GEZİ eylemcilerinin camide içki içtiklerinin görüntülerinin elinizde olduğunu söylemiştiniz.
“Görüntüleri cuma günü açıklayacağız” demiştiniz.
Nice cumalar geçti…
Açıklamadınız.
*
Gezi’de bir “ihanet şebekesi” yakaladığınızı öne sürmüştünüz.
Ardından da “bu şebekenin tüm bağlantılarını yakında milletimize açıklayacağız” demiştiniz.
Aylar geçti…
Açıklamadınız.
*
17 Aralık’tan önce piyasada milyonlarca dolar toplandığını söylemiştiniz.
Ardından da “boş konuşmuyoruz, hepsi elimizde, devlet yakında bunu açıklayacak” demiştiniz.
Haftalar geçti…
Açıklamadınız.
*
Savcı Muammer Akkaş’a seslenmiştiniz. Demiştiniz ki: “Nereye çalıştığını biliyoruz. Nereye çalıştığını açıkla”.
Ardından da “Yoksa biz açıklayacağız” diye bir vaatte bulunmuştunuz.
Günler geçti…
Açıklamadınız.
*
“İmralı tutanakları” sızdırılmıştı.
Hemen atılmıştınız: “Kimin sızdırdığını biliyoruz”.
Ardından da “yakında açıklayacağız” demiştiniz.
Nice yakınlar geçti…
Açıklamadınız.
*
Savcı Zekeriya Öz’ün bir yıl içinde 22 kere yurtdışına çıktığını tespit ettiğinizi söylemiştiniz.
“Bütün deliller elde” diye haykırmıştınız.
Ardından da “açıklayacağız” demiştiniz.
Nice fırsatlar doğdu…
Açıklamadınız.
*
17 Aralık’ın iç dış bağlantılarını, fırıldak çeviren büyükelçileri, ihanet şebekesinin tüm piyonlarını bildiğinizi iddia etmiştiniz.
Ardından da “hepsini açıklayacağız” demiştiniz.
Günler geçti…
Açıklamadınız.
Ahmet HAKAN, 9.2.2014
Bir yanıt bırakın