Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü olan, Türk tarihinde muhkem ve müstesna bir mevkii bulunan 2023 yılını bugün itibariyle noktalıyor; taze umutlarla, tertemiz heyecanlarla yeni bir yıla giriyoruz. Geride kalan 365 günlük sürede acı-tatlı pek çok hadise vuku buldu. Yeri geldi felaketlerle sınandık, yeri geldi yeni yüzyılın kutlu hedefleriyle sıçradık. Yeri geldi kara kampanyalarla uğraştık, yeri geldi zillet ve zulmetin oyunlarını akamete uğrattık.
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti nice zorluk ve çetin engelleri aşarak bugünlere ulaştı. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi, devletimizin kurucu ilke ve esasları çok şükür hiçbir sapma göstermeden, hiçbir yara almadan, hiçbir tahrip ve tahrik kapanına sıkışmadan 100 yıl öncenin ilham ve iradesiyle yeni bir Türk yüzyılının temelini oluşturdu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin ortak değeri, onur simgesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet banisidir. Onun muazzam bir mücadeleyle inşa ve ihya ettiği kalıcı eserleri ve emanetleri daha güçlü bir şekilde yaşatılacak, istismarcılara elbette fırsat tanınmayacaktır. Aziz Atatürk Türk milletine ve Türk tarihine mal olmuş yüksek bir şahsiyettir. Onun adı ve anıları üzerinden kamplaşma üretmeye gayret edenler 2024 yılında da hayal kırıklığına uğrayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti, milli ve üniter bir devlettir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü her türlü siyasi mütalaa ve mülahazanın önünde ve üstündedir. Nihai hüküm 29 Ekim 1923 tarihinde verilmiş, 29 Ekim 2023 tarihinde de teyit edilmiştir. Bu karardan geri dönüş diye bir şey söz konusu değildir. Bu nedenle makûs ve menhus emel sahipleri karanlık hesaplarını tekrar gözden geçirmek durumundadır. Aksi halde ödenecek bedellerin ağırlığı da doğrudan doğruya artacaktır.
Hayatın her alanına provokasyon yatırımı yapan, milli ve manevi hassasiyetlerimizi kanatmak pahasına kaşıyan, bilhassa Türk sporunu kirli amaç ve arzularına alet etmek için sürekli faal halde bulunan kim ya da kimler varsa, bu kapsamda hangi çevreler hamle üstüne hamle peşinde koşuyorsa, bilinmesini özellikle isterim ki, alayının karşısında sapasağlam durmaya 2024 yılında da azimle devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, gerek depremde, gerek terörle mücadelede, gerek Gazze’de, gerekse de her türlü hastalık ve afet sonucunda hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, başımız sağ olsun diyorum. Aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin, barış, huzur ve istikrara susamış tüm insanlığın yeni yılını kutluyor, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşünün 2024 yılında hız ve derinlik kazanmasını gönülden diliyorum.
Bir yanıt bırakın