Genel Başkanımız Sayın Devlet BAHÇELİ’nin, Manisa’da düzenlenen “Cumhur Bizim Türkiye Hepimizin” temalı açık hava toplantısında yapmış oldukları konuşma
Aziz Vatandaşlarım,
Değerli Dava Arkadaşlarım,
Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,
Görüyorum ki, Manisa heyecanla dalgalanıyor.
Görüyorum ki, Manisa coşkusuyla göz kamaştırıyor.
Maşallah, maşallah, varlığınızla ve vakarınızla çok yaşayın inşallah.
Hepinizi en kalbi duygularımla, hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Şehzadeler Kentimizde hayat mücadelesi veren her kardeşimle birlikte aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum.
Birlikte çok daha güçlüyüz.
Hep beraber çok daha güvendeyiz.
“Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin”
“Manisa Bizim, Türkiye Hepimizin”
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerine 56 gün kala sizlerin huzurundayız, kalbimiz her zamanki gibi Manisa’yla bir çarpıyor.
Bugünkü açık hava toplantımızın gerçekleşmesinde emeği geçen, desteği bulunan, bu kapsamda görev ve sorumluluk alan her dava arkadaşımı gönülden kutluyor, teşekkür ediyorum.
31 Mart seçimlerinin ülkemize, milletimize, Manisa’mıza, demokrasimize, milli birlik ve kardeşliğimize müstesna ve müstakim sonuçlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, hepinize hoş geldiniz diyorum.
Değerli Vatandaşlarım,
Muhterem Dava Arkadaşlarım,
Yine bir yerel seçim öncesiydi, tarih 16 Mart 2019’du ve sizlere demiştim ki:
“Gönlümüzü Manisa’ya verdik.
Gözümüzü Manisa’ya çevirdik.
Göğsümüzü Manisa ve Türk milleti için siper ettik.”
O tarihte, “Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar” çağrısı yapmıştım.
“Beka İçin Milli Karar, Manisa İçin İstikrar” mesajı vermiştim.
“Manisa’nın Ehline Emanet” edileceğini söylemiştim.
Edildi mi, hamd olsun emanet ehline teslim edildi; gönül verdiğimiz Manisa destek verdi mi? Elbette verdi, elbette yanımızda durdu. Hepinize müteşekkirim.
O günden bugüne, iki günü birbirine eşit olan ziyandadır anlayışıyla Manisa’yı hizmet ve muhabbetle kucakladık.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı 31 Mart 2019 seçimlerinden alnının akıyla çıktı, bu suretle Manisa’nın istikrarı, iradesi ve istikbal hedefleri asla zedelenmedi.
23 Ekim 2022 tarihinde, “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” temalı açık hava toplantımızı beraberce yapmış, bu kapsamda şunları ifade etmiştim:
“Manisa tarihimizin canlı şahididir, devlet yönetiminin ilk adımı, ilk durağı, ilk mevkii, ilk şehridir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 16 şehzade Manisa’da sancakbeyliği yapmıştır.
II. Murat’ın, Fatih’in, Kanuni’nin yolu Manisa’dan geçmiştir.
İmparatorluk çınarının kökü Manisa’da sulanmıştır.
Milli Mücadele’nin ateşi Manisa’dan körüklenmiştir.
2023’ün zafer yolu da inanıyorum ki Manisa’dan açılacaktır.”
Allah’a şükürler olsun ki, 2023 ün zafer yolu Manisa’dan ardına kadar açıldı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü sizlerin desteğiyle taçlandı.
14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleriyle önümüze çıkarılan sanal korkuluklar yıkıldı, banal engeller aşıldı, cumhur demokratik iradesiyle vaziyet alıp Türk ve Türkiye Yüzyılının meşalesini yaktı.
Beş yıl önce Manisa’yı tekrar ehline emanet ettiniz, ehliyet ve liyakat sahibi şehremeniyibağrınıza bastınız. Allah razı olsun sizlerden.
Sekiz ay önce gene Manisa’ya sahip çıktınız, sağlam iradeyi seçerek istikrar sürsün Türkiye büyüsün tercihinde bulundunuz.
