MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekilimiz Sadir Durmaz’ın, Tokat’ta gerçekleşen “Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda yapmış oldukları konuşma
Muhterem Dava Arkadaşlarım, Kıymetli Meclis Üyeleri,
Basınımızın Mümtaz Temsilcileri,
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin himayelerinde gerçekleştirdiğimiz, Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantılarımızın üçüncüsü olan “Tokat Bölge Toplantımıza” hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Sözlerimin başında, Türk Dünyasının Bilge Lideri Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin hepinize ayrı ayrı selam, sevgi ve başarı dileklerini iletmek istiyorum.
Değerli Dava Arkadaşlarım, Kıymetli Meclis Üyelerimiz;
Bugün, Plevne’de yazdığı destanla kahramanlaşan, tarihimizin gurur abidelerinden Gazi Osman Paşa’nın memleketinde, Şehidimiz Ertuğrul Dursun Önkuzu’nun emaneti, Anadolu’muzun kadim şehirlerinden Tokat ilimizde Amasya, Çorum ve Sivas illerimizden gelen belediye meclis üyelerimizle, aziz dava arkadaşlarımızla birlikteyiz, bir aradayız.
Toplantımızda; partimizin yerel yönetimlerdeki çalışmalarını ele alıp, son yerel seçimden bugüne kadar yapılan çalışmaları ve bundan sonrası için yapılması gerekenleri konuşacağız.
Ayrıca, ülke gündemimize dair değerlendirmelerde bulunacağız, siz değerli dava arkadaşlarımıza bu konularla ilgili sunumlar yapacağız.
Aziz Dava Arkadaşlarım;
Hepinizin bildiği üzere Milliyetçi Hareket Partisi olarak siyaset sahnesine çıktığımız günden bugüne, aziz milletimizin derdiyle dertlenmiş, sevinciyle mutlu olmuş; siyasetinin merkezine daima milletimizi koymuş bir siyasi hareketiz.
Her bir vatan evladının sıkıntısına çare olmayı, sorunlarına çözüm bulmayı, sorunları kaynağında kurutmayı hedefleyen siyasi anlayışla yol yürümekteyiz.
Yerel yönetimlere dair oluşturduğumuz “Üretken Belediyecilik” vizyonuyla, milletimize hak ettiği hizmeti götürmek ve ülkemizi yaşanabilir şehirlere kavuşturmak için hak, hukuk ve adalet ekseninde büyük bir azimle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Biz, yerel yönetimleri ve mahalli idareleri, “milli birliğimizi ve bütünlüğümüzü” sağlamada en önemli uygulayıcılar olarak görmekteyiz.
Bu anlamda, 15 Temmuz’un kara ve kanlı gecesinde aziz milletimizin sokakta kurduğu Cumhur İttifakı olarak, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize kararlı adımlarla yürürken yeni yüzyılda Türkiye’nin yükselişine yerel yönetimler olarak omuz vermenin ülkemizin geleceği açısından taşıdığı hayati önemin farkındayız.
Muhterem Dava Arkadaşlarım,
Hepinizin malumları olduğu üzere bölgemiz ve dünya her gün, her an yeni bir krizle, yeni bir sorunla karşı karşıya kalmaktadır.
Maalesef içinde bulunduğumuz coğrafya, küresel mihrakların tezgâhlarında işlenen, aşama aşama sahneye konulan yüzbinlerce mazlum ve masumun kanı üzerinde dayatılan bir coğrafyaya dönmüş durumdadır.
Katil İsrail’in Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren vahşi saldırıları, diğer yanda sınırlarımızda kurulmak istenen terör devleti, mavi vatandaki egemenlik haklarımıza yönelik saldırılar ve iç cephemizi dağıtmak için piyasaya sürülen algı operasyonları düşünüldüğünde millî güvenliğimizin tehdit altında olduğu aşikardır.
Böylesi sisli ve puslu bir havada, Bilge Liderimiz Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, öngörülü siyaseti, Türk Devlet Aklı’nın ve “Her şeyden Önce Türkiye” iradesinin gereği olan tarihi çağrısıyla emperyalizmin sinsi ve karanlık kuşatmasını yarmıştır.
Bu çağrı, tarihin ve coğrafyanın bizlere yüklediği sorumluluğun dile gelişi, milli birlik ve kardeşliğimizi sonsuza kadar yaşatacak hoşgörünün tezahürü, terörü ülke gündeminden tamamen çıkaracak kararlı duruşun ifadesidir.
Sayın Genel başkanımızın tuzakları ve şer odaklarının kimyasını bozan çağrısı bir çözülmeye ve ayrışmaya değil, bin yıllık kardeşliğimizi yaşatmaya, büyük Türk milletinde kenetlenmeye yapılmıştır.
Zira Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşundan günümüze ve ilelebet var olacak yol haritası, hepinizin malumları olduğu üzere, “devlet-i ebed müddet” anlayışına dayanmaktadır.
