Yargıtay, adli yargı ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.
Anayasa Mahkemesi kendisini süper temyiz mahkemesi olarak görmektedir.
Bazı kararlarıyla hukuki denetim sınırlarını aşmaktadır.
Anayasanın anlamını saptama ve bu sınırlara uyma çabasında olmadığı görülmektedir.
Anayasa içeriğinin yorum yoluyla değiştirilmesi durumunda anayasa hazırlamanın da bir anlamı kalmayacaktır.
Öncelikle şu kuralın altını çizmek gerekir.
İptali talep edilen bir kuralın ya da işlemin Anayasa Mahkemesince incelenebilmesi söz konusu kural ya da işlemin denetlenebilir olmasına ve Anayasa Mahkemesinin denetim alanına girmesine bağlıdır.
Anayasa’nın 84. maddenin birinci ,üçüncü veya dördüncü fıkralarına göre Milletvekilliğinin düşürülmesine karar verilmesi hallerinde ,
kararın anayasaya, kanuna veya içtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilir.
İkinci fıkrası uyarıca ,
kesinleşmiş bir mahkeme kararının TBMM ne bildirilmesi ile düşen Milletvekilliği için 85. madde kapsamında Anayasa Mahkemesinin denetleme yetkisi yoktur.
84.maddenin 2.fıkrası için bir yargı yolu öngörülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin hukuk kuralı koyma konusunda teorik olarak demokratik meşruiyeti yoktur.
Hakimler kürsüden yasa yapamaz, yasama yetkisinin kullanılmasına ortak olamaz,bu yetki milletin seçilmiş temsilcilerine aittir.
Gerisi lafügüzaftır.
Bir yanıt bırakın