Bizi hiçbir zaman mahcup etmediniz.
Hiçbir zaman dara düşürmediniz, zora mahkumetmediniz.
56 gün sonra da 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ın tamamlayıcı üçüncü halkası olan yerel seçimler yapılacaktır.
İnanıyorum ki, Manisa yine sevdalılarına kucağını açacaktır.
İnanıyorum ki, Manisa varlığına ve birliğine ipotek koydurmayacaktır.
Çünkü “Manisa Bizim, Türkiye Hepimizin”dir.
Şimdi sözü sizlere bırakıyor, soracağım şu sorulara gümbür gümbür cevap vermenizi, birilerinin uykularını kaçırmanızı yürekten arzu ediyorum:
√ 31 Mart’ta sandığa gidecek misiniz? (Evet)
√ 31 Mart’ta sandığa sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta geleceğinize sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta huzurunuza sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na destek olacak mısınız? (Evet)
Madem evet diyorsunuz, madem tamam diyorsunuz, madem sorun yok diyorsunuz, o halde, partimizi temsilen Cumhur İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Cengiz Ergün’ü bir kez daha iradenize ve takdirinize emanet ediyorum.
Tekrar söyleyiniz, 29 Mart 2009 tarihinden beri Manisa’nın çehresini güzelleştiren, zincirlerini söken, talihini değiştiren, birikim ve tecrübesiyle adından söz ettiren Sayın Cengiz Ergün ile yola devam diyor musunuz? (Evet)
Bu muhteşem seslenişinizden anlıyorum ki, Manisa’da sahte demokratlara, yalan bezirganlarına, yıkım elebaşlarına, DEM’lenmiş siyasi eyyamcılara müsamaha yoktur, müsaade yoktur, mükafat yoktur.
Cumhur İttifakı’nın birbirinden değerli belediye başkan adaylarıyla Manisa’nın tamamının hizmetine talibiz.
Milliyetçi Hareket Partisi’ni temsilen Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adayları çok değerli isimlerden müteşekkildir ve şunlardan ibarettir:
Alaşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Necdet Türk’tür.
Kula Belediye Başkan Adayımız Sayın Hüseyin Tosun’dur.
Salihli Belediye Başkan Adayımız Sayın Zeki Kayda’dır.
Sarıgöl Belediye Başkan Adayımız Sayın Necati Selçuk’tur.
Selendi Belediye Başkan Adayımız Sayın Nurullah Savaş’tır.
Turgutlu Belediye Başkan Adayımız Sayın Yunus Oğan’dır.
AK Parti’yi temsilen Cumhur İttifakı’nın belediye başkan adayları da şu değerli isimlerden oluşmaktadır:
Ahmetli Belediye Başkan Adayımız Sayın Ahmet Alhan’dır.
Akhisar Belediye Başkan Adayımız Sayın Ömer İşçi’dir.
Demirci Belediye Başkan Adayımız Sayın Erkan Kara’dır.
Gölmarmara Belediye Başkan Adayımız Sayın Kamil Öz’dür.
Gördes Belediye Başkan Adayımız Sayın Muhammet Akyol’dur.
Kırkağaç Belediye Başkan Adayımız Sayın Fevzi Ok’tur.
Köprübaşı Belediye Başkan Adayımız Sayın Regaip Topuz’dur.
Saruhanlı Belediye Başkan Adayımız Sayın Ekrem Cıllı’dır.
Soma Belediye Başkan Adayımız Sayın Egemen Bülent Türkmen’dir.
Şehzadeler Belediye Başkan Adayımız Sayın Yavuz Kurt’tur.
Yunusemre Belediye Başkan Adayımız Sayın Mehmet Çerçi’dir.
Belediye başkan adaylarımızın alayını birden sizlerin onayına sunuyor, büyükşehirden ilçelere kadar bütün Manisa’nın Cumhur İttifakı’nda kenetlenmesini istirham ediyorum.