Aziz Dava Arkadaşlarım;
Zulümle abad olunmayacağının en son örneklerinden birisi de Suriye’dir.
13 yıldır süren iç savaşın ardından 63 yıllık Baas rejimi, 54 yıllık Esad iktidarı sona ermiştir.
Suriye’de yaşanan gelişmeler, küresel güçlerin Ortadoğu hesaplarını alt üst ederken, bölgesinde Türkiye’ye rağmen hesap yapılamayacağını da dost düşman herkese göstermiştir.
Sınırlarımızda yaşanan gelişmeleri ve komşu ülkelerdeki sorunları, yıllar öncesinden, bilgeliği, feraseti ve öngörüsüyle doğru okuyan ve küresel güçlerin hesaplarını alt üst eden Liderin adıdır Devlet Bahçeli!
Türk’e yol gösteren Bozkurt gibi çıkıp, Misakı Milli hatırlatması yapıp, tarih coğrafyaya dar geldiğinde, 81 Düzce’den hemen sonra, 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkımızın bulunduğunu yıllar öncesinden ilan eden Liderin adıdır Devlet Bahçeli!
Sayın Genel Başkanımızın, milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve sahip olduğu Devlet Aklı’nı tartışan aklı evvellere diyorum ki; Sayın Genel Başkanımız milliyetçiliğinin ve aklının zekâtını verse, hepiniz akıllanır, bölücü ve yıkıcı tahriklerinizden vazgeçer, olduğunuz yerde esas duruşa geçip bu büyük devlet aklına saygı duyarsınız.
Siyasetlerini, yabancı düşmanlığı üzerine kurgulayan Zafer Partisi’nin 2. Olağan Kongresini yaptığı gün Şam rejiminin devrilmesi ve başta ülkemizdeki Suriyeliler olmak üzere, komşu ülkelerdeki sığınmacıların konvoylar halinde ülkelerine dönmeleri de ilahi bir tevafuk olsa gerektir. Keza aynı şekilde;
Binlerce insanı katleden, yüzbinlercesine işkence yapan, milyonlarcasını evinden yurdundan edip sığınmacı durumuna düşüren zalim Esad’ın bugün kendisinin sığınmacı durumuna düşmesi, sığınmacılar konusunu nefret söylemleriyle yabancı düşmanlığına dönüştürmeye çalışanların iyi idrak etmesi gereken bir ibret vesikasıdır.
Esad’ın düştüğü gün Türk Devletine, “Esad’la görüşün” diyen CHP’ nin ise milli Meseleler ve dış politika da hiçbir hazırlığının olmadığı, günü birlik değerlendirmelerin ötesine geçemediği görülmüştür.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım;
Türk ve Türkiye düşmanlarının karanlık zihinlerine ışık tutan ve tarihin akışını Türk ve Türkiye lehine çeviren Genel Başkanımızın çağrısı, hiç kuşkusuz terörün kesin olarak bitmesi, ülkemize huzurun gelmesi için yapılmış bir çağrıdır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli “PKK, Kürtleri temsil edemez. Dün teröristbaşının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar! Biden’ın üvey evlatlarına Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz.” ifadeleriyle adeta terörün ve terör örgütlerinin arkasındaki emperyalist şebekenin maskesini düşürmüştür.
Düşen maskelerin telaşıyla, bu çağrıyı sulandırmaya, milletimizin zihnini bulandırmaya çalışanlar, “Bilge Lider Devlet Bahçeli’nin” siyasi hayatı boyunca tahkim ettiği “duruş” karşısında acziyet içerisine düşmüşlerdir.
Zira bu duruş, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, ülkemizin ve milletimizin hür ve müreffeh geleceği için vakfedilmiş, şehit ve gazi kanlarıyla anlam bulmuş bir duruştur.
Bu kararlı ve anlamlı duruş, can çekişmekte olan bölücü terör sorununu kökünden bitirmek için Cumhur İttifakı’nın da en önemli yol haritası olmuştur.
Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda aziz milletimizi hak ettiği refaha ve huzura kavuşturmanın, yeni yüzyıla Türkiye Cumhuriyeti’nin ismini altın harflerle yazdırmanın zamanı gelmiştir.
Bu zamanı yerel yönetimlerde sizlerin de gayretli çalışmaları ile inşallah hep birlikte tahkim edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, konuşmamı Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz haftaki meclis grup toplantısında ifade ettiği şu anlamlı sözlerle bitirmek istiyorum;
“Sen, ben yok, biz varız diyorsak, vakit tamamdır, söz konusu vatandır.
O’cu, şu’cu, bu’cu yok, hep birlikte kardeşiz diyorsak, o halde vakit tamamdır, söz konusu vatandır.”
Toplantımıza teşriflerinizden dolayı hepinize teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sağ olun var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
Bir yanıt bırakın