.
“PKK, TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL Mİ?”
İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya PKK terör örgütü çok masum bir örgüt mü? Şeklinde soru yönelten MHP’li Yılmaz, “PKK terör örgütü yüzlerce, binlerce polisimizi, askerimizi, öğretmenimizi, mühendisimizi, kundaktaki çocuğumuzu öldüren eli kanlı bir terör örgütü müdür değil midir? Şimdi bunların hepsini yok mu sayacağız? Biz de istiyoruz bu ülkede kan akmasın. Herkesin birbirini sevdiği, herkesin birbirine saygı duyduğu, insanların kardeşçe yaşadığı, demokrasinin bütün unsurlarının her tarafa sirayet ettiği, herkesin mutlu olduğu bir ülkeyi biz istiyoruz. Şimdi, acıları yarıştırmayacağız diye bunların hepsini yok sayarak, bir Bebek katilin yol haritasıyla nereye varabileceğinizi düşünüyorsunuz? “ dedi.
“Bebek KATİLİNE KATİL DEMEYECEKMİYİZ?”
Terörün durdurulması, kardeşliğin sağlanmasına her zaman destek verdiklerini kaydeden Yılmaz şöyle devam etti: “Ama bunun yolu eline silah alanları meşru kabul ederek hangi anlaşmadan bahsedeceğiz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun belli bölgelerinde PKK, devletini resmen kurmuş. İçişleri Bakanı olarak, Genelkurmay olarak, Hükûmet olarak bunu görmüyor musunuz, bunun sonu nereye gidecek yani bu talebin sonu nedir. Eğer son muradınız ‘Burada bir Kürdistan devleti kurulmasına doğru biz gideceğiz.’ diyorsanız bunu açıkça söylemek zorundasınız. Yani aşama aşama buraya gidiyorsunuz, şu anda fiili bir yapı oluşmuş. Bunun sonu nereye gidecek? PKK terör örgütünün talepleri nedir? Nihai hedefin orada Kürt devleti kurmak olduğunu sağır sultan biliyor.”
“BARIŞ İSTİYORLARSA ÇOCUKLAR NEDEN DAĞA ÇIKARILIYOR?”
Milletvekili Yılmaz, açılım ve çözüm sürecinde PKK terör örgütünün dağa adam çıkarıp onları savaş için neden eğittiğini de sorgulayarak, “ Yıllardır “açılım, açılım” denildi. Hükümet de AKP’li milletvekilleri de söylüyor, “Bir buçuk yıldır bu ülkede silahlar sustu, barış geldi.” O zaman, Hâlâ çocuklar niye dağa çıkarılıyor, niye dağa kaçırılıyor? Diyarbakırlı aileler, “Bizim çocuklarımızı geri verin.” dediler. Niye çocuklar dağa çıkıyor, niye eğitim görüyorlar orada, niye yeniden militan olarak sahaya sürülmeye çalışılıyor bu ülkede barış varsa, bu ülkede uzlaşıyı sağladıysanız, o zaman bu çocuklar niye dağa çıkıyor, eskisinden daha fazla çocuk niye dağa çıkıyor?” diye sordu.
“BÖLGEDE TERÖR ÖRGÜTÜ HİÇ OLMADIĞI KADAR ETKİLİ”
O bölgelerde teröristler hiç olmadığı kadar eli silahlı iddiasında bulunan MHP’li Yılmaz, “Daha dün Kars veya Iğdır’ın, 3 kilometre ötesine PKK çadır kurmuş. Yani orada teröristler kamp kuruyorsa, teröristler ellerinde silahlarla geziyorsa, yol kesiyorsa ki hepsini yapıyor. Yani ben hayret ediyorum. Eğer bir ülkenin yirmi beş gün kara yolu kapalı kalıyorsa ve İçişleri Bakanı da görevinde oturuyorsa bu ülkenin yönetiminde ciddi manada bir zaaf vardır. Yani orada vergi topluyorlar, yol kesiyorlar, mahkemelerini kuruyorlar. Şimdi, nereye gidecek bunun sonu? Bunun sonu bir devletleşmeye gider. Bakın, biz bin yıldır bu coğrafyada kardeşçe yaşıyoruz, yaşamaya devam etmemiz lazım.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Bir yanıt bırakın