Soruyorum sizlere;
√ Vakti geldiğinde, sandığa gittiğinizde, mührü elinize aldığınızda, Cumhur İttifakı’nı seçecek misiniz? (Evet)
√ Cumhur İttifakı’na destek verecek misiniz? (Evet)
√ Cumhur İttifakı’nın değerli adaylarına oy verecek misiniz? (Evet)
Manisa’ya yakışan da budur, Manisa’nın ufkunu kapatmaya niyetlenenlere hiç geçit yoktur.
Bir kez daha kuvvetli iradenizi duymak, Manisa üzerinde hesap yapan kirli odaklara da duyurmak istiyorum:
√ 31 Mart’ta bir miyiz? (Evet)
√ 31 Mart’ta beraber miyiz? (Evet)
√ 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’nı yükseltiyor muyuz? (Evet)
√ 31 Mart’ta Cumhur İttifakı belediye başkan adaylarının arkasında duruyor muyuz? (Evet)
Allah’a şükürler olsun ki Manisa kararını vermiş, Manisa tercihini netleştirmiştir.
Buradan Manisa’daki bütün vatandaşlarıma samimiyetle seslenmek istiyorum.
Neye inanırsanız inanınız,
Hangi partiye, fikriyata veya ideolojiye gönül verirseniz veriniz,
Doğduğunuz yöreniz, kökeniniz, mezhebiniz ne olursa olsun,
Namus ve vatan borcu olan oyunuzu kullanmak için sandığa gidip Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında buluşmanızı, Manisa’nın gücüne güç katmanızı önemle ve özellikle rica ediyorum.
Manisa Bizim, Türkiye Hepimizindir.
Hüsran siyasetiyle hizmet siyasetini aynı kefeye koyamayız.
Entrika siyasetiyle erdem siyasetini aynı kalıba sokamayız.
Doğruya doğru, yanlışa yanlış, haine hain, kahramana da kahraman demek mesuliyetindeyiz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim amacımız vatandaşlarımıza mutlu ve müreffeh bir hayat imkânı sunmak, güvenli ve huzurlu bir geleceği elbirliğiyle inşa etmektir.
Bölücü teröristlerle DEM’lenip Manisa’nın önünü kesmeye çalışan siyasi müflislerin ortak kaderimizi karartmak için her türlü çirkefliği yaptıklarını açıkça görüyoruz.
Sadece görmekle kalmıyor, oyunlarını bozmak, omurgalarını kırmak için Kuvayı Milliye ruhuyla direniyoruz.
Biz direndikçe geri adım atıyorlar.
Biz direndikçe bozguna uğruyorlar.
Biz direndikçe korkuya kapılıyorlar.
Maksadımız Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini gerçekleştirmektir.
Yeni yüzyılda Manisa’nın her meselesini çözmek, modern şehirciliğin ve üretken belediyeciliğin tüm imkanlarını hayata geçirmek için boşa zaman kaybetmeyeceğiz.
Üreterek gelişeceğiz, geliştikçe büyüyeceğiz, büyüdükçe zenginleşip, sosyal ve ekonomik engelleri Allah’ın izniyle kademe kademe aşacağız.
Hizmet kervanımız 31 Mart’tan sonra hızlanacak.
Manisa’da yaşayan hiçbir insanımız aç ve açıkta bırakılmayacak.
Belediyenin görev ve sorumlulukları yalnızca; imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı sorunlarını çözmek değildir.
Belediyenin görev ve sorumlulukları yalnızca; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin, mezarlıklar, ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar, konut, kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik, spor, orta ve yüksek öğrenim yurtları alanlarında iş üretmek, hizmet vermek değildir.
Belediye demek insan onuruna, insan şerefine, insanın hayat ve varlık haklarına hürmetle bağlılık, haysiyetli ve sevgi dolu muamele demektir.
Gözyaşlarını silmeyen, solmuş ümitleri diriltmeyen, ihtiyaç sahiplerini gözetmeyen belediye gerçek manada görev ve sorumluluklarını yerine getirmiş sayılamaz.
Bizim belediyeciliğimizin temeli insan sevgisidir.
Hacı Bayram Veli ne güzel de söylemiştir:
Bilmek istersen seni,
Can içre ara canı,
Geç canından bul anı,
Sen seni bil sen seni
Bizim belediyeciliğimizde insanı bilmek, insanla hemhal ve can beraberi olmak asıldır ve hakimdir.
Bugüne kadar Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı yönetimindeki belediyelerde esas ve bağlayıcı husus hep bu olmuştur.
Hizmet edenin himmet göreceğine; dürüst ve samimi olanın dua ve rıza kazanacağına; helal-haram ayrımı yapanın iki dünyasını da kurtaracağına iliklerimize kadar inanırız.
Bizler günü birlik siyasi hesap ve mevzi kazanımlar peşinde değiliz.
Bizim için vatandaşlarımızın huzuru, refahı ve güvenliği her şeyden önceliklidir.
Çünkü milletimiz huzursuz ve memnuniyetsizse, geleceğe umutla bakamayız.
Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hedef başarıya ulaşamaz.
Halden, dertten, gönülden anlamayan yüksek hedeflere varamaz.
En büyük arzumuz milletimizi her açıdan layık olduğu şekilde temsil etmek, hak ettiği gelişmişlik seviyelerine çıkarmak, sorunlarını kökten çözebilmektir.
Her insanımızın beklentilerini karşılamak; dik baş, tok karın, mutlu yarın amacına ulaşmak için çalışıyoruz.
Bugünün sorunlarını çözmekle kalmıyor; geleceğin özlem ve ihtiyaçlarını isabetle öngörüyor ve hazırlıklarımızı buna müzahir yapıyoruz.
Kalkınmanın, sürdürülebilir gelişmenin denge ve derinliğine birlikte ulaşacağız.
Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız.
Çünkü Manisa Bizim, Türkiye Hepimizin.
Yükümüz ağır olsa da, yolumuz doğrudur; kaybedecek zamanımız yoktur, işimiz de pek çoktur.
Türkiye’yi daha ileriye götürmek, Manisa’yı daha mamur hale ulaştırmak, daha parlak bir geleceğe taşımak için yerimizde saymayacağız.
Çok çalışacağız, herkese elimizi uzatacağız, bin yıllık kardeşliğimizin mirasıyla önümüze bakacağız.
Her insanımızın gönlüne gireceğiz.
Manisa’ya hizmeti şeref bileceğiz.
Manisa prangalarını kırıyor; çağdaş, reformist, dışa dönük, gelişmeye açık, insan merkezli, hizmet odaklı, her bir vatandaşımıza aynı gözle bakan belediyecilik anlayışıyla geleceği kavrıyor.
Sizlerden aldığımız ve alacağımız demokratik destekle Manisa’yı Türk ve Türkiye Yüzyılının yükselen değeri haline getirmek için de geceyi gündüze katıyoruz.
Değerli Vatandaşlarım,
Aziz Dava Arkadaşlarım,
31 Ocak gece yarısı İzmir Gaziemir’de, sadece ekmeğinin peşinde koşan, aynı zamanda tertemiz kalpli bir taksi şoförümüz, üşümesin, soğukta kalmasın diye arabasına aldığı bir cani tarafından, sırtından kalleşliğe bile taş çıkartacak namertlikle vuruldu ve hayattan kopartıldı.
DEM’ci ve bölücü bu caninin cinayetten hemen sonra “herkese güvenmeyeceksin” sözü de kamera kayıtlarına yansıdı.
Ebediyete irtihale eden taksi şoförümüze Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Türkiye’nin huzurunu kaçırmak, insanımızın can ve mal güvenliğini kundaklamak için faal halde olan alçakların başına dünyayı yıkmalıyız.
Teröristler, suç örgütleri, bozguncular, casuslar, iç ve dış ihanet cephesi, yeminli Türkiye düşmanları, fitne ve fesat üretimi yapan namus yoksunları kara propagandalarına hız kesmeden devam etseler de, birbirimize güvenmekten, birbirimize sarılmaktan, birbirimizin can evi olmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Kötülüğe, kötülere, köhneliğe, köksüzlüğe, kötümserliğe teslim olmayacağız.
Milli birlik ve kardeşliğimizden asla taviz vermeyeceğiz.
Suça ve suçluya hoşgörü olamaz.
Teröre ve teröriste acımak diye bir şeyden bahsedilemez.
Masum insanlarımızın hayatına kast eden hainlerin en ağır şekilde cezalandırılması, bir daha güneş ışığı görmemeleri beklentim ve temennimdir.
Taksi şoförümüzü katleden alçağın cezasını çekmekle birlikte, vatandaşlıktan çıkartılması, hayatı boyunca rezil rüsva şekilde yaşaması adalet ve hakkaniyet mecburiyetidir.
Türkiye’mizin darboğaza sürüklenmesi, iç asayiş ve toplum düzeninin sakatlanması amacıyla sistemli ve şiddetli operasyonlar yapılmaktadır.
İstanbul Fatih Camii imamıza yönelik bıçaklı saldırı,
Kelime-i Tevhit sancağı taşıyan bir vatandaşımızın darp edilmesi,
Santa Maria Kilisesi’nde işlenen cinayet,
Diyarbakırlı Ramazan Pişkin’e yapılan suikast Türkiye aleyhine kurgulanan ve birbiriyle bağlantılı olaylardan bir kısmıdır.
Bir mizah programında rol alan soytarıların gazilerimize şerefsizce hakaret etmeleri,
100 yıl önce Cumhuriyet’in ilanına küstahça atılan darbe iftirası,
Baskı var diyerek şehitlerimize rahmet okumayan korkakların varlığı,
Kahraman evlatlarımızın kanını döken terör saldırıları,
Günbegün azgınlaşan bölücü dayatmalar çok dikkat çekici provokasyonlardır ve kaynak üssü dışardadır.
Astronot Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği, Türkiye’nin başını yükseklere çevirdiği şu dönemde; bir dizi film vasıtasıyla Dilber karakterinin servis edilmesi de bir başka örtülemez çelişki ve zamanlama itibarıyla manidar bir komplo emaresi taşımaktadır.
Gazze’de süren insani felaketler, Ortadoğu’da körüklenen silahlı çatışmalar, ABD ile İran arasındaki sertleşen gerilim, mücavir bölgelerde terör örgütlerinin yuvalanması etrafımızdaki tehdit kuşağının gittikçe genişlediğine, buna karşı da bütün milli güç unsurlarımızla müteyakkız olmamız gerektiğine işaret etmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararı okunurken hiçbir adaba, hiçbir edebe, hiçbir ahlak ve ölçüye sığmayan protesto gösterileri demokratik bir hak olarak da görülemez, böyle gösterilemez.
Can Atalay, ilk derece mahkemesi tarafından görülen Gezi Parkı davasında hüküm almıştır.
Bu hüküm Yargıtay tarafından onanmıştır.
Bu kararın uygulanmasından başka da seçenek kalmamıştır.
Anayasa Mahkemesi vesayetçi bir tutumla, anayasa aykırı şekilde, tarihi bir hatanın faili olarak, Atalay’la ilgili hak ihlali kararı vermiş ve tartışmaların fitilini ateşlemiştir.
Kriz ve kutuplaşmanın asıl mimarı, asıl tahrikçisi Türkiye’nin karşısındaki mihrak olan Anayasa Mahkemesi’dir.
Nerede bir hain, nerede bir terörist ve suçlu varsa; Türkiye’nin varlığına, birliğine ve egemenlik haklarına kim husumet besliyorsa Anayasa Mahkemesi onların hizasındadır ve onların lehine hak ihlali kararlarını cömertçe açıklamaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi’nin tahakkümcü ve skandal kararına boyun eğmeyerek söz konusu şahsın milletvekilliğini düşürmüştür.
Altını çizerek ifadeye mecburum ki, Meclis’e düşen sorumluluk evvelemirde, anayasadaki çelişkileri ortadan kaldırmaktan ziyade, milli iradenin onurunu, adalet ve hukuk namusunu korumak, kollamak, sonuna kadar da sahiplenmektir.
Yeni bir anayasaya duyulan ihtiyaç ortadadır.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’nın bu konudaki müspet tavrı ve samimi çağrısı da herkesçe bilinmektedir.
Ancak Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin almış olduğu kararın okunması bir anayasal çelişkinin mahsulü değil, bilakis yasal ve anayasal bir zorunluluktur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni şiddet ve nefret arenasına çevirip demokratik işleyişe kast edenlerin milletimizin kutlu iradesine rest çektikleri, leke sürdükleri, gölge düşürdükleri tartışmasızdır.
Gazi Meclisi’mize yapılan saygısız, nezaketsiz ve art niyetli müdahalelerin karşısındayız, bu vandallıkların demokrasiyle de hiçbir ilişkisinin olmadığı kanaatindeyiz.
Bir yanda bölücü terör örgütünün emellerine sarılmaktan ve DEM’cilerin kuklası olmaktan utanmayanlar, diğer yanda Manisa’nın sokak aralarında yürümeye, insan ve toplum içine çıkmaya yüzleri kalmayanlar mefluç haldedir, üstelik perişanlıklarını gizlemeyecek bir durumdadır.
Özgür Bey, sokağı adres gösteriyor, ateşle oynuyor, hezeyandan hezeyana geçiş yapıyor, sipariş konuşmalarla yıpranıyor, sözde darbe girişimine karşı mücadeleden bahsediyor.
DEM’lenmiş CHP komaya girmiş.
DEM’lenmiş CHP kontrolden çıkmış.
Yasal ve anayasal bir prosedürün ikmalini darbe diye tanımlamak eğer cehalet değilse biliniz ki vatana, millet, milli iradenin tecelligahı olan Gazi Meclis’e hakarettir.
Meclis’e hakaret etmek millete hıyanettir.
CHP’nin terör örgütleriyle arasına mesafe koyması, DEM’lenmek yerine demokratlaşması ve faşizan çizgiden uzaklaşması lazımdır.
CHP’nin köküne ve kimliğine dönüş yapması demokrasi hayatımız adına da akut ve elzem bir ihtiyaçtır.
Çok değil, 8 ay evvel Türkiye’yi birlikte yönetmek için masalara yüz sürenlerin bugün birbirlerine demedik laf bırakmamaları acıklı bir ihtilaf ve azılı bir ihtirastır.
Allah ülkemizi zillet ittifakından korumuştur.
Hakikaten de verilmiş sadakamız varmış.
Dün söylediklerini bugün tekzip eden, dün yaptıklarını bugün inkara yeltenen, dün kucakladıklarına bugün kulp takan siyasi partilere, Allah muhafaza, yerel yönetimlerde yetki vermek yıkıma hizmettir.
Biliyor ve görüyorum ki, Manisa yıkımın değil, yükselişin yanındadır.
Soruyorum sizlere;
√ 31 Mart’ta Manisa’ya sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta bayrağa sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta vatana sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta milli bekaya sahip çıkacak mısınız? (Evet)
√ 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’nın adaylarına oy verecek misiniz? (Evet)
Hiç kimseyi dışlamadık, hiç kimseyi hor ve hakir görmedik.
Milletimizin her evladını kardeşimiz ve kendimiz bildik.
14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri 31 Mart 2024 tarihinde pekişip Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşü inşallah seriye bağlanacaktır.
“Güçlü Yasama, Kararlı Yürütme, Uyumlu Belediye” diyoruz.
“Ayırmadan, Ayrışmadan, Yerelde İktidar, Ülkede İstikrar” iradesindeyiz.
“Aklın Yolu Birdir, Genelden Yerele Birlik, Ülkede Yönetimde Dirlik” anlayış ve amacındayız.
“Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yürüme azmindeyiz.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı varsa; umut vardır, ufuk vardır, huzur vardır, ruh vardır, duruş vardır, milli özlemlere ulaşılması da inşallah mukadder olacaktır.
Manisalı kardeşlerimin desteğiyle, yardım ve katkısıyla nice güzel günlere, nice umut dolu yarınlara ulaşacağımız bir gerçektir.
Üretken belediyecilik vizyonumuzla, hizmette kaliteye verdimiz önemle; en ufak yılgınlığa, en küçük tereddüde fırsat vermeden sizlerin yanında olacağız, sizlerin huzur ve rahatı için çabalayacağız.
Sizlerle gururluyum, hepinize şükranlarımı sunuyorum.
Çiftçilerimizin sorunlarını çözeceğiz.
Üzüm üreticilerimizin elinden tutacağız.
Emeklilerimizin beklentilerini karşılayacağız.
Esnaflarımızın bereketi olacağız.
Memur ve işçilerimizin yüzünü güldüreceğiz.
Dar, orta ve sabit gelirli insanlarımıza destek vereceğiz.
İçiniz rahat olsun, her sorun ve sıkıntınızın takipçisiyiz.
Her seviyede ve mümkün olan her yerde sıkıntılarınızın çözümü için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
Devlet milletiyle el ele vererek bütün sorunların üstesinden mutlaka gelecektir.
Her türlü tehdit bu birlikteliğin karşısında yenilmeye mahkûmdur.
Mühim olan, devletle millet arasındaki güveni en üst seviyede tutmayı başarmaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı üzerine ne düşüyorsa sonuna kadar yapacak, her zaman olduğu gibi ülkesinin ve milletinin yanında olacaktır.
Millete aidiyeti şerefle taşıyan, ay yıldızlı al bayrağımızdan iftihar eden, kendisini bu aziz vatanın bir parçası sayan, ekmeğini kazanan, işini kuran, geleceğini burada gören, bunlarla da gurur duyan kim olursa olsun milletimizin onurlu bir ferdidir, mümtaz bir güzelliğidir, Manisa’nın has evladıdır.
Milletimizin her evladını, Manisa’da yaşayan her kardeşimi Cenab-ı Allah’ın bir lütfu sayarız, böyle görürüz.
Bayrak sevgisi var mı, buna bakarız.
Vatan sevgisi var mı, buna odaklanırız.
Ezana hürmet var mı, buna dikkat ederiz.
Millete mensubiyet bilinci var mı, bununla ilgileniriz.
Milli birliği sorgulatmayacak, milli ruhu sakatlamayacak farklılıkları zenginlik kabul ederiz.
Terör ve bölücülük düşmanımızdır.
Uyanan tarihin müjdesi olan Cumhur İttifakı Türkiye’ye ve Manisa’ya her zaman sahip çıkacaktır.
Nitekim Cumhur İttifakı uyanış yaşayan milli hissiyat ve heveslerin kırılmaz mukavemetidir.
Bir yanda Türkiye’nin kuyusunu kazmaya çalışan mihraklar varken, diğer yanda Türkiye’nin topyekunkurtuluş ve yükselişine hizmet eden Cumhur İttifakı vardır ve ayaktadır.
Soruyorum sizlere;
√ Cumhur İttifakı’na evet diyecek misiniz? (Evet)
√Cumhur İttifakı’yla aynı safa girecek misiniz? (Evet)
√ Bu kutlu göreve hazır mısınız? (Evet)
√ Bu muazzam mücadeleye var mısınız? (Evet)
√ Bu muhteşem ana ortak olmaya kararlı mısınız? (Evet)
31 Mart geldiğinde tarihi bir seçim yapacaksınız.
31 Mart’ta milli bekamız üzerindeki sis perdesini yırtıp atacaksınız.
31 Mart’ta sadece belediye başkanı seçmeyeceksiniz, aynı zamanda Türkiye’nin üzerindeki hain planları silip atacaksınız.
Sadece belediye meclis üyesi, köy ve mahalle muhtarları belirlemeyeceksiniz, aynı şekilde küresel ve bölgesel oyunları elinizin tersiyle iteceksiniz.
Nitekim Manisa güçlendikçe güçlenecek, yükselişinin önüne hiç kimse geçemeyecek.
Manisa Bizim, Türkiye Hepimizindir.
Hizmet bizden, himaye Cenab-ı Allah’tandır.
Manisa’nın huzuruna çıkan belediye başkan adaylarımıza, bundan mülhem Cumhur İttifakı’nın bütün adaylarına üstün başarılar diliyorum.
31 Mart akşamı hepinizden müjdeli haberler bekliyorum.
Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun diyorum. Cenab-ı Allah yar ve yardımcınız olsun.
Sağ olun, var olun.
Ne Mutlu Türküm Diyene.
Bir yanıt bırakın